GenelGüncelKültür SanatTürk Dünyası

İstanbul’un Fethi 29 Mayıs 1453

İstanbul’un Fethi 29 Mayıs 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından gerçekleştirilmiştir.

İstanbul’un Fethi

Roma İmparatorluğu’nun doğu ve batı olarak ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olan İstanbul, bir süre sonra Ortodoks dünyasının merkezî hâline geldi.

Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişme noktası konumunda olan İstanbul, deniz ticaretinde de önemli bir yere sahipti. Tarihin ilk dönemlerinden itibaren aralarında Arap ve Türklerin de bulunduğu birçok kavim tarafından kuşatılmış fakat alınamamıştı.

Osmanlı Devleti’nin kurulduğu yıllarda Bizans İmparatorluğu gücünü önemli ölçüde kaybetmiş, İstanbul ile sınırlı bir duruma düşmüştü.

İstanbul’un Fethinin Nedenleri

  • Bizans’ın Avrupa devletlerini Osmanlılara karşı kışkırtarak Haçlı seferlerine zemin hazırlaması,
  • Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantıyı kesmesi,
  • Osmanlı şehzadelerini kışkırtarak taht kavgalarına neden olması,
  • İstanbul’un önemli bir ticaret merkezî olması,
  • Hz. Muhammed’in “İstanbul elbet bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” hadisi, fethin manevi nedenini oluşturur.
Rumeli Hisarı

Rumeli Hisarı

II. Mehmet, bu nedenlerle İstanbul’un fethi için hazırlıklara başladı. Önce Karamanoğulları ile anlaşarak Anadolu’daki güvenliği sağladı. Daha önce Yıldırım Bayezit’in yaptırdığı Anadoluhisarı’nın karşısına Rumelihisarı’nı (Boğazkesen) yaptırdı. Böylece Bizans’a Karadeniz’den gelebilecek yardımlar önlenmiş olacaktı. Edirne’de İstanbul surlarını yıkacak toplar döküldü. Denizden yapılacak hücumlar için bir donanma oluşturuldu. Avrupa ve Balkanlardan gelebilecek yardımlara engel olmak için Balkanlara ve Mora’ya askerî birlikler gönderildi. Bu hazırlıklar yapıldıktan sonra, Osmanlı ordusu 6 Nisan 1453 tarihinde İstanbul’u kuşattı. Surlar 18 Nisan’a kadar yoğun top ateşine tutuldu. Bu sırada Bizans’a yardım amacıyla papa tarafından gönderilen yardım gemileri Osmanlı donanmasını aşarak Haliç’e girdi.

İstanbul'un Kuşatılması

İstanbul’un Kuşatılması

II. Mehmet bu gelişmeler üzerine 21-22 Nisan gecesi yetmiş iki parça gemiyi karadan kızaklarla çektirip Haliç’e indirdi. Sabahleyin Osmanlı gemilerini Haliç’te gören Bizanslıların morali bozuldu.

Osmanlı donanmasının Haliç’e indirilmesiyle İstanbul’a Haliç surları tarafından da hücum imkânı doğdu. Karadan ve denizden genel bir saldırıya geçen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453’te İstanbul’a girdi.

İstanbul'un Fethinde Gemilerin Karadan Yürütülmesi (Temsili)

İstanbul’un Fethinde Gemilerin Karadan Yürütülmesi (Temsili)

İstanbul’un Fethinin Sonuçları

Topkapı’dan İstanbul’a giren II. Mehmet, Ayasofya’ya gelerek halka ve din adamlarına hitap ederek onların can ve mal güvenliğini sağlayacağını belirtti. Ortodokslara din ve inanç özgürlüğü verdi. II. Mehmet böylece hem halkın desteğini sağladı hem de Ortodokslarla Katoliklerin birleşmesini önledi. Ayrıca Fener Rum Patrikhanesi’nin de devamına izin verdi.

İstanbul’un Fethinin Türk Tarihi Açısından Önemi

  • II. Mehmet, Fatih unvanını aldı.
  • Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasında bütünlük sağlandı.
  • Boğazlar, Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altına girdi. Böylece Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan yolların denetimi Osmanlılara geçti.
  • Osmanlı Devleti, Kuruluş Dönemini tamamlayarak Yükselme Dönemine girdi.
  • İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkent oldu.
  • Osmanlıların İslam dünyasındaki saygınlıkları arttı.

İstanbul’un Fethinin Dünya Tarihi Açısından Önemi

  • Bizans İmparatorluğu sona erdi.
  • Çin ve Orta Asya’dan gelen ticaret yollarının Osmanlı Devleti’nin denetimine girmesiyle Avrupalılar yeni yollar bulmak amacıyla coğrafi keşiflere başladı.
  • Büyük topların surları yıktığı görüldü ve ateşli silahların önemi anlaşıldı. Bu durum, Avrupa’daki feodalite rejiminin yıkılarak yerine merkezîyetçi devletlerin kurumasında etkili oldu.
  • İstanbul’dan İtalya’ya giden Bizanslı bilgin ve sanatçılar burada Rönesans hareketlerinin başlamasında etkili oldular.
  • Orta Çağ sona erdi, Yeni Çağ başladı.

İstanbul’un Fethi Sonrası Askeri ve Siyasi Gelişmeler

II. Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra Anadolu, Balkanlar ve denizlerde fetih hareketlerine girişti.

Sırbistan Seferi: Osmanlıların Rumeli’ne geçmesiyle Osmanlı Devleti aleyhine ittifaklara katılan Sırbistan üzerine 1454 yılından itibaren seferler yapıldı. Belgrad dışında Sırbistan toprakları ele geçirildi (1459).

Amasra’nın Alınması: 1459 yılında Amasra, Cenevizlilerden alındı. Amasra’nın alınmasıyla Karadeniz ticaretini denetim altına almak için önemli bir adım atılmış oldu.

Mora’nın Fethi: Mora halkı yöneticilerinin baskısına karşı Osmanlı Devleti’nden yardım istedi. Yapılan sefer sonucunda Modon, Koron ve Navarin dışında Mora Yarımadası alındı. (1460). Akdeniz hâkimiyetini sağlama yolunda önemli bir adım atılmış oldu.

Sinop ve Trabzon’un Alınması: İsfendiyaroğulları Beyliği, Kastamonu ve Sinop civarında varlığını devam ettiriyordu. 1461 yılında Sinop alınarak bu beyliğe son verildi. Sinop’un alınmasından sonra donanma Osmanlı Devletine ödenmesi gereken vergiyi ödemeyen ve Akkoyunlularla ittifak yapan Trabzon İmparatorluğu’na yöneldi. Fatih Sultan Mehmet kara yoluyla Trabzon önlerine geldi. Karadan ve denizden kuşatılan şehir teslim oldu. Trabzon’un alınmasıyla Karadeniz’in Anadolu sahillerinde güvenlik tam olarak sağlandı. Bizans ile akrabalık bağı olan Mora’dan sonra Trabzon’un da alınmasıyla Bizans’ı yeniden diriltme umutları da söndürülmüş oldu.

Eflâk Seferi : Eflak, Yıldırım Bayezit döneminde Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştı. Eflak Beyi olan Vlad Çepeş (Kazıklı Voyvoda) Macarlara güvenerek vergilerini göndermediği gibi Osmanlı Devleti’ne karşı Macarlarla ittifak içine girmişti. Düzenlenen sefer sonucunda, Eflak, Osmanlı Devleti’ne bağlı bir eyalet hâline geldi (1462).

Bosna-Hersek Seferi : Bosnalılar Osmanlı Devleti’ne karşı yapılan Haçlı seferlerinin hepsine katılmışlardı. 1463 yılında Fatih, Bosna üzerine sefere çıktı ve burayı fethetti. Bosna’nın fethi Osmanlı Devleti’ne Venedik üzerine karadan sefer yapma imkânı da sağladı. Bosna’nın fethinden kısa bir süre sonra Hersek de Osmanlı yönetimini kabul etti. (1465).

Karamanoğulları ile Mücadele: Karamanoğulları Beyliği Osmanlılara karşı Akkoyunlu, Memlük ve Venedik devletleriyle ittifaklar kuruyordu. Fatih Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlama politikasına yönelik olarak Karamanoğulları üzerine bir sefer yaparak Konya ve Karaman’ı Osmanlı topraklarına kattı(1466).

Akkoyunlu Devleti İle İlişkiler ve Otlukbeli Savaşı : XIV.yüzyılda Doğu Anadolu’da bir devlet kuran Akkoyunlular , Uzun Hasan zamanında çok güçlendiler. Uzun Hasan’ın Anadolu’da egemenlik alanını genişletmek için Osmanlılara karşı Karamanoğulları, Trabzon İmparatorluğu ve Venedik ile ittifak yapması savaşı kaçınılmaz hâle getirdi. Erzincan yakınlarında Otlukbeli’nde yapılan savaşı Osmanlılar kazandı (1473). Otlukbeli Savaşı’yla , Doğu Anadolu’nun güvenliği önemli ölçüde sağlanmış oldu.

Kırım’ın Fethi: Fatih, Karadeniz’in Anadolu sahillerini ele geçirdikten sonra Kırım’a da hâkim olmak istiyordu. Kırım ve Azak Denizi kıyılarında Kefe, Menküp ve Azak şehirlerinde Ceneviz ticaret kolonileri vardı. Fatih, Kırım Hanı Hacı Giray’ın Cenevizlilere karşı Osmanlılardan yardım istemesi üzerine Gedik Ahmet Paşa kumandasında bir donanmayı Kırım’a gönderdi. Gedik Ahmet Paşa, bölgedeki Ceneviz kolonilerini ele geçirdi (1475). Kırım’ın alınması ile Karadeniz bir Türk gölü hâline geldi. İpek Yolu’nun Karadeniz’in kuzeyinden geçen kolu Osmanlıların kontrolüne geçti. Lehistan üzerine yapılacak seferlerde önemli bir üs elde edilmiş oldu.

Venedik ile Savaş: Osmanlı Devleti’nin Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de egemenlik kurması Venedik’in ekonomik çıkarlarına darbe indirmişti. Bu gelişmeler üzerine Venedik, batıda Macaristan ve Arnavutluk, doğuda ise Akkoyunlularla ittifak yaparak Mora’ya saldırdı. Böylece 1463’ te başlayan savaşlar denizde ve karada on altı yıl sürdü. Venedik’ten Gökçeada, Taşoz, Semadirek, Midilli ve Eğriboz adaları alındı. Zor durumda kalan Venedik’in barış istemesi üzerine antlaşma yapıldı(1479). Bu antlaşmaya göre:

  • Venedik, savaş tazminatı ve yıllık vergi ödeyecek,
  • Venedik, Osmanlı sularında ticaret yapma ve İstanbul’da balyos (elçi) bulundurma hakkına sahip olacak,
  • Arnavutluk’taki Kroya, İşkodra Osmanlılarda kalacak; Osmanlı Devleti de, Dalmaçya kıyılarında Venedik’ten aldığı yerleri geri verecekti. Arnavutluk Seferi : Osmanlı Devleti’nin Venedik’le savaş hâlinde olmasından yararlanan Arnavutluk Beyi İskender isyan etmişti. Fatih, Arnavutluk üzerine yaptığı seferler sonunda Arnavutluk’u fethetti (1479).

Yunan Adalarının Alınması: Osmanlı Devleti, Venedik’le antlaşma yaptıktan sonra Napoli Krallığı’nın elinde bulunan Yunanistan’ın batısındaki Zenta, Kefalonya ve Ayamavra’yı hâkimiyeti altına aldı (1479).

İtalya Seferi : Fatih, Haçlı ittifakına katılarak Osmanlılara karşı savaşan Rodos şövalyeleri ve Napoli Krallığı üzerine sefer yapılmasına karar verdi. Rodos Kalesi karadan ve denizden kuşatıldı. Ancak alınamadı. Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanması İtalya’da Otranto’yu kuşatarak fethetti (1480). Burasını bir üs hâline getiren Gedik Ahmet Paşa, oradan çevreye akınlar yapmaya başladı. Bu sırada Fatih’in ölümü ve yerine geçen II. Bayezit’in, Gedik Ahmet Paşa’yı İstanbul’a çağırmasından yararlanan Napoli Krallığı, Otranto’yu geri aldı.

Fatih Sultan Mehmet’in ölümü üzerine yerine büyük oğlu II. Bayezit geçti(1481). Fakat Konya valisi bulunan kardeşi Cem, saltanatta hak iddia ederek ağabeyine karşı ayaklandı. Cem Sultan, Bursa’yı ele geçirip, adına para bastırdı ve hutbe okuttu. Ancak Yenişehir’de yapılan savaşı kaybetti ve Memluklere sığındı. Daha sonra kendisini Rumeli’ye geçirmesi için Saint Jean (Sen Jan)şövalyeleri ile anlaştı. Ancak şövalyeler Cem’i Fransa’ya götürdüler. Oradan Roma’ya götürüp papaya teslim ettiler. Bu sırada Fransa Kralı VIII. Charles (Şarl) İtalya’ya girdi. Papanın yanında bulunan Cem, Fransa kralına teslim edildi. Cem Fransa’ya götürülürken yolda hastalanarak öldü(1495). Cenazesi daha sonra Bursa’ya getirildi.

Fatih Sultan Mehmet Döneminde Fetihler

Fatih Sultan Mehmet Döneminde Fetihler

Kırım'ın Sesi Gazetesi

27 Şubat 2015 Tarihinde hizmet bermege başlağan www.kiriminsesigazetesi.com maqsadı akkında açıklama yapqan Mustafa Sarıkamış İsmail Bey Gaspıralı’nıñ bu büyük mirasına sahip çıqmaq ve onun emellerini yaşatmaqtır. Qırımtatar Türkleriniñ ananevî, körenek, ürf, adet kibi yaşamlarında ne bar ise objektif şekilde Dünya cemiyetine taqdim etilmektir.

Pin It on Pinterest