Oğuz Kağan’ın Türklük Duası
Tarih bilimi, insanlara doğru sonuçlara varmaları için yön veren bir düşünce tarzıdır. Geçmişini bilmeyen, kendisini tanımayan bir toplum, tıpkı hafızasını kaybetmiş bir insan, ırmağın akıntısına kapılmış bir dal parçası gibidir.
Tarih bilimi, insanlara milletlerin geçmişteki yaşantılarını ve diğer devletlerle olan ilişkilerini öğretir. Geçmiş uygarlıkları tanıtır. İnsana, geçmişini değerlendirme ve geleceğini daha iyi biçimlendirme konusunda yardımcı olur. Geçmişini iyi bilen toplum, geleceğini daha sağlıklı bir şekilde biçimlendirebilir. Tarih, insanlığın belleğidir. Ortak duygular yaratır ve geçmiş ile gelecek arasında bağ kurar.(M. S. KÜTÜKOĞLU)
Tarih uydurmalar ve yakıştırmalar üzerine inşa edilemez. Tarihi gelişmelerin kayda girmesi sağlam kaynaklarla mümkündür. Bundan dolayı tarih bilimi diğer bilim dalları ile birlikte gelişir. Felsefe, sosyoloji, arkeoloji, antropoloji, etnografi, filoloji, coğrafya, epigrafi, kronoloji bunlardan bazılarıdır. Bu bilim dallarının yardımı olmadan tarih yazılamaz.
Atatürk Türk Milleti’nin tarihini bilimsel araştırmalar üzerinden öğrenilmesi için 1931 yılında Türk Tarih Kurumu’nu, Türk Dili’nin gelişmesi ve korunması içinde 1932 yılında Türk Dil Kurumu’nu kurdurmuştur.
Bu Kurumların görevleri herşeyden önce; Osmanlı döneminde “Etrâk-ı bî idrâk =İdraksiz Türkler”olarakaşağılanan Türk İnsanına, dilini ve kimliğini öğretmek olmuştur. Milli Eğitimde ders programları bu hedefler üzerine kurulmuştur…
Tarih bilimi; Türkleri, insanlığa uygarlığı taşıyan bir millet olarak tanıtmaktadır. Kısacası tarih Türklerle başlamıştır… Hiçbir milletin tarihi, Türklerin tarihi kadar zengin değildir… Bazı milletler hayali kahramanlar yaratarak, hayali olaylar ve hayali zaferler yazarak kendi milletine milli heyecan vermeye çalışabilir… Ancak Türklerin buna ihtiyacı yoktur. Türk Tarihi’nin her dönemi kahramanlıklarla, zaferlerle, ibretlerle ve uygarlığa hizmet ile doludur…
1980 yılından önce görmediğim, duymadığım, okumadığım bir dua son zamanlarda yoğun bir şekilde yazılı ve sesli görsel olarak dolaşmaktadır. Nedir bu dua? “Oğuz Kağan’ın Türklük Duası”
Bu Dua’nın kaynağını araştırdık. Dr. Rıza Nur’un yazmış olduğu “Türklük Duası”… Olabilir…
Dua; İnsanın iman ettiği Yaratıcısına ilmince, gönlünce, dilince teslimiyet içerisinde samimi bir tarzda yaptığı yakarıştır. Rıza Nur’da bir Türkçü olarak bu şekilde bir dua yazmış… Bu durumun eleştirilecek herhangi bir yönü yoktur. Ancak bu dua’nın başına, Türkler’in Atası kabul edilen “Oğuz Kağan’ı” eklemek büyük bir yanlış ve istismardır!
Buna neden ihtiyaç duyuldu ki?
Eğer bu dua Oğuz Kağan tarafından yapılmışsa, hangi kaynaktan elde edildi?
Milattan sonra 730 lu yıllarda dikilen Göktürk Yazıtları (Bilge Kağan, Tonyukuk, Kültigin) 19. yüzyılın sonlarına doğru Danimarkalı dil bilimci Thomsen ve Rus Türkolog Radlof tarafından okunmuştur. Ancak Türk Bilim Adamları, bu yazıtları tekrar değerlendirmektedirler. Bilge Kağan’dan bin yıl önce yaşadığını bildiğimiz, Oğuz Kağan’ın bu dua ile ilgili bir yazıtı mı bulundu?
Bu dua, “Dr. Rıza Nur” adı ile yayınlansa ne olurdu? Türk Milliyetçileri nezdinde çok muteber olmazdı. Çünkü Rıza Nur’un Atatürk’e karşı olan düşmanlığını ve Rıza Nur’un sapık fikirlerini Türk Halkı bilmektedir. Acaba, bu dua’nın kullanılması için mi, Oğuz Kağan’ın ismi kullanılmıştır?
Sorgulamanın en kötü yanı ise şudur:
Atamız Oğuz Kağan’ın, 6 oğlu 24 torunu vardır. Her torunun da bir boyu vardır. Bu da, 24 Oğuz Boyu’nun oluşumudur. Bu duanın asılsızlığından dolayı, Oğuz Boyları hakkında şüphe mi yaratılmak istenmiştir?
Oğuz Kağan’ın büyüklüğünü ve asaletini ispat etmek için, uydurma sözlere gerek yoktur. Bildiğimiz kadarı ile bu dua metnini Dr. Rıza Nur yazmıştır. Dua’nın içinde herşey var. Yalnız demokrasi kelimesi eksik kalmış! Bu dua metnini isteyen kullanabilir, söyleyebilir. Ancak, Oğuz Kağan’ın duası olarak değil!
Türk Tarih Kurumundan ve ilgili bilim adamlarımızdan bu hususta bir açıklama yapmasını beklemekteyiz…
Lütfen Tarihimizi tahrif etmeyelim! Türk Gençlerini yanlış yönlendirmeyelim!
Bilgisiz Fikir, Fikirsiz Tefekkür olmaz.
Bilge Kağan’ın nasihatını da unutmayalım!
EY TÜRK, DÜŞÜN!
YILMAZ KARAHAN
OĞUZ KAĞAN’IN TÜRKLÜK DUASI
ULU TANRI !.
GÜZEL TANRI !.
GÖK TANRI !.
Sen Türk’ü Türk yurtlarını koru !..
Düşman şerrinden sakla ! TÜRK’ü yiğitlikte daim et ! TÜRK’ü erlik davasıyla yaşat ! TÜRK’ü gerçekçi yap ! TÜRK’ün gönlüne herşeyden önce, hatta kursağına ekmek koymadan evvel TÜRK’lük sevgisini koy ! TÜRK’ü ideal ile yaşat ve ideali hakikat yapmaya çalışsınlar ! Törelerini canları gibi saklat ! TÜRK’e zevk ve rahat verme ! Bilakis zahmete alıştır ! Zahmetle yürekleri, bedenleri demir olsun ! Bu sayede onlara yüksek çalışma kudreti verirsin ! TÜRK’ü faal, cevval edersin. TÜRK’e değişmez bir seciye ver ! Zamanla seciyesi değişmesin, sade tekemmülle tadilat görsün !
ULU TANRI !.
Milli kuvvet, namus, ahlak, azim , sebat, ideal, TÜRKÇÜLÜK ruhu, yurtseverlik, ilim, sanat teşkilatı, intizam, beden kuvveti ve zenginlik ile hasıl olduğundan; TÜRK’e bunları ver ! TÜRK’ten hırsız, namuzsuz türerse hemen kahret ! TÜRK’e benlik, hem de yüksek bir benlik ver ! TÜRK nefsine itimat sahibi olsun ! TÜRK’ü muhakemeli, ciddi adam olarak yarat ! Hissiyatına kapılıp, öfke ile ayaklanmasın ! Birden barut gibi parlamasın ! Daima soğuk kanlı olsun ! TÜRK’ü her milletten cesur yarat ! Öç almayı TÜRK asla unutmasın !
ULU TANRI !.
Namuzsuz bir tek TÜRK yaratacağına, dünyayı yık daha iyi ! Ne kadar korkak TÜRK varsa hepsini helak et ! TÜRK herşeyi mukayese etsin ! Yalnız akıl ve mantık denen şeylere bırakma onu ! Sabırlı, derde dayanıklı olsun ! İradesi çelik gibi olsun ! Dönek TÜRK yaratma ! TÜRK’leri maymun iştahlı yapma ! TÜRK daima ihtiyatla adım atsın ! Kimsenin tatlı diline inanmasın ! Kimseye emniyet olmasın ! Çalışma zekâdan üstün bir kıymet olduğundan, TANRI, sen TÜRK’ü çalışkan et ! TÜRK’ün ömrü çalışma ile geçsin ! Ona daima çalışma aşkı ver ! Hele elbirliği ile çalışmayı alet etsin ! Tembel TÜRK’ü hemen öldür !
TÜRK’e her milletinkinden üstün zeka ver! Zeka ve çalışma; ikisi bir arada olunca TÜRK’ün önünde durulmaz! Milli büyüklüğün tek şartı yüksek ideal, buna alışmak için de yüksek ahlak, fedakarlık ve sebat lazım olduğundan TÜRK’leri ahlaklı, sebatlı ve fedai kıl! TANRI, TÜRK’leri sen kendi elinle birleştir ve herşeyden evvel ruhları birleşsin! Onları tek bir kafa gibi birleştirici kültür sahibi et! TÜRK’ü töresine sadık kıl, Tanrı! TÜRK budunu: Biliniz ki atalar töresi asırların tecrübesi ile husule gelmiş büyük bir hikmettir. Tanrı beni töreye dokunmaktan ve dokundurmaktan sakladı ve saklasın!
ULU TANRI !.
Türk milletini lafçı değil, elinden iş gelir insanlar et ! Bir şey söylemek vazife yapmak değildir. Onu fiilen yapmak ve yaptırmanın vazife olduğunu beyinlere sok !
GÜZEL TANRI !.
Sana hepsinden çok yalvardığım şudur : TÜRK’ü dalkavukluktan kurtar ! Dalkavukluk ve emsali vasıtalara zengin olmaktan koru ! TÜRK’e kötü para hırsı verme ! Dalkavukları yok et !
AMAN TANRI !.
TÜRK aile, töre ve disiplinini her şeyden evvel koru! TÜRK toprağında hürler yaşasın. Adaletten başka bir şey hüküm sürmesin! Sen TÜRK’e tabii şeylere tabiata karşı sevgi ver! TÜRK yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki fakirlik suç sayılsın!
Acunu ( Dünyayı ) Yaratan Yüce Tanrı !.
TÜRK’e insaniyetten evvel TÜRK milletini düşündür. İnsanların insaniyet dedikleri şey, göz boyamak için icat edilmiş bir boyadır. İnsaniyet maskesi taşıyan öyle milletler vardır ki maskelerinin altında canavarlar yaşar. İnsaniyeti gören olmadı. TANRI, TÜRK’e sağlam, sürekli irade ver! Güçlüklerde, sabrını, tahammülünü aynı zamanda gayretini arttır! Ona esas seciye olarak vazife muhabbeti ve mesuliyet duygusu ver! Mesuliyeti TÜRK yurdundan eksik etme! En büyük kuvvetinTÜRKLÜK aşı olduğunu TÜRK’e öğret!
TANRI !.
TÜRKÇE konuşulan, TÜRK’e yurtluk etmiş olan yerleri kıyamete kadar TÜRK’ün hükmü altında bırak !www.yenidenergenekon.com