Genel

Kurultay

Altay dillerindeki ortak kelime haznesine dâhildir. “Kur-“ve toy (toplantı) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Yani Altay dillerinde bu kelime, “istişare toplantısı” anlamına gelmektedir. Bununla birlikte, Türklerde kurultay kelimesinin kullanımı toy kelimesine göre yenidir. Eski Türk bitiglerinde toy kelimesine bolca rastlanmasına rağmen, kurultay sözcüğüne rastlanmamaktadır. Bu nedenle, Türk Toyunun Türk ulusal meclisi olduğu; kurultayın ise Moğolların meclisi olduğu anlaşılmaktadır. Yine de Moğolların Gizli Tarihi’nde toy kelimesinin de kullanılması, toy ve kurultay sözcüklerinin birbirinden kesin çizgilerle ayrılmadığını göstermektedir.

Altay budunu bölündükten sonra, kurultay Moğol geleneğinin, Türk Toyu Türk geleneğinin bir kurumu olarak yaşamıştır. Türk töresi ve Moğol töresi arasında bulunan farklar, bu iki meclisin farklı yapılara sahip kurumlar olduğu anlamına gelmektedir.

 Türk-Moğol devletlerinde kurultay
Bu terime ilk olarak Moğolların Gizli Tarihi’nin 282. paragrafında “Yeke Kurilta” (Büyük Kurultay) şeklinde rastlanmıştır. Moğollarda kağanın başa geçmesi için kurultay toplanır ve kurultayda alınan kararlar uyarınca izlenen bir prosedür gereği kağanlık için cülus töreni yapılırdı. 15. yüzyılda yaşayan Alman gezgin Johann Schiltberger, bir Türk-Moğol devleti olan Altın Orda Devleti kurultayındaki bir taç giyme törenini şu şekilde anlatmıştır:

“ Onlar, kağanı seçtikten sonra; onu alıp beyaz bir keçenin üzerine oturttular. Bu beyaz keçe içerisinde onu üç kez havaya doğru yükselttiler. Daha sonra onu yukarı kaldırıp çadırına taşıdılar. Orada kendisini tahtına oturttular. Yeni kağanın eline altın bir kılıç verdiler. Daha sonra kağana, töreye sadık kalacağına dair yemin ettirdiler. ”
Altın Orda Hanlığı’ndaki kağan seçimleri için Rus boyarlar ve prensler, sık sık devletin başkenti olan Saray’da bekler ve yeni kağandan toprak icazetleri olan yarlıklarını alırdı. Bu iş için “kağan kutarmak” yani kağanı kutsama törenlerine özellikle 14. yüzyılda sıkça katılmak zorunda kalan Ruslar arasında her han değişimi önemli bir sıkıntı olarak görülmüştür. Bugün modern Rusçada “amaçsızca boş boş dolanmak” anlamında kullanılan “кутерьма” (kuter’ma) kelimesi de bu dönemdeki törenlerin adından ortaya çıkmıştır. (Kutarmak: Kağana kut yetkisini vermek)

Devlet erkânındaki önemli atamalar, rütbelendirmeler ve siyasi-askerî kararlar, kurultaylarda alınmıştır. Askerî seferlere, savaşlara ve barışlara da burada karar verilmiştir. Örneğin Cengiz Han’ın kağanlığı 1206’da düzenlenen Moğol Kurultayı’nda ilan edilmiştir. Bunun yanında Moğol devlet kültüründe büyük kurultayın altında olan ve genellikle gündelik devlet meselelerinin görüşüldüğü, daha önemsiz kurultaylar da kurulmuştur.

Moğol gelenekleri uyarınca Moğol boylarının başlarındaki beyler kurultaya katılma yetkisine sahiptir. Bir Moğol kağanı öldüğünde ve yeni kağan seçileceği zaman, ordu seferde dahi olsa seferdeki beyler geri dönerek kurultaya katılmak zorundadır. Nitekim, 1241’de Viyana eteklerine kadar gelen Moğol ordusu, Moğol kağanı Ögeday’ın ölümü üzerine başkente geri dönmüştür. Yine, 1259’da Möngke’nin ölümü üzerine Moğol ordusu Suriye’den çekilmiş ve Memlûkler ile yaptığı savaşı sonlandırmıştır.

Bugünkü kullanımı
Bugün Altay uluslarından olan Moğollar ve Türkler arasında bu eski yasama organının adı hâlâ yaşatılmaktadır. Ancak günümüzde sadece bir yasama organı anlamında kullanılmayan kurultay kelimeleri başlıca parlamento, kongre, konferans ve özellikle Türkiye’de siyasi partilerin seçimli genel kurulları anlamlarıyla kullanılmaktadır.

Bugün Türk halklarında farklı anlamlarda kurultay kelimesinin kullanıldığı görülmektedir: Dünya Başkurtlar Kurultayı, Dünya Uygur Kurultayı, Kırım Tatar Kurultayı vb. Modern Moğollarda ise millî meclisin adı “Ulsın Ik Kural” (Улсын Их Хурал)’dır. Kurultay kelimesini kurultáj biçiminde yaşatan bir başka millet ise Macarlardır.

vikipedi

Kırım'ın Sesi Gazetesi

27 Şubat 2015 Tarihinde hizmet bermege başlağan www.kiriminsesigazetesi.com maqsadı akkında açıklama yapqan Mustafa Sarıkamış İsmail Bey Gaspıralı’nıñ bu büyük mirasına sahip çıqmaq ve onun emellerini yaşatmaqtır. Qırımtatar Türkleriniñ ananevî, körenek, ürf, adet kibi yaşamlarında ne bar ise objektif şekilde Dünya cemiyetine taqdim etilmektir.

Pin It on Pinterest