Türk Dünyası

JAPONYA TATARLARI

Rusya’nın 1552’de Kazan Hanlığını ele geçirmesiyle, İdil-Ural bölgesinde yaşayan Tatarlar Rus İmparatorluğunun parçası haline gelmeye başlamıştır. Dinî ve kültürel haklarını elde etmeye çalışan Rusya Müslümanları arasında en faâl kişiler de, çoğunlukla Türk-Tatarlar arasından çıkmıştır.  1919’dan itibaren bir çok Türk-Tatar Çin’e ve Japonya kontrolündeki bölgelere göç etmiştir. Japonya’ya gelen gruplar, Yokohama, Tokyo, Kobe ve Nagoya gibi şehirlere yerleşmişlerdir. Tokyo’daki Türk-Tataralar, Japon milliyetçilerin ve bazı devlet görevlerinin de yardımlarıyla Mahalle-i İslâmiye adı altında örgütlenerek dinî, millî, kültürel konularda faâliyet göstermiştir. Japonların Türk-Tatarlara verdiği destek, Japonya’nın İslâm politikaları ile ilgilidir. Müslüman milletlerle yakın ilişki kurmak isteyen Japonya, İdil-Ural Türk-Tatarlarının Japonya’da yaşamalarına izin vererek, özellikle Tokyo’yu Müslümanlar için yeni bir merkez hâline getirmeyi planlamıştır. Tokyo’da kurulan Matbaa-i İslâmiye ve Tokyo Camii Japonların maddî destekleriyle kurulmuştur. 1953 senesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türk Tatarlar, Türk-Japon ilişkileri tarihinin önemli bir noktasını oluştururlar.

Japonya’daki Türk-Tatar toplumu, taşıdıkları Türk ve Müslüman kimliğini iyi bir şekilde temsil ederek, olumlu bir Türk imajı yaratmıştır.47 Siyasî, ekonomik, kültürel alanlarda Türkiye ve Japonya arasında köprü olan Türk-Tatarlar, Türk vatandaşlığına geçince, Uzak Doğu’daki diğer Türk-Tatar toplulukları gibi, yavaş yavaş Türkiye’ye
ve buradan da Finlandiya, Avusturalya gibi ülkelere göç etmeye başlamışlardır.
Türkiye’ye gelenlerin bir kısmı ise daha sonra Amerika Birleşik Devletlerine göç etmiştir. Japonya’da ise hâlen 10-15 kadar aile bulunmakta ve Uzak Doğu’daki TürkTatarların tarihini yaşatmaktadır

Kaynak :http://mtad.humanity.ankara.edu.tr/I-1_Kasim2004/07_CTAD_I-1_MDundar.pdf

Kırım'ın Sesi Gazetesi

27 Şubat 2015 Tarihinde hizmet bermege başlağan www.kiriminsesigazetesi.com maqsadı akkında açıklama yapqan Mustafa Sarıkamış İsmail Bey Gaspıralı’nıñ bu büyük mirasına sahip çıqmaq ve onun emellerini yaşatmaqtır. Qırımtatar Türkleriniñ ananevî, körenek, ürf, adet kibi yaşamlarında ne bar ise objektif şekilde Dünya cemiyetine taqdim etilmektir.

Pin It on Pinterest