Keşmir Türkleri
Türkistan coğrafyası, Türk dünyası, Ata yurdumuz, Altay dağları, Orhon Irmağı, Ötüken Diyarı, Ergenekon destanı özetle Kültür ve medeniyet coğrafyamız, Türk Dünyası’ndan haberimiz var mı? Hele dünyanın dört bir tarafına yayılıp dağılan Türkler, unutulup kaderlerine terk edilmekte, hatırlanıp sorulmamakta.
Keşmir’i vatan edinen Türkler…
Pakistan’ınen kuzey noktasında Himalaya dağlarının eteklerinde yerel ifadeyle AzadJammu-Keşmir, resmi ifadeyle Keşmir Özerk Yönetimi olarak adlandırılan bölgede yüzden fazla köyde binlerce Türk ailesi hayat sürdürüyor.
”Türk” ve”Osmani” soy ismini taşıyan Türk asıllı Keşmirliler’in 10. ve 15. yüzyıllardaOrta Asya’dan göç edip Himalaya dağlarının eteklerine yerleştiği var sayılıyor.
Zorlu coğrafi yapısı, sarp ve karlı dağlarıyla tanınan Pakistan’ın problemli bölgesi Keşmir’i vatan edinen Türkler’in bir kısmı da Hindistan’ın kontrolündeki Jammu-Keşmir bölgesinde yaşıyor. Hindistan Keşmiri’nde üç yüzden fazla Türk köyü olduğuifade ediliyor.
Pakistan’ın himayesi altında oldukları için kendilerini şanslı gören Keşmir Türkleri,Hindistan Keşmir’deki soydaşlarının inanç ve ifade özgürlüğü bakımından rahat olmadıklarını ve daha zor şartlar altında yaşadıklarını belirtiyor.
Yaşadıkları bölgenin yüksek ve sarp dağlarla çevrili olması nedeniyle asırlardır dış dünyaya kapalı olarak hayat sürdüren Türk asıllı Keşmirliler’in geneli köylerde yaşıyor, bölgenin merkezi olan Muzafferabad ile Balakot ve Ravlakot kentlerinin çevresindeki mahalle ve köyleri mesken edinenler de var.
Köydeyaşayanlar hayvancılık ve ormancılıkla geçinirken kenttekiler kamu kurumları veözel sektörde çalışarak geçimini sağlarken az kısmı da ticaretle uğraşıyor.
Orta Asya’dan Keşmir’e
Türkler’in Keşmir dağlarını mesken edinmeleriyle ilgili çeşitli görüşler bulunuyor.
İlki, Orta Asya’nın Horasan bölgesinde yaşayan bazı Türk boylarının İslam Dini’ni kabul etmesinin ardından Sufi din adamları öncülüğünde Keşmir bölgesinden ilk kez Hint alt kıtasına geldikleri tarihi kayıtlar ortaya koyuyor.
Türkler’in bölgeye gelmesiyle ilgili diğer yaygın görüş, ilk Türk-İslam devletlerinden biri olarak kabul edilen Gazneliler’in kurucusu Sulatan Mahmud (998-1030) Hindistan’a düzenlediği seferlerde berberinde getirdiği Türk ailelerini sistemli şekilde bu bölgeye yerleştirmesi.
Üçüncü görüşise, Orta Asya’daki Türk boyları, Büyük Timur İmparatorluğu’nun kurucusu Timurlenk olarak bilinen Emir Timur’un (1370-1405) Hindistan’ı fethi sonrasında bölgeye gelip yerleşmeleri.
Bu üç görüş tarihçiler tarafından benimsense de Orta Asya’dan bölgeye en fazla Türk göçü,Timurlenk’in Hindistan seferi sırası ve sonrasına rastladığı ifade ediliyor.Ailelerin tuttukları şecerelerde Keşmirli Türklerin soyu genel olarak Timur dönemine dayanıyor.
Soy isimleri Türki ve Osmani
Dünyanın zirvesi olarak da bilinen Himalayalar’ın eteklerine dağılmış küçük köylerde varlıklarını sürdüren Türkler, bölgede Keşmir, Hazara yada Pakistan Türkleri olarak biliniyorlar. Kendi aralarında konuştukları bozulmuş Türkçeleri var ancak konuşma dili olarak Urduca’yı tercih ediyorlar.
Bu bölgede yaşayan Türkler tarih boyunca hep “Türki” olarak tanınmış. Nüfus kayıtlarında soy isimleri “Türki” fakat bir kısmı da”Osmani” soy ismini taşıyor.
Bölge halkının anlattıklarına göre, Osmanlı Devleti son dönemlerinde bu bölgedeki Türkler ile irtibat kurmuş, Sultan Abdülhamit Han zamanında yapılan yardımlar ve kurulan ilişkiler nedeniyle Osmanlı Devletine bağlılıkları bulunuyor. Bu nedeniyle bir kısım Keşmir Türkü “Osmani” soy ismini kullanıyor.
Osmani soy ismini taşıyanlar arasında ise “Enver ve Hamid ve Mahmud” ismi çok yaygın. Bölgedeki Türklere adam ve yardım göndermesi nedeniyle Enver Paşa bölgede halen bilinen Osmanlı paşalarından.
Türkiye’yi yakından takip ediyorlar
Keşmir Özerk Yönetimi’nin başkenti Muzaffer abad’ın yakınlarındaki Mara Kalan köyünde yaşayan Türk asıllı Beşir Türk, dedelerinin Emir Timur döneminde Hazara bölgesinden Keşmir’e geldiklerini belirtiyor. Beşir, kendi usulünce tuttukları şecereyle debu görüşünü ispat ediyor.
Keşmir hükümetinde memur olarak çalışan Beşir Türk’ün Ferid ve Türk isimli iki kardeşi bulunuyor.
Küçük Kardeş İkbal, Türk kanı taşımaktan onur duyduklarını ifade ederek, bölgedeki Türk ailelerinin çocuklarını şuurlu yetiştirmeleri nedeniyle yüz yıllardır varlıklarını sürdürdüklerini söylüyor.
Kitle iletişim araçları sayesinde Türkiye’yi yakından takip ettiklerini belirten İkbal, Türkiye’nin gelişmişliğinden, gücünden ve dünyada saygın devletler arasında gösterilmesinden gurur duyduklarını ifade ediyor.
2005yılındaki Keşmir depreminde çok sayıda Türk köyünün haritadan silinecek derecede etkilendiğini belirten Ferid Türk, depremden kısa süre sonraTürkiye’den yardım ekiplerinin bölgeye ulaştığını ve fedakarca çalışmalar yürüttüğünü dile getiriyor.
Ferid, Türk halkının gönderdiği yardımların ve yardım ekiplerinin öz verili çalışmalarının bölgede hala dilden dile dolaştığını, halkın Türkleri çok sevdiğini ve bazı evlerin duvarlarında Türk bayraklarının asılı olduğunu aktarıyor.
Azad Keşmir Türk Dayanışma Derneği
Türklerin yaşadığı bölgede çok sayıda köyün karayolu bağlantısının bulunmadığı, arazinin dağlık olması nedeniyle ziraatın yapılamadı, hayat şartlarının çok çetin olduğu Keşmir’de varlıklarını sürdüren Türkler seslerini duyurmak için 1976 yılında Azad Keşmir Türk Dayanışma Derneği’ni kurmuş.
Bu dernek tarafından bastırılmış kitapta Keşmir’e nasıl geldikleri hakkında bilgiler, bazı ailelerin şecereleri, tarihi hikayeler, bölgesindeki Türk ailelerin yaşadığı köylerin isimleri yer alıyor.
Kitapta,Keşmir Türkleri’nin soy ağaçlarını Emir Timur’un askerlerine kadar uzandığı görülüyor.
Kaynak: Pakistan İslamabad Haber ajansı