GenelGüncelKültür Sanat

Kıpçaklar

Kıpçaklar 9.Yüzyıldan 12.Yüzyılın Ortalarına Kadar İrtiş Irmağından Başlıyarak Batı Sibirya’yı Karadeniz’in Kuzey Bozkırlarını İçine Alan Ve Güneyde Kırım’dan Kuzey Kafkasya’daki Kuban Ve Terekli Irmağına Kuzeyde Orta İdil Sahasına Kadar Uzanan Alanlarında Yaşamışlar Deşt-i Kıpçak’ta Geniş Bir Coğrafyaya Hükmetmişlerdir. Bunun Yanı Sıra 13-15 Yüzyıllarda Mısır’da Memluk Kıpçak Devletini Kurmuşlar 9-15 Yüzyıllar Arasında Türk Tarihinde Olduğu Ğibi Dünya Tarihinde Önemli Bir Yer Oynamışlar. 11.Yüzyıl Başlarında Yayık Irmağı Boylarında Yaşayan Kıpçak’lar 1030 Yılında İdili Geçerek Oğuzları Batıya İtmişlet Ve Rus Prenslikleri İle Komşu Olmuşlardır. Rus Kaynakları Polovtsı Dedikleri Kıpçak’ların 1055 Yılında Doğu Avrupa Bozkırlarında Olduklarını Kaydeden Bu Tarihte Ruslarla Birkez Daha Karşılaşan Kıpçaklar 1061 Yılından İtibaren Rus Bozkırlarında Hakim Olmaya Başlamıştır. Preyaslavl Knezliğine Hücüm Ederek Onları Yenen Kıpçak’lar Bu Dönemde Sürekli Batıya Doğru Yayıldılar. 1080’lerde Kıpçak Çoğrafyası Tuna Boylarından Kafkaslara Batı Sibirya’dan Müslüman Orta Asya’ya Kadar Uzanır Ağırlık Merkezdeki Don-Dinyester Çevresidir.1090 Yıllarından İtibaren Rus Topraklarını Ele Geçirmeye Başlıyan Kıpçak’lar 1091 Yılında Peçenekleri Bozgununa Uğratmış Macaristan İçlerine Kadar Yürümüş 1092’de Lehistan’ı Almış 1092-1093’te Bizansı Yağmalamışlardır. 1090-1110 Yılları Arasında Kıpçaklar Avrasya’nın En Önemli Aktörleri Haline Gelirler Doğu Avrupa-Batı Sibirya Bölgelerinin Tamamı Kapsayan Kıpçak-Kuman Sahası O Zamanlardan İtibaren İslam Kaynaklarında “Deşt-i Kıpçak” (Kıpçak Bozkırı) Adıyla Anılmıştır. Rus-Bulgar-Alan-Burtas-Hazar Ve Ulahların Kıpçak Hakimiyetinde Yaşadıkları Bu Devirde Kıpçak Ülkesi Orta Asya İtil-Yıyık-Don-Dones-Aşşağı Dinyepr Ve Tuna Adlı Beş Bölgeye Ayrılmıştır.Kıpçak’lar Bu Bölgelerde Kıpçak Birliğini Oluşturmadan Her Biri Kendi Başbuğlarını İdaresinde Ayrı Bölgeler İdaresinde Yaşarlar. Orta Asya’dakiler İse Kıpçak-Kanglı-Yemek-Ural V.b Adları Altında Bozkırlarda Eski Kabile Yaşayışı İçinde İken Harezmşahlar Devletinde Askeri Görevler Almışlar Devletin Askeri Güçünü Nerdeyse Tamamınu Meydana Getirmişlerdir.Bu Devletin Gelişmesinde Büyük Hizmetler Gören Kıpçak Orduları Moğollar Tarafından 1220 Yılında Yenilmiştir. Kıpçaklar 11-12 Yüzyıllarında Çeşitli Bölgelerde Ayrı Ayrı Etkili Hamleler Yapıp Türk Tarih’inde Önemli Bir Yer Tutmalarına Rağmen Büyük Bir Boy Birliği Kuramamış Hiçbir Zaman Bi Merkez Tarafından Toplanıp Güçlü Bir Siyasi Birlik Meydana Getirmemişler Ve Bağımsız Bir Kıpçak Kuman Devleti Kuramamışlardır. Bunun En Önemli Sebeblerinden Birisi Kıpçak Boylarının Göçebelik Gelenek Ve Usüllerini Muhafaza Etmeleridir.Bu Özellik Onların Yerleşim Hayata Geçmelerini Bir Yeni Mekan Tutarak Orada Kökleşmelerini Engellemiştir. Yerleşik Hayata Geçtikleti Bölgelerde İse Zamanla Eriyip Gitmişlerdir. Orta Asya’da Moğol Orduları Karşısında Harezmşahlar Devleti İçerisinde Yok Oldukları Gibi Deşt-i Kıpçak’ta Aynı Akıbete Uğramıştır. 1203 Yıllında Kiev’i Fetheden Kıpçak’lar 13.Yüzyıl Başlarından İtibaren Adeta Rusların Yardımcısı Konumuna Girmişlerdir.Birleşik Rus Ve Kıpçak Orduları 1223’te Kalka Savaşında Noyan İle Subidey Noyan Kumandasındaki Moğolları Yenmişler 1226 Yılında Karadenizin Büyük Ticari Limanı Suğdak Ve Dolaylarını Anadolu Selçuklularına Terk Etmişlerdir Cengiz Han Torunu Batu Han Komutasındaki Moğol Orduları Karşısında Tutunamayan Kıpçak’lar Rus Askeri Güçleriyle Birlikte Dağılmışlardır. 1236 Yılında Orhun Vadisindeki Karakurum’dan Kalkan 150 Bin Kişi Türk-Moğol Ordusu Cengiz Han Torunu Cuci Han’ın Oğlu Batu Han Komutasında 1242 Yılına Kadar Bütün Asya’yı Baştan Sona Kadar Ezerek Geçmiş Viyana Kapılarına Kadar Dayanmıştır. Bu Askeri Harekatta Avrupa’da Yaşıyan Ruslara İdil Bulgarlarını Ve Kıpçaklarıda Yenmişlerdir. Moğol Ordularına Direnmek İsteyen Kıpçaklar Fazla Dayanamamış Dattğılmıştır. Bunun Sonuçunda Kıpçaklar Bir Bölümü Macaristan’a 1239 Bir Bölümüde Başka Ülkelere Gitmiş Kalanlar İse 1241 Yılında Kurulan Altın Ordu Devletinde Hayatlarını Sürdürmüşlerdir. Ayrıca Tüm Doğu Dunyasını Etkisi Altına Alan Moğol Orduları Bu Harekatta Yeni Kıpçak Kitlesini Batıya Doğru Sürmüşler Bu Yeni Dalga Sonuçunda Deşt-i Kıpçak Bölgesinde Kıpçak Nufusu Artmış ; Kültürel Etkinlikleri Arttıkça Çoğrafya Zamanla Türkleşmiştir. Kıpçak’lar Altın Ordu Devleti İçerisinde Yönetim Biriminde Ve Ticari Hayatta Önemli Bir Rol Oynamış Askeri Teşkilatı İçerisinde Moğollar İle Birlikte Görev Almışlardır. Kıpçaklar Moğolları Hem Kültürel Hemde Dil Bakımından Etkiliyerek Türkleştirmişler Böylece Altın Ordu Devleti Bir Türk-Moğol Devleti Olmuştur. Bu Büyük Devletin İçerisinde Kıpçak’lar Ve Moğollardan Başka Bulgar Türkleri Hazarlar Slavlar Ve Başka Kavimlerde Bulunmaktadır. Rus Bölgesi Dışında Halkın Büyük Bölümü Türk’tü Moğol Unsuru Ancak Üst Tabakada Mevcuttu. Bunlarda Bi Zaman İçinde Türkleşti. Altın Ordu Devlet Teşkilatı Yapısı Cenğiz’de Önce Teşekkül Eden Türk Devlet Sisteminden İbaretti. Göktürk ve Uygur Devleti Teşkilatlarının Önemli Unsurları Altın Ordu’da Aynen Devam Ettiği Görüldü. Altın Ordu Devletinde Moğolca Yerine Kıpçak Türkçesi İdi. Resmi Makamlarca Yarlık Ve Bitiklerinin Dilinin Kıpçakça Olması Bunun Bir Göstergesidir. 13 ve 14 Yüzyıllarında Altın Ordu Devleti Parlak Bir Dönem Geçirmiştir. Altın Ordu Devleti’nin Çeşitli Etkenlele Zayıf Düşmesi Sonucunda Timur Ordularıyla Başkent Saray’a Üçkez Sefer Düzenlemiş Şehir Yıkılmış Ve Halk Katledilmiştir. Timurun Darbelerinden Sonra Hem Saray Hem Altın Ordu Devleti Birdaha Kendisine Gelememiş Toktamış Han’dan 1376-1391 Sonra Saray’da Sık Sık Hanlar Değişmiş Ülke Bunalıma Düşmüş Prensler Arasında Taht Mücaadelesi Yaşanmış Bu Gidişin Sonuçu Olarak Devlet Dağılarak Tarih’e Karışmıştır. 1502 Böylece Altın Ordu Devleti Toprakları Üzerinde Daha Önce Kurulan ; Kırım-Kazan Ve Nogay Hanlıklarından Başka Astrahan Sibir Hanlıkları Ortaya Çıkmıştır. Sonraki Yıllarda Deşt-i Kıpçak Çoğrafyasında Yaşıyan Büyük Kıpçak Kitlelerinin Bir Bölümü Hristiyanlaşarak Eriyip Kaybolmuştur. Bir Bölümüde Kırım-Nogay-Karaim V.b Adlarla Bu Güne Kadar Gelmişlerdir. Kıpçak Türkleri Bir Kaç Yoldan Mısır’da Toplanmış Altın Ordu Devleti’ni Kuran Batu-Han’ın Önünden Kaçan Bazı Kıpçak Gurupları Karadeniz Balkanlar Üzerinde Mısır Ve Suriye’ye Gelip Küçük Koloniler Oluşturdular Diğer Taraftan Deşt-i Kıpçak’ta 13.Yüzyılın Başlarından İtibaren Daralan Ve Hakimiyetini Kaybeden Bazı Kıpçak’lar Hayat Şartları Zorluğu Bilhassa Kıtlık Ve Hayvan Hasralıklarının Artması Gibi Sebeblerle Kıpçak Bozkırlarında Eskiden Beri Süre Gelen Bir Geleneğe Uyarak Sıhhatli Gürbüz Erjek Çoçuklarını Köle Olarak Para Karşılığında Zengin Ülkelere Köle Olarak Göndermeye Başlamışlardır. Mısır Ve Suriye’de Hüküm Süren Eyyübiler Devleti 1171-1250 zamanında Deşt-i Kıpçak Ve Kafkaslardan Köle Satın Alıp Onları Asker Olarak Kullanmak Yayğın Bir Adet İdi Devletin Kurucusu Selahaddin Eyyubi Fatımiler Ordusundaki Zengi Ve Ermenilerin Yerine Türkmenleri Ve Kendi Satın Aldığı Köleleri Yerleştirmişlerdir. Bu Dönemde Ayrı Zamanda Suriye Ve Mısırdan Gelen Türkmenlerde Eyyubilerinin Hizmetine Girmek Süretile Bu Etnik Devletin Durumunun Değişmesinde Önemli Katkı Sağlamıştır. selahaddin Eyyubi Ve Hanifeler Orduya Çok Sayıda Kıpçak Köle Almışlardır. Çünki Eyyubi Devleti Askeri Güçünü Yabancılardan Sağlamak Zorundaydı Bu Dönemde Mısır’da Deşt-i Kıpçak Ve Kafkaslardan Köle Satın Alınan Çok Sayıda Kıpçak-Oğuz Ve Çerkez Asker Olarak Görevlendirilmişlerdir. Bunlara Ek Olarak Bölgenin Gelişmiş Olması Ticaret Ve Geçimin Seviyesi Yükseliği Sebebi İle Orta Asya’dan Oğuz Kıpçak Türkleri Göç Ederek Buralara Yerleşmiştir. Eyyubilerinin Sultan Ve Emirlerinin Özel Muhafız Kıtlarında Hizmet Eden Savaşçı Kıpçak Askerler Kısa Zamanda Güç Haline Gelmiş 1250 Yılında İzzeddin Aybek Önderliğinde Eyyubiler Devletine Son Vererek Bağımsız Memluk Kıpçak Kölemen Devletini Kurmuşlardır. Bu Devletin Resmi Adı Devletü ‘Türkiyye Yani Türk Devletidir. Saygılarımla

ali onur demirel - kırım'ın sesi gazetesi
ali onur demirel – kırım’ın sesi gazetesi

Nogay Türkleri Eğitim Kültür ve Sosyal Dayanışma Derneği

Anadolu Türkistanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği

Konya İl Gençlik Kurulu Başkanı Ali Onur Demirel

Pin It on Pinterest