Suriye Devriminin ve iç savaşın 10 yılında TÜRKMENLER
İran ve Rusya’nın müdahil olması, IŞİD’in ortaya çıkması, ABD’nin YPG’ye desteği, Türkiye’nin askeri harekatları…
15 Mart 2011’de protesto gösterileriyle başlayan ve 10. yılını tamamlayan Suriye savaşının seyrini değiştiren kritik gelişmeleri derledik.
“Senin sıran da geldi, doktor”
Mart 2011’de Arap ülkelerindeki hareketlilikten etkilenen lise öğrencilerinin Dera’da çizdiği bu duvar yazısı, asıl mesleği göz doktorluğu olduğu için ‘Doktor’ lakabıyla anılan Beşar Esad’ın değil ama neredeyse 50 yıldır devam eden güçlü merkezi sistemin sonunu getirdi.
Öğrencilerinin gözaltına alınması ve ailelerine şiddet uygulanması üzerine, 15 Mart 2011’de, Cuma namazı çıkışı Şam ve Dera’da protesto gösterileri düzenlendi.
Devlet Başkanı Esad sert karşılık verdi, onlarca sivil hayatını kaybetti. Protesto gösterileri ülke geneline yayıldığında 10 yıldır devam eden iç savaş başladı.
1- 30 Temmuz 2011 – Muhalifler Özgür Suriye Ordusu’nu kurdu, ayaklanma iç savaşa dönüştü
Protestolara güvenlik güçlerinin müdahalesinde onlarca insan ölmüş, protestolar şiddetlenmişti.
Ordudan ayrılan subaylar yanlarına bazı askerleri de alarak silahlanmaya başlayan muhaliflere katıldığını duyurdu.
30 Temmuz’da, çoğu ordudan ayrılan subaylardan oluşan Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kurulduğu duyuruldu.
Bugün ülkede yaşadığı bölge bombalanmamış; bir yakınını kaybetmemiş; ailesinden uzak düşmemiş bir Suriyeli bulmak imkansız. 2011’de nüfusu 23 milyon olan ülkede, 10 yılda neredeyse 950 bin kişi hayatını kaybetti. 7,5 milyondan fazla Suriyeli ülke içinde yerinden edilmiş durumda. Çoğu çadırlarda ya da sağlıksız koşullarda yaşıyor. 6,6 milyondan fazla sığınmacı da Suriye’yi terk etti. 3,6 milyonu Türkiye’de yaşıyor.
Aslında Suriye’de yaşayan halklar arasında, iç savaştan olumsuz etkilenmeyen hiçbir grup yok. Suriye’de yaşayan Türkmenler de bu halklardan biri. Yaşadıkları bölgeler, nüfus içindeki oranları ve toplumsal yapıları hakkında çeşitli raporlar ve çalışmalar bulunduğundan, bu yazıda bu veriler tartışılmayacak.
Ancak şurası bir gerçek ki Türkmenlerin savaştan nasıl etkilendiği konusunda stratejik, siyasal ve toplumsal kapsamlı değerlendirmelere .Rejimin yaşamasını stratejik olarak etkileyen Lazkiye’nin kuzeyi, iç savaşın herhangi bir taraf açısından kazanılmasında askeri, politik ve psikolojik üstünlük sağlayacak anahtar olan Halep, ülkenin kuzeyinde kurulabilecek bir Kürt devletinin coğrafi olarak birleşmesi için kritik durumda bulunan Azaz Çobanbey Cerablus hattı, son yılarda Suriye’deki savaşın en yoğunlaştığı bölgeler olmuştur.
Bu bölgelerin tamamı, Türkmenlerin ya çoğunlukta olduğu ya da Türkmen varlığının görmezden gelinemeyecek kadar önemli olduğu yerlerdir. Bu çerçeveden bakıldığında, Suriye’deki Türkmen coğrafyasının, savaşın tüm tarafları açısından stratejik önem taşıdığı görülebilir.
Savaşın 10. yılına yaklaşırken bu açıklamayı yapan Esad, artık Rusya ve İran’a bağımlı olsa da yönetimde kaldı.
Fiilen üç parçaya bölünmüş olan Suriye ise 10 yılın sonunda uydu savaşın sahnesi olmaya devam ediyor.