ELÇİBEY’İN TARİHİ CEVABI!
Bir gün rektör Elçibey’i odasına çağırır aralarında şu konuşma geçer:
-Ebulfez seni çok sevdiğimi biliyorsun.
-Biliyorum.
-Seni takip ediyorlar, biliyor musun?
-Biliyorum.
-Seni cezaevine atacaklar
Ebulfez. -Biliyorum.
-Gel, şu işlerden vazgeç. Türkiye’yi kötüleyen bir yazı yaz, sonra hangi makama istersen, seni o makama atayacaklar.
-Ben Türkiye’yi kötülemem.
-Makaleyi biz yazalım, sen altına imzanı at. Cezaevinden kurtul, hem de yüksek maaşlı bir makama gel. Fena mı olur?
-Ben Türkiye’yi kötüleyeceğime, cezaevinde taş taşırım.
Sonuç: Elçibey tutuklandı ve sürgüne gönderilip taş taşıdı ama yolundan dönmedi, kimseye eğilmedi. Tarihe namuslu ve şerefli bir cumhurbaşkanı olarak geçti! O parayı ve makamı reddeden adam bir Ülkenin Cumhurbaşkanı olduğunda dahi kirada oturuyor, ayakkabı isteyen kızına maaşımı çekince alırım kızım diyordu…
Bazı şeyler bir yazı yazmak kadar kolaydır. Biz Elçibey’den gördüğümüzü yaptık. Namusumuzu ve şerefimizi satmadık. Gerisi Allah’ın bileceği iş…
(Şevket Apuhan)