nazif gürdoğan

Yirmi birinci yüzyılın başında ortaya çıkan, yönetimdeki değişmelere uyum sağlamak için, bütün kuruluşların yalın ve esnek bir yapıya kavuşturulmaları gerekir.

Yirmi birinci yüzyılın başında, Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Türklerin Balkanlar ve Ortadoğu”dan, Anadolu”ya çekilmeleriyle, İslam dünyasında büyük bir yönetim boşluğu

Anadolu başının üstünde Karadeniz, ayaklarının altında Akdeniz, Yunus’un savaş fırtınalarını, barış rüzgarlarına çevirdiği coğrafyadır. Akdeniz’de Kıbrıs, Karadeniz’de Kırım, yüzmeyen büyük

Ülkelerin kuruluşları arasındaki ilişkilerde, bağımsızlığın yerine karşılıklı bağımlığın, geçtiği bir dünyada, yarışın yapısı ve anlamı büyük ölçüde değişmiştir. Artık bütün

Şiirde düşünceye dönüşen duygu gerçek, duyguya dönüşen düşünce güzeldir. Şairler düşünceyi duyguya, duyguyu düşünceye dönüştürmenin, hem ustaları, hem de öncüleridirler.

Bütün dünyada toplumların güç kaynağı, siyasal kuruluşlardan gönüllü kuruluşlara kaymaktadır. Toplumların ağırlık merkezi olan orta gelirli kesimlerin büyümesiyle, gönüllü kuruluşların

Amerika’nın öncülüğünde, Batı dünyasının sürekli büyüttüğü terör korkusu, bütün dünyaya dalga dalga yayılan, İslam korkusuna dönüşmüğtür. Avrupa ülkelerinin bilinç altında

Sekülerizm Avrupa’da bilginin tek ve değişmez kaynağının, akıl olduğuna inanılan Aydınlanma dönemiyle, ortaya çıkmış bir düşünme ve yaşama yoludur. Seküler