Öğretmen
Öğretmen
” Puanım öğretmenlik bölümüne yetti” ve ya “öğretmen olmak hayalimdi”, bu iki cümle arasında bir dünya kadar hayat var!
Gün geçmiyor ki şaşırmayalım, üzülmeyelim ve ya isyan etmeyelim. Her gün yeni olay, yeni vukuat. Ne oluyor bizlere? Neden bu kadar öfke ve nefret doluyuz?
Sizler de mutlaka gördünüz öğretmen tarafından acımasızca dövülen çocuğu? Ne olursa olsun şiddetin bir bahanesi olamaz! Ama altta yatan sebebi bulamazsak tozu halının altına süpüren pasaklı ev sahibi oluruz sadece.
Tüm mesele de bu, hiçbir işi sonuna kadar araştırmıyor, neden aramıyoruz. İşi yapmak adına yapıp geçiştiriyorız. Her konuda bu böyle maalesef. Daha sonra ise sadece konuşup, bağırıyoruz.
Az iş yapılsın ama özenle yapılsın. Görmezden geldiğimiz her mesele sonrasında büyük bir soruna dönüşür. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet yani bu şiddet zinciri hiç paslanmıyor, kopmuyor. Hatta gittikçe güçleniyor.
Şiddetle büyümüş çocuklar ya ömür boyu ezilmiş ruhla yaşayacak, ya da ezen taraf olacak. Ama asla normal yaşam süremeyecek. Lütfen işinin ehli olana emanet edilsin görevler. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, demeyin. Disiplin, ciddiyet her kurumun ilk görevidir.
Okullar en güvenli yer olmalıdır, şiddet, ayrımcılık ve öfkenin o surlarda işi yoktur!
Humay Yılmaz