Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar…
Korona’dan dolayı bu seneki Anneler Günü, evlerde sade, şatafatsız, kapitalizm’in küresel tüketim ağına kurban olmadan kutlanacak.
Bütün annelerimizin “Anneler Günü” kutlu olsun!
Ben annemi kaybedeli 27 yıl oldu. Babamla birlikte yan yana Musalla’da yatıyorlar.
Her Anneler Günü’nde bir hüzün kaplar içimi.
Gözyaşı rahmet olup yüreğime yağar, anadan babadan ırak geçen senelerime pınar olurcasına.
Hani “Dualarınız olmasa…” diye başlayan bir âyet var ya. Her hafta Musalla Mezarlığı’nı ziyaret edişimde, Rabbim bana değer verir mi diye ruhlarına FATİHA yollarım.
*
İnsanlar, aileler açısından hane (ev), yuva elbette önemlidir. “Yuvayı dişi kuş yapar” derler ya. Bu korona pandemisi dolayısıyla erkekler, evde çokça kalmak zorunda bırakıldıkları gün, hafta ve aylarda evi çekip çevirenin, çocuklarına analık, erkeğine kadınlık görevlerini bihakkın yerine getiren en kıymetli varlığın “ana” ve “kadın” olduğunu yakından müşahede etme fırsatını da buldu.
Rabbim kadını ‘merhamet’le yoğurarak analık gibi son derece üzerinde durulması gereken bir kutsal görevi de yapısı itibariyle ona bağışlamış. Bu açıdan kadınlarımızın kıymetini bilelim ve annelerimizi üzmeyerek onlara “öf!” bile demeyelim.
*
Cenneti “annelerin ayakları altına” seren Rahmet Peygamberi, İslâm kadınlarına büyük değer vermiştir. Zaten kadına en büyük değeri İslâm dini vermiştir. Ya değilse kadınlar dünyanın pek çok ülkesinde, fazla uzağa gitmeye gerek yok İstanbul’da bile bundan yüz-yüz elli sene önce Müslüman köle satıcıları tarafından köle pazarlarında satılıyorlardı.
*
Üzerinde duracağımız mevzu kadından çok ‘ana’ olacağı için çocuğu olan kadına biz; “anne, vâlide, mâder” diyoruz. Ana kelimesi Anadolu’da yaşlı kadınlar için saygı ifadesi olarak da kullanılır. Büyük kerpice ‘ana’, küçüğüne ise ‘kuzu’ derler. Bu kelime “asıl, esas, temel merkez, kaynak, menba olarak “ana madde, ana fikir” şeklinde de kullanılır. Meselâ, ana akça (anapara), Ana arı (arıbeyi), Ana ata (ana baba) ve “Ana ata, önünden geçmek hata” gibi deyimlerin yanı sıra pek çok şer ağızda sakız haline gelen “Ana avrat düz gitmek: Bütün sülâlesine küfretmek” yerine “Ana baba duası: Canıgönülden dua” almak en iyisi olsa gerek.
*
Korona virüs (kovid-19) ile Dijital bir Dünyaya doğru “kontrollü” bir geçiş sağlandığına göre; dilimize giren kelimeler arasında “ana bellek” ve “ana hafıza”yı da unutmamak lâzım gelir. Daha ana rahmine düştükten ve doğduktan sonra her çocuğun annesinin şefkat ve ilgisine muhtaç olduğu, sosyolojik ve psikolojik bir gerçek olarak aile yuvasının inşası, onarımı ve tamiri açısından çok ehemmiyetli ve üzerinde durulması gereken bir husus olarak gözler önüne konulması gereken ana husus; “ana kucağı” değil midir? “Zavallı çocuk, ana kucağı görmeden büyüdü.” Teyzeye “ana yarısı” dendiği gibi caddede kafası eksik çırılçıplak yürüyene veya protesto için tamamen çıplak vaziyette elinde pankart taşıyan, orasına burasına yazı yazanlara da “Anadan doğma” veya “Anadan üryan” denilir.
*
Büyük zorluklarla karşılaşıldığında veya aşırı sıkıntılara maruz kalındığında insanın nasıl “anası ağlıyor” ise, kızın yetişmesinde birinci derecede rol sahibi anne olduğundan “Anasına bak kızını al” demezler mi? Bu arada “Anası kılıklı” olanları da es geçmeyelim. Madem mübarek Ramazan ayındayız. Bu aya uygun çok talihli olanlara da, “Anan seni kadir gecesi mi doğurdu” demez miyiz?
Ben onu şimdi “Anasından doğduğuna pişman etmez” miyim diyeninden tutun şu korona günlerinde polislerin baskınına uğrayan düzenbaz, üçkâğıtçı “anasının gözü” kumarbazlara ya ne demeli. Bütün alınan önlemlere ve sosyal mesafe direktiflerine rağmen şu güzelim bahar gününde “yaşlısı genci çayırlıkta toplanmış, ortalık ana baba gününe dönmüştü.”
Ana yüreği değil mi; şu korona günlerinde, birbirinden ayrı düşmüş evladını kırkında da olsa yine merak ediyor işte. Atalarımız “Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyâr olmaz” diye boşuna söylememiş. Kişiyi en çok seven, onun acılarını en içten ve candan paylaşan varlık anasıdır. Onun yerini tutacak başka hiçbir şey bulunmaz. Bağdat mı dediniz?
Ba’de harabü’l-Bağdat!
*
Yarın da, kadınlarımız ile genç kızlarımızın örnek alması gereken “Ümmetin kadınlarının en hayırlısı” olan Hz.Hatice vâlidemizin örnek şahsiyetini ele almaya gayret edeceğiz.
Mustafa Balkan
Gazeteci-Yazar
10 Mayıs 2020