1 Ekim 1783 Nogay tarihinin en kanlı günlerinden biridir.
8. yüzyıldan itibaren Rusya İmparatorluğunun yayılmacılık politikası genişlemeye başlamıştı. Bu politikanın temelinde ise Rusya’nın Karadeniz’de konumunu güçlendirmek yatıyordu.
Müslüman ve Türk halklar Çarlık Rusya’nın şiddet ve imha politikasının hedefinde bulunuyorlardı ve bu halklardan biri de Nogaylar idi. 1783’de Nogaylara toplu olarak Rus İmparatoruna sadakat yemini ettirilmişti. Bununla yetinilmeyerek memleketlerinden başka bölgelere sürülmesine ilişkin kararlar verilmişti.
Sürgün emrine uymayan Nogaylar ayaklanınca kendilerine karşı korkunç bir kıyım başlatıldı. Dolayısıyla 1 Ekim 1783 Nogay tarihinin en kanlı günlerinden biridir. Bu tarihten sonra da imparatorluk yönetiminin Nogaylar üzerindeki baskı ve sindirme politikaları değişik düzeylerde ilerlemiştir.
19-20. Yüzyıl aralığında Nogaylar yaşadıkları bölgelerden zor kullanılarak başka yerlere göç ettirilmiştir.
Tüm bunlar Nogay topluluğunun yaşam tarzını yakından etkilemiş, ekonomik ve sosyal yapısı üzerinde büyük tahribata neden olmuştur.
Rus Mareşal A.V. Suvorov emriyle Don taraftan Serebryakov ve Popov’un komutasındaki üç Kazak alayı harekete geçerken tesadüfen Kuyu-Yeya nehri üzerinde Nogay kalabalığı fark etmişlerdir ve 10 Eylül’de Rus birlikleri aniden Nogaylara saldırmışlardır. O sırada tüm Nogay Ordalar isyana kalkışır. Ekim ayının 1’nde Rus birlikleri Laba nehrinin sağ sahilindeki Nogay yerleşim yerine vardılar. Burası Rusya sınırından 12 km mesafede idi.
Kuban’dan 12 km mesafedeki Kermencik köyü yakınında şafak anından başlayıp öğlene dek devam eden kanlı bir savaş yaşandı. Dört binden fazla Nogay ve Çerkez esir alındı. P.G. Butkova’ ya göre 3500 Nogay öldürülmüş, 1000’den fazlası da esir alınmıştır.
Yine P. Bobrovski’ ye göre Urup ve Laba vadisinde öldürülen Nogayların sayısı ise 7 bindir. Suvorov’un verdiği emirde Nogaylara karşı uygulanan kıyımın hangi psikolojik şiddet ve öfkeyle verildiği açık bir şekilde görülmektedir. Suvorov kendi birliklerine Nogayların durdurulması veya esir alınması değil, tamamen imha edilmesini emretmiştir.
Askeri bilgisi ve savaş başarılarıyla ün kazanmış böylesi bir komutanın emrindeki ordu birliklerinin halkın üstüne gönderilmesinin başka bir amacı olamazdı.
Rusiya serkerdesi Suvorov da Kutuzov kimi türk kökenlidir!! Özümüz özümüzü kesmişik… Balta rus demirinden, sapı isə özümüzden!! Heyifler olsun!!