Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanması, 1918
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti veya Azerbaycan Halk Cumhuriyeti (Azerice: Azərbaycan Demokratik Respublikası, Azərbaycan Xalq Cümhuriyyəti), Doğu Kafkasya’da yerleşmiş ve yüzölçümü 147.629 km² olan, Müslüman ve Türk toplumlarında kurulan ilk laik ve demokratik devlet. Nüfusu 2 milyon kişiye ulaşan cumhuriyetin sınırları kuzeyde Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, kuzeybatıda Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti, batıda Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ve güneyde İran’la belirlenmiştir. Azerbaycan’da en büyük şehir olan Bakü’nün Bolşevik Bakü Sovyeti’nin kontrolünde olması nedeniyle, AHC’nin geçici başkenti Gence olmuştur.
Azerbaycan tarihi
Rus İmparatorluğu’nda 1917’nin Şubat Devrimi’nden sonra Transkafkasya’da iktidar Özel Transkafkasya Komitesi oldu, fakat Ekim Devrimi ile Rusya’da egemenliğin Bolşeviklerin eline geçmesi sonucu 11 Kasım 1917’de Tiflis’te Gürcü, Ermeni ve Türk temsilcilerinden oluşan Bolşevik karşıtı Trans kafkasya Komiserliği (Maveray-i Kafkas Konfederasyonu) karma hükümeti kuruldu ve Bakü dışında tüm Transkafkasya’de egemenliği ele aldı. Bakü’de ise 2 Kasım 1917 tarihinde Bakü Sovyeti hükümeti kurulmuştu. Ocak 1918’de Transkafkasya Komiserliği Tiflis’de oluşturulan Transkafkasya Seymi’ni yasama organı olarak ilan etti ve 1918’in Şubat ayında Transkafkasya Demokratik Federatif Cumhuriyeti kuruldu.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin ilk bayrağı
Osmanlı Devleti, 18 Aralık 1917 yılında Erzincan Mütarekesi ile Maveray-i Kafkas Konfederasyonu’nu tanıdı[10], fakat Gürcü ve Ermeni temsilcileriyle sınır ihtilaflarını çözemedi. Osmanlı Ordusu taarruza başladıktan sonra Maveray-i Kafkas Konfederasyonunda nasıl bir politika takip edilmesi gerektiği hususunda fikir ayrılığı oluştu. Gürcü ve Ermeni temsilciler silahlı mücadele kararı verirken Azerbaycan temsilcileri Türkiye ile dostane politika takibinden yana idi. 3 Mart 1918’de imzalanmış olan Brest-Litovsk Antlaşması ile o dönemde Maverayı Kafkasya içerisinde yeralan Kars, Ardahan ve Batum Osmanlı devletine verilmişti ve Gürcü tarafı buna yoğun tepki göstermiş, fakat Türk askeri harekatı üzerine 28 Mart 1918’de antlaşmayı tanımak zorunda kalmıştı.
Kafkasya Müslümanlarının bağımsızlık taleplerinin giderek artması üzerine, Stepan Şaumyan 31 Mart 1918’de Bakü’de 14 bin Müslüman’ın katliamı ile neticelenen büyük bir tedhiş eylemi gerçekleştirdi. Baküdeki Mart Olayları’ndan sonra 3 Nisan tarihinde Seymin Müsülman grupu istefa etti. 9 Nisan tarihinde ise Seym hükumeti istifa etti.
Osmanlı Devleti ile ihtilafları çözmek için önce Trabzon Konferansı yapıldı, arkasından da 11 Mayıs 1918’de Batum Konferansı’na başlandı. Almanya’nın Gürcistan’ı himayesine alması üzerine 26 Mayıs 1918’de Gürcistan Kafkasya birliğinden çıkmaya karar verdi ve 26 Mayıs’ta Seym son kez toplanarak kendini feshetti.
28 Mayıs 1918 tarihinde Tiflis’de Azerbaycan Milli Şurası tarafından Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi. Meclis açılıncaya kadar geçici şüra ilan edilerek, başkanlığa Mehmet Emin Resulzade seçildi. 9 kişilik icra heyetinin başkanlığına da Feth Ali Han Hoyski getirildi, H.Agayev ve M.Seyidov başkan yardımcısı oldu
4 Haziran’da Osmanlı İmparatorluğu ile Azerbaycan Milli Şurası arasında Batum Antlaşması imzalandı. 12 Haziran tarihinde Bakü Sovyeti ordusu Bakü’den Gence’ye harekete başladı ve bu nedenle Azerbaycan hükümeti Osmanlı Devleti’nden yardım isteğinde bulundu. 16 Haziran’da hükûmet Tiflis’ten Gence’ye taşındı, 17 Haziran’da Feth Ali Han Hoyski başkanlığında ikinci hükumet kuruldu, 19 Haziran’da Azerbaycan’da savaş durumu ilan edildi.
Hükümetin 27 Haziran 1918 tarihli kararı ile Azerice Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin devlet dili oldu.
Azerbaycan Parlamentosu
1 Ağustos’ta Azerbaycan Savunma Bakanlığı kuruldu.
Almanlar, Bolşevikler, Ermeniler ve İngilizler petrol bakımından zengin olan Bakü’nün Türklerin eline geçmesine karşı idiler. 25 Temmuz’da Bakü’de Şaumyan hükümeti devrilmiş ve Menşevik ve Daşnaklardan oluşan Sentrokaspi hükümeti İran’da bulunan İngilizleri yardıma çağırmıştı. O tarihte Bakü’de 18 bin silahlı Ermeni, 1200 İngiliz ve 1500 Rus birlikleri, yani 20 ile 30 bin kişilik kuvvet bulunmakta idi. Bakû cephesinde savaşa hazırlanan Kafkas İslam Ordusunda Anadolu’dan gelen 8 bin Türk askeri, 7 bin Azerilerden milis kuvveti vardır. Bakü Muharebesi’nin ardından Nuri Paşanın komuta ettiği Kafkas İslam Ordusu 15 Eylül 1918’de Bakü şehrini almayı başardı. Bakü’nün ele geri alınması sırasında 1130 Türk askeri öldü.
17 Eylül tarihinde hükumetin Gence’den Bakü’ye taşınması ile Azerbaycan Halk Cumhuriyyetinin Başkenti Bakü şehri oldu.
Osmanlı Devletinin savaşı kaybetmesiyle, 30 Ekim 1918’de Mondros mütarekesini imzalayarak, 16 Kasım’da Bakü’yü, 15 Aralık’da ise Azerbaycan’ı tümüyle terketti, 17 Kasım’da İngiliz kuvvetleriyle beraber Rus ve Ermeni askerleri Bakü’ye girdi.
9 Kasım 1918’de Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Hükümeti tarafından üç renk üzerine ay ve sekiz köşeli yıldızdan oluşan Azerbaycan bayrağı kabul edildi. Bu renkler üstte Türkçülüğü temsil eden mavi, ortada çağdaşlaşmayı temsil eden kırmızı, ve altta İslamcılığı temsil eden yeşilden oluşmaktadır.
Kasım 1918’de Aras Cumhuriyeti kuruldu. Başkenti Nahçıvan şehri olan bu cumhuriyetin arazisi 16.000 kilometrekare, nüfusu ise 1 milyona yakındı. Sınırları Nahçıvan, Şerur-Daralagez, Ordubad kazalarını ayrıca Uluhanlı, Vedibasar, Kemerli, Meğri vb. arazileri birleştirirdi.
7 Aralık’ta Azerbaycan Parlamentosu açıldı, Alimerdan Topçubaşov Azerbaycan Parlamentosunun ilk başkanı seçildi. 26 Aralık’ta Fethali Han başkanlığında üçüncü kabine kuruldu. Cumhuriyetin Meclisi nispi temsil sistemi ile evrensel oylama sonuçlarına dayanarak seçilmiştir. Meclis devlet yönetiminin en yüksek organı olmuş, Bakanlar Kurulu ise Meclise sorumlu olmuştur.
Şubat 1919’da İngilizler Bakü’yü terketti.
14 Nisan 1919’da Nasib Bey Yusufbeyli’nin ilk ve Aralık 1919’da ise ikinci kabinesi kuruldu. Bu beşinci kabine Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin son hükümeti oldu.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti delegasyonu tarafından 1919 Paris Barış Konferansı’na sunulan harita
12 Ocak 1920 tarihinde Rusya dışında dünyanın 23 devleti Azerbaycan Cumhuriyeti’nin varlığını resmen tanıdı.
1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti Birinci Dünya Savaşında galip gelen devletlerle tekrar savaşa girmiş bulunuyordu. Aynı düşmanlarla savaşmakta olan Sovyet Rusya Türkiye için bir müttefik olarak görülüyordu. Sovyet Rusya da bunu kullanarak, Türkiye’ye yardım etmek istediklerini, ancak Musavat hükümetinin buna engel olduğunu öne sürüyordu.
Moskova, Türk subaylar aracılığıyla, Ermenistan’la savaşmakta olan Azerbaycan’da varolan hükümeti yıkarak, Komünist Partisi hükümetinin oluşmasını sağladı. Türkiye’ye yardım gerektiği bahanesini öne sürerek, bu yeni hükümetin daveti üzerine Kızıl Ordu 26 Nisan’da sınırı geçerek Azerbaycan’a girdi ve ardından 28 Nisan 1920’de Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu.