Orhun Kitâbeleri’nin üzerindeki bilgilerin benzerlerine M.Ö 4000’li yıllara ait taşlarda rastlandı
Sənan Qılıncarslan Qacar/Azerbaycan
Yani sanıldığı gibi, buradaki bilgiler, yazıtların dikildiği tarihe ait değildir” Unutulmamalıdır ki, medeniyetler yıkıldı sanılsa da, yerlerine başkaları gelir ve yıkıldı sandığımız medeniyetler gerçekte tam kaybolmazlar, birbirlerinin sırlarını, izlerini taşırlar. Onun içindir ki ön uygarlıklar ve şimdiki uygarlıklar arasında benzerlikler vardır. Bu kültürlere, törelere yazılara vs. yansır ve devam ederek gelir. Şimdi burada kitâbelerle ilgili bilgilere bir göz atalım: Orhun Kitâbeleri’nin üzerindeki bilgilerin benzerlerine M.Ö 4000’li yıllara ait taşlarda silinmiş bir şeklide rastlandı. Bu bilgiler, taşların üzerinde eskidikçe, asırlar boyunca başka taşlara aktarılarakgünümüze kadar -bir kısmı- gelmiştir. Buradaki bilgiler binlerce yıllık bilgilerdir. Aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Yani sanıldığı gibi, buradaki bilgiler, yazıtların dikildiği tarihe ait değildir. M.Ö 2000’li yıllara ait, Çinli arkeologlar tarafından bulunan; yarı Çince yarı Türkçe ve bir kısmı silinmiş olan yazıtlarda da, tıpkı Orhun Kitabeleri’ndeki bilgilere rastlanmıştır. Moğolistan’ın güneyinde bulunan; taş ve seramik parçalarının incelenmesi neticesinde, buradaki bilgilerin, Orhun Kitabeleri’ndeki bilgilere benzediği anlaşılmıştır. Bulunan bu parçaların tarihi M.Ö 2000’li yıllara uzanmaktadır. Orhun harfleriyle yazılan yazıtlardan 13.yüzyıl Moğol tarihçisi Alaaddin Ata Melik Cüveynî , Tarih-i Cihan Güşa adlı yapıtında söz etmişti. Çin kaynakları da kitabelerin dikilişini bildirmekteydi. Rus çarı I. Petro’nun emriyle Sibirya bitki örtüsünü incelemek için görevlendirilen bitki bilimci Messerschmidt ve kendisine rehber olarak verilen İsveçli tutsak subay Strahlenberg, 1721 yılında Yenisey vadisinde bu yazı ile yazılmış Kırgızlara ait mezar taşlarını içeren Yenisey Yazıtları’ndan bir tanesini keşfetti. Bir yıl sonra tutsaklığı son bulan Strahlenberg İsveç’e dönüşünde bu inceleme ile ilgili izlenimlerini kitap haline getirip Stockholm’de yayınladı. Böylece Orhun yazısı bilim dünyasının dikkatini çekmiş oldu. Orhun yazıtlarından iki yüzyıl öncesine ait Yenisey Yazıtları’nın tamamına yakını bu süreçte ortaya çıkarıldı. Rus bilim adamları,1943 yılında Sibirya’da taş mezarlar bulmuşlar ve ABD’li bilim adamları ile ortak yaptıkları inceleme neticesinde, bu taşların üzerindekilerin, ‘Türklere ait fatih bir komutanın’ sözleri olduklarını tespit etmişlerdir.
Osman Altay Güçsav