Kültür Sanat

Modern medeniyetin temeli ve metalurjinin dünyadaki rolü. Nicat İsayev – Azerbaycan

Bu yazı, dünyada önemli rol oynayan ve görünmeyen bir güç kaynağı olan bilim hakkındadır.
Modern medeniyetin temeli ve metalurjinin dünyadaki rolü.

Genellikle büyük gelişimlerin başlangıcında, ilk bakışta küçük görünen bir unsur bulunur. Bunların başlıcası ateşle tanışma, ardından metalin keşfi ve nihayetinde metalurjinin gelişimidir. Metalurji; metallerin elde edilmesi ve işlenmesiyle uğraşan bilim ve sanayi dalıdır. Metalurji, modern medeniyetin temelini oluşturmaktadır.

Modern dünyanın mimarı olarak kabul edilen devletlerin bilim ve teknolojisi ne kadar güçlüyse, bu gücün merkezinde yer alan temel alan da metal sanayisidir. Yani dünyanın gerçek şekillendiricileri, metalurjinin önemini zamanında kavrayan ve bu alanı geliştiren uzmanlardır. Gerçek devrim, bu alanın keşfi ve gelişimiyle başlamıştır. Bu alanda dünya bilim insanlarının yanı sıra Azerbaycanlı bilim insanlarının da önemli katkıları olmuştur.

Bugüne kadar gerçekleşmiş olan dört sanayi devriminin her birinde bu alanın izi açıkça görülmektedir. Belki de gelecekte tarihçiler, metalurji ile bağlantılı tüm teknolojik sıçramaları tek bir “metalurji devrimi” olarak adlandıracaklardır. Eğer bir gün tamamen metalden bağımsız yeni bir dönem başlarsa, bu hayal edilemez bir devrim olurdu. Ancak şimdilik bu sadece bir hayal gibi görünmektedir.

Tarihe baktığımızda, antik dönemlerde insanların inşa ettiği görkemli yapılar – piramitler, tapınaklar, kaleler – çoğunlukla mineral içerikli taşlardan, ahşaptan ve az miktarda metal kullanılarak inşa edilmiştir. Bu yapılar, o dönemin teknolojik düzeyini ve bilgi seviyesini yansıtmaktadır. O zamanlarda ana malzeme taş idi ve oldukça değerli sayılıyordu.

Ancak modern döneme geldiğimizde, insanlığın yarattığı “mucizeler” artık yalnızca doğanın sunduğu taşlarla değil, büyük ölçüde metalurji sanayisinin olanaklarıyla şekillenmektedir. Eğer metalurji olmasaydı, bugün teknolojik gelişmeden söz etmek mümkün olmazdı. Örneğin; elektrik enerjisinin sağlanması, interneti mümkün kılan cihazlar, telefon ve bilgisayar üretimi, bu cihazlarda kullanılan mikroçipler, kablolar, sunucu sistemleri, radyo dalga sistemleri, kitle iletişim araçlarının gelişimini sağlayan tüm teknolojik aygıtlar – bunların hepsi metaller kullanılarak mümkündür.

Bugün süper güç devletlerinin oluşumunun temelinde de yine bu alan yer almaktadır. En modern silah ve savunma sistemleri, hatta tıpta kullanılan cihazlar ve insan vücuduna yerleştirilen aygıtlar bile metalurjinin etkisiyle mümkündür.

Ulaşım araçları – otomobiller, trenler, gemiler, uçaklar, hatta bisikletler bile – metalurjinin ürünüdür. Bu alan, ticaretin yerel düzeyden küresel boyuta ulaşmasında da etkili olmuştur. NASA’nın uzay araçları, yapay uydular ve Ay görevleri metal olmadan imkânsız olurdu. Bugün dünyada gerçekleştirilen büyük altyapı projeleri – gökdelenler, köprüler, tüneller, petrol rafinerileri, üretim fabrikaları – hepsi metalurji olmadan mümkün değildir.

Bu alanda çalışarak büyük gelir elde eden insanlar da mevcuttur. Metalurji yalnızca teknik ve sanayi gelişimi için değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu alan birçok girişimci ve uzman için başarı ve refah kaynağına dönüşmüştür. Hatta dünya ülkelerinin para birimlerinin dayandığı altın, gümüş ve platin gibi değerler bile bu alanla bağlantılıdır.

Bilim alanına gelince; bugün birçok farklı bilim dalında – malzeme bilimleri, fizik, kimya, enerji ve hatta uzay bilimlerinde bile – metalurjinin etkisi görülmektedir. Metalurji doğrudan ya da dolaylı yoldan bu araştırmaların temel dayanağını oluşturmaktadır.

Eğer metalurji alanı birdenbire yok olsaydı, insanlık teknolojik açıdan adeta Orta Çağ’a geri dönmüş olurdu. Toplumun tüm alanları – inşaat, teknoloji, sağlık, savunma ve hatta sanat – bu alana bağımlı durumdadır.

Tüm bu gerçekler gösteriyor ki, metalurji yalnızca bir sanayi dalı değil, aynı zamanda modern dünyanın omurgası, görünmeyen bir güçtür. Biz onu günlük hayatımızda çoğu zaman fark etmeyiz, fakat çevremize dikkatle baktığımızda her adımda izlerini görmek mümkündür.

Sonuç olarak; metalurji sadece metal eriten fırınlar ya da fabrikalar değildir – bu alan modern medeniyetin temelidir. Bu alan geliştikçe, insanlığın yarattığı “mucizeler” de o kadar etkileyici ve görkemli olacaktır.

Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, eğer metalurji gelişmeseydi, dünya bu kadar küreselleşmezdi, sanayi devrimleri gerçekleşmezdi, ekonomik güç bu seviyeye ulaşmazdı ve hayatın birçok alanı – ordu, tıp, petrol, inşaat ve teknoloji – bu kadar gelişmiş olmazdı. Eğer metal yoksa, teknoloji de yoktur. Kısacası, “metalurji devrimi” yeni bir kültür yarattı.

Nicat İsayev

Azerbaycan Cumhuriyeti Bilim ve Eğitim Bakanlığı
Y.H. Memmedaliyev adına Petrokimya Prosesleri Enstitüsü doktora öğrencisi.

Kırım'ın Sesi Gazetesi

27 Şubat 2015 Tarihinde hizmet bermege başlağan www.kiriminsesigazetesi.com maqsadı akkında açıklama yapqan Mustafa Sarıkamış İsmail Bey Gaspıralı’nıñ bu büyük mirasına sahip çıqmaq ve onun emellerini yaşatmaqtır. Qırımtatar Türkleriniñ ananevî, körenek, ürf, adet kibi yaşamlarında ne bar ise objektif şekilde Dünya cemiyetine taqdim etilmektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Pin It on Pinterest