KIRIM SOYKIRIMINI ve MAVİ ALAY OLAYINI ANLATAN ÖZEL BİR ROMAN! SÜHEYLA
1941-1945 arasında yaşadığımız çile ve gördüğümüz zulümler pek çok milletin yüzlerce yılda yaşadıklarından bile daha ağırdı. Buna rağmen pes etmemek, hayata bıraktığımız yerden ve hiçbir şey olmamışcasına yeniden başlamak konusunda yüreğimizdeki ateşin kaybolmaması için elimizden gelen her şeyi yapıyor, her yeni başlangıcı bir umut şölenine çeviriyorduk.
Ahmet Erol’un yazarlık hayatındaki kırkıncı yılı taçlandıran Süheyla’nın, sahne yerine kitap sayfaları üzerinde sergilenen bir oyun olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bakış açısına göre, olağanüstü veya sıradan sayılabilecek hayatlarıyla meşgul olan karakterlerin kendi öykülerini anlatmaya ilk kez fırsat bulmuşcasına, coşkuyla konuşması da bundandır belki… Sırları, acıları, aklın alabileceğinden de büyük kıyımları ve yaşananların kefareti sayılabilecek kavuşmaları konu eden Süheyla, insanoğlunun kendine layık gördüğü acımasız evrenin bir tasviri.