KANUNİ’NİN EYÜP SULTAN TÜRBESİNİ ZİYARETİ VE DUASI
Kanuni, 1 Mayıs 1566’da Eyüp Sultan türbesini ziyaret ettikten sonra Zigetvar Seferi için yola çıkmıştır.
Aslında biz Türkler için her yer “Tapınaktır”. Özellikle Türbeler, Ulu Ağaçlar, Dikili Taşlar ve Kurganların bulunduğu yerler özeldir. Bunun nedeni Atalar Kültü ile alakalı olmasıdır. Türkler ölen büyük atalardan yardım ister ve dua eder. Aslında onların aracılığı ile Tanrıdan ister. Çünkü mezarlar, türbeler ve ulu ağaçlar “axis mundi” olarak görülür. Bunlar yeryüzü ve gökyüzünü birbirine bağlayan, “Dua Yollarıdır”. Buralardan Tanrıya ulaşılabilir. Yani Tanrıyla iletişimin kapısıdır. Bu yüzden Türkler, özel yerler olan türbe mezar vb yerlerden, Tanrıyla iletişime geçer konuşur dua eder ve dileklerini ona iletir. Çünkü ölen büyük insanların ruhlarının Tanrıyla bir olduğu ve bütünleştiği düşüncesi vardır. Tüm ruhların döneceği ve “Devir Daim” olacağı yerde, onun makamıdır.
Kanuni’ye ait minyatürde dikkat çeken bir başka ayrıntı, atların düğümlü kuyruklarıdır. Bu ritüel sıradan atları, “Savaş Atına” dönüştürür. Hunlardan bu yana uygulanan bir gelenektir ve savaş alametidir. Türbenin sağ arka kısmında beyaz giyimli ve ak sakallı figür muhtemelen Eyüp Sultanın Ruhani tasviridir.
Nuray Bilgili.