Türk kültüründe sözlükler
Toplumun tüm alanları ile kırılmaz surətdə bağlı olan dil halkın tarihi ile sıkı şekilde bağlıdır. Dile olan etki öncelikle sözlük bünyesinde yer alır. Sözlüklerde dilin çeşitli alanları ile ilgili çeşitli dillerdeki matreallar yazıya alınır. Sözlükler halkın dilindeki Türk söz varlığının geniş manzarasını temsil eder, hatta edebi dilin mevcut zaman için eski Türk sözlerini listeye alır. Sözlükler yardımıyla dönemin dili, kültürü, bilimsel, hukuki devletçiliği, çiftlik, yaşamı ile ilgili ilk bilgi elde ediyoruz. Avrupa yazarı D.Didronun tebirince desek, sözlükler dilin sözlük içerisindeki kelimelerin listesini barındıran bir kitap, sözlük halkın birliğini gerekli şekilde yansıtan bir kaynaktır.
İlk sözlükler Çin’de (M.Ö. I yüzyılın sonu) ve eski Yunan’da (e.ə.V yüzyılda) tertip olunmuşdur. Rusiyada ilk sözlük örnekleri XIII yüzyıla aittir. Türk dillerinin ilk sözlüğü ise XI yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu Kaşgarlı Mahmud’un “Divani Lugat-it Türk” eseridir. “Divani Lugat-it Türk” eseri Türk halklarına eşsiz bir armağandır ve bugün de önemini kaybetmemiş. Türk dillerinin leksikasına, onların gramer yapısına dair verilen bilgiler, bu dilin tarihi gelişim yolunu izlemek, tarihi qrammatikasını tertip etmek açısından son derece əhəmiyyətlidir.Əsər 9 binden fazla kelime ve ifadeyi özünde cemleşdirir. Ünlü Türkolog Mahmut Kaşğari 3 ciltten oluşan bu kitabı 1074 yılında Bağdat halifesi el Müqtedibillaha sunmuştur. O, bu sözlükte ilk kez tarixi- karşılaştırmalı yöntemi kullanmış, dillerinde uyum yasasının olmasını ortaya koymuştur. “Divanın” esas amacı Araplara ve islam dünyasının Arap dili bilen eğitimli adamlarına Türk dilini öğretmek idi. Mahmud Kaşğari Türklerin tarih misyonunu, azamet ve kudreti hakkında fikirlerinin onayı için Hazreti Muhammed’in böyle bir sözünü ifade eder: “Türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır”. M.Kaşğari kendi döneminde işlenen tüm kelimeleri sözlükte yazmışdır.Eyni zamanda titullar, lakaplar, erkek, kadın isimleri, fauna, flora, silah parça isimleri, kısacası, her alana ait söz vardır. 300 atasözü, 40’a yakın yemek, içecek tarifleri verilmiştir. Mahmud Kaşğarlının “Divanı” yazılandan yaklaşık 850 yıl sonra bulunmuştur. Onun kendi eli ile yazdığı 4 kopya hiçbiri günümüze kadar ulaşmadığı. Bilim alemine bilinen tek yazma nüshası aslen Güney Azerbaycan’dan olan Muhammed ibn Ebu-Bekir tarafından XIII yüzyılda aktarılmış nüsxəsidir.Əsərin orijinal nüshası 1914 yılında tespit edilmişdir.Tanınmış kitap tutkunu Ali Emiri Efendi adlı bir memur İstanbul’un kitap mağazalarından birinde bu kitabın el yazması nüxsəsinin olduğunu duyar ve bu nüshayı, 638 sayfa olan “Divanı” 33 altın liraya satın alıyor. Daha sonra bu kitabı İstanbul’daki Milli kütüphaneye hediye ediyor. “Divan-Lugat-it Türk” eserini tercüme etmek teşebbüsü ilk defa olarak Azerbaycan’da ileri sürülmüştür.
XX yüzyılın 30’lu yıllarında SSCB Bilimler Akademisi Azerbaycan şubesi “Divan-Lugat-it Türk”ün çevirisini ünlü bilim adamı Halid Said Xocayevə görevlendirilmiş. X.S.Xocayev bolşevikler tarafından takip olunmuş, eserin basımı yarım kalmıştır. Türkiye Türkçesine ilk defa Kilisli öğretmen Ahmet Rıfat Bilge tarafından 1915-1917 yıllarında İstanbul’da basılmıştır. 1934-1943 yıllarında Besim Atalay tarafından Ankara’da “Türk dili toplumu” tarafından Ankara’da yayınlanmıştır. 1971 yılının Ekim ayında “Divan-Lugat-it Türk” eserinin 900 yıldönümünü ve Mahmut Kaşgarlı hatırasını anmak için Özbekistan’ın Fergana şehrinde özel bir Türkoloji meclis çağrılmış ve raporlar duyuldu.
Azerbaycan’da bu alanla uğraşan alimlerden Ramiz Askerin adını özellikle belirtmek gerekir.
“Divan” da yazılan birkaç kelmeye bakalım:
Çeçek-çiçek, bala-şəyird, yardımcı, baldız- kocanın kız kardeşi, başgird-bir türk boyu, bayat-oğuz boylarından biri, tüpkər- incelemek, izine düşmek, töş- göğüs, toru-üre, gelenek, öpkə-öfke, kit-gitmek, çekilmek vb.
XIII yüzyılın bilim adamlarından biri de Hinduşah Nahçivanidir. Kökeni Azerbaycan türküdür. Onun en ünlü eseri “Es-Sihah el-əcəmiyyə” Farsça-Türkçe iki dilli sözlüktür. Bu sözlükte 10 bine yakın türk- Azerbaycan sözü var. Eser mukaddime (Arapça), sözlük (Farsça-Türkçe), Fars dilinin gramer yapısından (Arapça) oluşur. Sözlük 393 bölümden oluşmaktadır. Burada Türkçe kelime çeşitli izahlarla verilmişdir.
Sözlükdeki örneklere bakalım: Rəvad-yeşil yer, zerd-sarı, şerbet-şeker, nərd- budağ, ünlü oyun, bahtiyar-zengin, server- ulu, zenbur-arı, tarif-utanmak vb.
Hinduşah Nahçivaninin 1279 yılında yazmış olduğu bu sözlük sadece Azerbaycan edebi dilini ve tarihini değil, aynı zamanda tüm diğer Türk dili ve lehçelerinin gelişim tarihini öğrenmek açısından özel önem arz etmektedir.
XIII yüzyılın sonu XIV yüzyılın başlarında oluşan sözlükler en kamili, en kıymetlisi İbn Mühənnanın “Kitabı məcmueyi-tercümanı-Türkçe-Farsi-Mongolia” sözlüğü. Bu sözlüğe kısaca “İbn Mühenna sözlüğü” de adlandırılır. Lüğət 3 bölümden ibarətdir.1) Arapça-Farsça; 2) arapça- Türkçe; 3) arapça- Moğolca; Sözlükteki kelimelere dikkat edelim:
Zarif , ateş, benziyor, beşik, aç, maşa, binmek, yaş, arkadaş, tekne və s.
Kazan ve Petersburg üniversitelerinin profesörü Mirza Kazım Bey’in düzenlediği “Türk-Tatar dilinin genel gramesi” adlı eseri türk dünyasının en değerli eserlerinden kabul edilir. Türk dünyasında sözlük kültürünün gelişmesine olumlu etkileyen eserlerden biri de “Turetsko-tatarsko-russkiy slovar” adlı sözlüğü 1864 yılında L.M.Lazarev yayınladı. Iki dilli tercüme sözlüğü olan bu sözlük Türkçeden Rusçaya tercüme şeklinde verilmiştir ve 10 bin kelimeden ibarettir.
XVII- XVIII yüzyıllarda Muhammedtağı Karakoyunlunun “Ferhengi-Türkçe” adlı değerli sözlüğü Azerbaycan, Türk, Türkmen, Özbek, Uygur dillerinin matrealları esasında yapılmışdır. Lüğətdə kullanılan örnekler Ali Şir Nevai ve Muhammed Fuzuli’nin eserlerinden alınmıştır.
Dr. Ayten Ahmedova
Azerbaycan, Gence Devlet Universitesi, Öyretim üyesi
KAYNAKLAR
1.Mahmud Kaşgarlı “Divani Lugat-it Türk” Bakü, Ozan, 2006
2.Rəna Mahmudova “Azerbaycan dilinin sözlük tarihi” Bakü, 2017
3. Qurbanov A. Azerbaycan dilbilimi sorunları, I cild, Bakü, 2004.
4. Abdullayev N . Edebi telaffuz öğretisinin tekniği. Bakü, 1985