DOĞU TÜRKİSTAN TURAN DÜNYASININ KALİFORNİYA’SIDIR
DOĞU TÜRKİSTAN TURAN DÜNYASININ KALİFORNİYA’SIDIR
Büyük Türkistan Asya’nın olduğu kadar, dünyanın her yeri gören, her yerden görülen kubbesidir. Çünkü kültürlerin harman olduğu Turan coğrafyası, Rus, Çin ve Hint toplumlarının düğüm noktasıdır. Afrika, Avrupa ve Asya üçgeninde, Türkiye dışında Doğu Türkistan kadar stratejik öneme sahip başka bir ülke yoktur.Dünyada Büyük Türkistan kubbe, Doğu Türkistan minaredir. Bu yüzden Osmanlı coğrafyası gibi, Turan coğrafyası onlarca ülkeye bölünmüştür.
*
Haritalarda Büyük Türkistan’ın yerinde Doğu Türkistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Kuzey Afganistan olmak üzere yedi ülke görülür. Ancak Doğu Türkistan, 1949’da kurulan Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgal edilmiştir. Doğu Türkistan’daki “Sinkiang Uygur Özerk Yönetim”i, işgalden altı yıl sonra kurulmuştur ve büyük baskı altındadır. Ancak yeni düz kare dünyada, demokrasi düşmanı dayatmacı,tek parti yönetimlerine yer yoktur.Doğu Türkistan ve Tibet er ya da geç bağımsız olacaktır.
*
Doğu Türkistan’da bağımsızlık için direnen güçlerin, Çin’i baskı altınada tutmak için, bütün ülkeler tarafından desteklendiğini biliniyor. Bu yüzden dünyadaki Doğu Türkistanlıların çalışmaları, bütün ülkeler tarafından izleniyor.Doğu Türkistan’a bağımsızlık yolunu, silahlı sert güçler değil, silahsız esnek ve akıllı güçler açacaktır.Kare dünyada yararlı silahlı savaş, zararlı silahsız barış yoktur. Tayvan gibi, Hong Kong da Çin’den ayrılacaktır.Hong Kong’un demokrasi savaşı, Doğu Türkistan’nın demokratik bağımsızlık savaşının yolunu açacaktır.
*
“Doğu Türkistan Cumhuriyeti”nin son yöneticisi,”Unutulan Vatan:Doğu Türkistan” kitabının yazarı, İsa Yusuf Alptekin Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmıştır.Türkiye masa tenisi diplomasisiyle, başlayan gelişmeler sonucu, Batı ülkeleriyle birlikte 1970 yılında Çin’i tanımıştır. Çin’le Türkiye’nin diplomatik bağları çok yeni olsa da, iki bin yıllık bir tarihi geçmişi vardır. Uzaydan görülen tek insan yapısı olarak bilinen, binlerce kilometrelik “Çin Seddi”nin, Türkler’e karşı yapıldığını, bütün dünya bilir.
*
Geçmişte Çinlilere kendilerini savunmak için, büyük duvarlar yaptıran Türkler, Doğu Türkistan’daki Uygurların temel hak ve özgürlüklerini dünya gündemine getirmeye çalışıyor.Asya’nın kalbindeki Anadolu’nun sorunlarını, uluslararası platformlara taşıyan Türkiye, Avrupa’daki Türkler’in kültürel haklarını savunmada ve ihtiyaçlarını karşılamada, önemli adımlar atıyor. Avrupa’da elli milyon Müslüman ve on milyon Türk yaşıyor. Türkler bin yıldan beri Avrupa topraklarındalar.
*
Asya ile Avrupa’yı yakından tanıyan Mehmet Öğütçü, “Geleceğimiz Asya’da mı?” isimli kitabında, Avrupa ve Asya ekseninde Türkiye’nin önüne çıkan tehdit ve fırsatları ele alıyor. Üç kıtanın yükselen yıldızı Türkiye’dir.Türkiye Asya ile Avrupa arasında köprü ülke değil, merkez ülkedir. Türkiye Asya’nın en Doğu’sunda Avrupa’nın en Batı’sındadır.Hem bir Avrupa, hem de bir Asya ülkesidir.
*
Türkiye’nin gücü, Asya’nın en Batı’sı, Avrupa’nın da en Doğu’su olmasında gizlidir. Türkiye Türk Cumhuriyetlerini Avrupa’ya, Avrupa’yı Asya’ya açacak ana ülkedir. Türkiye’nin Avrupa’daki ağırlığı kendinden önce, temsil ettiği Türk Cumhuriyetlerinden ve İslam dünyasından kaynaklanmaktadır. Doğu Türkistan’ın dünyada, ayrı bir yeri ve önemi vardır. Çünkü “Uygur Özerk Bölgesi”, geleceğin büyük üretim gücü Çin’in içinde, ancak Çin’den ayrı bir güç odağıdır.
*
Doğu Türkistan zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarıyla, yalnızca Çin’in değil, bütün Asya’nın Kaliforniya’sıdır. Türk dünyası üç kıta ve üç denizin merkezinde, Amerika ve Çin arasında en büyük dengeleyici güçtür. Çin ve Doğu Türkistan arasındaki çatışma 1757’den beri devam etmektedir. Abdülhamit 1866’da kurulan bağımsız devlete, el uzatmış ve yeni kurulan devleti, yalnız bırakmamıştır. Turan dünyasında Doğu Türkistan Anadolu, Anadolu Doğu Türkistan’dır.Türkler dünyayı bir hilal gibi kuşatmışlardır.
*Doğu’dan Batı’ya akan Türk ırmağı, Doğu Türkistan’dan doğar.
*Asya’nın Avrupa’ya yürüyüşü, Doğu Türkistan’dan başlar.
*Doğu’dan Batı’ya yürüyüşte, dünya Kızıl Elma’dır.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan