MASAL – Humay YILMAZ

“MASAL”
” Bir varmış bir yokmuş ” diye başlar masallar ve insanlar aslında en çok masal dinlemeyi sever, seçer. Bir ortamda önemli bir konu açarsan eğer, ya dışlanırsın, ya da fişlenirsin. Çünkü gerçekler masallar kadar güzel değil, sihirli değil ve en sonda gökten iç elma da düşmez!

Bilgi kirliliği hava kirliliğini geride bırakmış görünüyor. Sorunlara çözüm aramak yerine, sorunlara bahane üretmek, suçlu aramak ve aslında insana mahsus egoyla “Ben demiştim” gibi davranışlar sergilemek niye?

Ağaç içten çürürse artık çok geç demektir. Ekonomi en zor döneminde, gerçekten durum vahim. Ama bu durumda bile mesele sadece “koltuk davası” olarak devam ediyor. Var mı ülkesini gerçekten seven? Ben bir şey istemiyorum, ülkem kazansın diyenleri görelim.

Düşündüm, araştırdım ama maalesef yok. Herkes ganimet peşinde. Kimi dinlesen “haklı”. Peki sadece haklı olmak yeterli mi?

Dünya gıda stoku tükenmiş durumda, virüsün insandan akıllı çıktığı dönemde yaşamak gerçekten zor görünüyor. Üstelik artık birlik beraberlik devri de bitmişe benziyor. Devir bireysellik devri.

Ekonomi ile ilkeler, ülküler, fikirler büyük yara alacak. Belki zaman gelecek insan ana babasını bile tanımayacak. Bugün bir mezeye Kıbrıs’ı Yunana verelim diyenler yarın tüm bu fırsatları kullanıp alçak planını gerçekleştirecek gibi…

Rifah düzeyi normale dönmezse ülkece felaket kaçınılmazdır. O yüzden içinde ülkesine karşı az da olsa sevgi, muhabbet kalmış herkes elinden geleni yapmalı. Bizler gelip geçiciyiz vatan ise daimidir. Onun için hiç olunmadığı kadar birliğe beraberliğe ihtiyaç var. Ülke yöneticileri de gereksiz harcamaları bırakmalı, hatta gereksiz tartışmaları da. İşinin ehli ekonomistlerle elini taşın altına koymalı. Yastık altı çoktan bitti!

Humay Yılmaz