GenelGüncelKültür Sanat

GELİN SAÇLARINIZI KÖPRÜ EDİN

Hüseyn Soytürk Xudafərin: GELİN SAÇLARINIZI KÖPRÜ EDİN

Gelin saçlarınızı köprü edin
Gelin ey sevgili cananlar…
Ey Azerbaycan’ın aşk doğuran anaları
Işık saçan güzel kızları
Gelin saçlarınızı köprü edin…
Köprü edin birleşelim
Köprü edin ki
Aramızda olan fasilesiz fasileler kaldırılsın…
Eğer olmuyorsa, sevginden bir şafak yarat
Yarat ki gözlerimde şimşekler çaksın…
Yağmur istemiyorum ben
Yağmur istemiyorum, güneş daha hızlı yaksın
Yaksın ki, aramızda ki suların hepsini kurutsun…
Özgürlük susuzluğundan, böyle girdi aramıza su
Nehirler, çağlayanlar aktı şehirlerimizi ikiye bölen
Bunların kurumasını isterim
Bakalım, aramızdaki su kuruduğu zaman
Ayrılığın adını ne koyacaksın…
Su mu böldü bizi?
Susuzluk mu birleştirecek bizi?
Off zavallı halkım açlığının, tokluğunun
Çocuğunun, eşinin nasıl yaşayacağının peşinde…
Özgürlük süzülüyor yaş gibi yanaklarına
Biliyorsun, senin benim gibi dünyada ne kadar halk var…
Belki de yok…
Bu siteme hayır

Bu kapitalizmin sitemine hayır
Bu ideolojinin sitemine hayır
İçimizde biriktirdiğimiz top gibi
Özgürlük bombasını patlatalım
Sevgiyi bütün bireysel fertlere yayalım…
Oysa ne kadar uzak ki mesafe dediğimiz
Ama seni görmek için bir adım atlayamıyorum
Xudaferin köprüsünden…
Ne kadar ürkekmişiz, ne kadar da korkak
Seni görmek için, İstanbul’a, Dubai’ye, Tahran’a uçuyorum
Boş ver nasıl geldiğimi, zamanını düşün
O bir adım senden beni ayıran, sadece bir adım…
Kurusun diye Araz, dualarımda hep söyledim
Gece gündüz yalvardım Allah’ıma
Bir kulun istediği ne ise onu diledim
Ama o bir adımı atamıyoruz…
Neden saçlarınızı köprü yapmıyorsunuz?
Ey analar, ey babalar
Köprü yapın saçlarınızı
Hepiniz bir köprü yapsanız, kim onu karşısına alabilir ki
Siz köprüyü yapın,
Biz kanımızı veririz, toprağını sularız,
Gül çiçekler açar, laleler açar dağlar, şelaleler dolar,,,
Yeter ki sevgilim saçını köprü yap
Beni kendine al, beni içine al yurdum
Beni hep sen gör
Çok üzülüyorum seni göremediğime
Can canansız olur mu hiç?
Ey sarayım, ey dünyam örüklerinden köprü yap
Ecelim neredesin? Neredesin? Nebi’lerin, Köroğlu’ların, Babek’lerin ölmeye hazır
Bizim kanımız aksın Araz boyu,,,
Köprü yap, köprü yap saçlarından
O tay, bu tay için zaman çok gecikti
Hasret çok birikti içimizde
Gün be gün yine uzaklaşıyoruz birbirimizden
Duyuyor musun ey canan?
Siteme karşı ben sinemi,
Sen saçlarını tel tel aç ülkenin her yanına
Vur müjgân okunu gönlümden geçir
Vatan için ölmek ne şeref
Beni yanına al sevgilim
Beni sensiz bırakma sevgilim
….bırakma
…….içindeki gazap bu nefret kin
Türklüğüme verilen tepki boğuyor beni…
Al beni içine, al ruhumu yanına
Al beni, al ki ela gözlerinden bak bir daha
Gözlerimde çakan şimşeklere…
Seni seviyorum inan
Ben inanıyorum kurtaracak sevgi bizi
Doğuralım sevgiyi, boğalım nefreti
Her gün doğalım sevgiyle…
Sevgisiz bayrak da yücelmiyor
Sevgisiz vatan da vatan olmuyor
Bizden can, sizden Yar-ı Mihriban
Bir umut bekler vatan… Bir adım dahi geçemeyen halk konuşmuyor,
İçinde ki millet sevdasını
Toprak için sevgimizi sepeleyelim, ekelim, bitirelim…
Beni al içine sevgilim
Saçlarını köprü yap
Kurşun gibi ezsin düşmanımın kafasını
Gözlerinden çıkan şafak…
Al yanına beni, gel yanıma bağrıma gir
Koy uzak dursun bizden yabancı sevgiler
Sen yüreğime gir…
Çok uzaklaştık çok
Uzaklaştıkça da çook özledim o özel özünü,
O özel sevgini çoook
Güle güle kal sevgilim…

Dr. Hüseyin ŞERGİDERECEK SOYTÜRK
Hüseyn Soytürk Xudafərin: @xudaferindergisi

GÜNEŞİN HER DOĞUŞ VE BATIŞINDA

Bu gün Tahran’da güzel bir gün daha
Güneşin her doğuş ve batışında
Kul olduğumuz Tanrı’ mıza şükürler ediyorum
Hakkım da ne ise ne yaşatacaksa ona da boynum kıldan ince
Veren canı o alacak, ömrü uzatıp kısaltan o
Hayat ondan başka bir şey değil
Ve hep buna inanarak hayatıma devam ettim
Kimse hakkından fazlasını yemez
Kimse alnına yazılandan başkasını yaşayamaz
Onun için de ister Şah ol, ister Sultan
İster Han ol ister Cumhurbaşkanı hiç fark etmez
Yeri gelir yücelirsin, yeri gelir inersin
Ama bir şey var dünyada
Tanrımın verdiğinden başkasını senden kimse alamaz
Ben Tanrı’ma inanarak yaşadım
Tanrımın sevgisiyle yaşadım düzen kurdum
Çok güzel işler yaptım ve ona hep güveniyorum
Ve biliyorum ki, o gerçek ve hakikattir
Başka şey dünyada geçici ve müvegattir
Ben yalan demiyorum
Yalan yok dünyada, her şey doğrudur
Ama dünyada geçici
Var olan ebedi var
Ebedi olan Tanrı’mız geçici olan biziz
Bize yaşattığı ömür de yalan değil doğrudur
Biz bir ömür yaşadıysak bunu kimse yalan dünya diyorsa
Onu kabul etmiyorum ben Dünya yalan değil dünya gerçektir
Ve gerçeğinde sahibi var
Bizim hepimizin sahibimiz var
O sahibin bize verdiği ömrü yaşıyoruz
Kimse bundan kaçamaz, kaçamaz da
Sultan olsan da kaçamazsın
Eğer onu sana tanrı vermişse olacaksın
Onunda azabını meşguliyetini yaşayacaksın
Benim parkta her gün yürüdüğüm anlarım olur
Orada Afganistan’dan küçük yaşta çocuklar olur
Onlar gelip Tahran da sokakları süpürüyorlar temizliyorlar
Onların üstü örtüsüz yaşadığını gördüm
Çok zahmet çekiyorlar ama az nimetten berhudar oluyorlar
Hiç unutmadım Tanrı’ma bir şey yalvardım
“Tanrı’m yine de sen bilirsin ama
Ben sıcak yastıktan yorgandan kalktım geldim
Burada yürümek istiyorum, yediklerimi eritmek istiyorum
Kilo vermek istiyorum
Bak ki aynı seninle benim aramda hiç fark olmadan
Bu bendelerin, onu demek istiyorum
Ama o orada yatmış
Tanrı’ma hamdolsun boğazım kilitlendi
Bir daha Tanrı’ma iman etmenin kanıtı ortaya çıktı
Ve demek istiyorum ki
Tanrım adildir zalim değil, yeri gelende çetindir
Çünkü zalimlerin başına cabbar olarak düşecek inşallah
Ama o çocukları o güne salanlar
Onun emeğini, kazancını kazananda Yarın bir gün o kazancı kusacak
Ben Tanrı’mdan bütün dünyaya
Bütün dünya insanına özellikle de Müslümanlara
Tanrı’mdan saflığını dürüstlüğünü doğruluğunu istiyorum
Ve şerif günde biliyoruz ki hepimiz Kudüs düşman elindedir
Ve orada gardaşlarımız siteme zora ve kurşuna rast geliyorlar
Dua edelim
Çünkü onların Tanrı’dan başka, Muhammed’den başka
Ali’den başka, Ömer’den başka, Ebubekir’den başka
Osman’dan başka halifelerimiz den başka
Ve ilk başta Tanrı’mız Peygamberimiz
Ve Kur’an ımız dan başka silahları yok
Üzerine silah yağdırıyorlar kurşun yağdırıyorlar
Ama onlar bir silahla ortadadırlar, Allah’ı iman ve iradeleri
Ben arzu ediyorum ki
İnşallah bütün Müslüman dünyası Ümmeti Muhammed’i
Sağlam ve güzel geleceği konuşsun
Tanrı’m bize bunu vaat etti ve inşallah buna kavuşacağız

Tanrı’ma çok şükrediyorum ki
Ramazanın bu gününü de ben yaşadım
Ve yaşamaya devam ediyoruz
Allah hepimizi korusun yardımcı olsun
Çünkü biz onun sevdiği ve yarattığı bendeleriyiz
Allah hepimizi korusun insanlığı korusun
Kalbimizdeki imanı düşmanlara kaptırmasın

Dr. Hüseyin ŞARKIDERECEK SOYTÜRK
Hüseyn Soytürk Xudafərin: > Xudaferindargisi:

BAYRAK

Yüreğinde gezdirdiğin bayrak
Toprağa düşen şehidin bir damla kanıdır
Anaların ağarmış saçlarıdır
Bembeyaz üzerinde şiir yazdığın ak kâğıtlar
Kaleminden işkence bağırtısı gibi fışkıran yazı
Anaların damarlarından akan utanç
Ataların damarlarından akan utanç
Gururu tabdalanmış şeref namus duygularıdır
Büyüdükçe içinde volkana çevrilen vatan yangısı
Her zaman da utanç nağmesi
Bil ki toprak gibi fişek gibi
Hem de boyalar gibi hırstan kızaran gözünde
Kan rengi perde olacak
Ben de bu hisleri yaşadım
Hem de satılmadan susmadan
Kahramanca toprak olmaya can attım
Mezarımı kaza kaza ömrümü harap ettim
Bir tek zincirleri kırmak için
Şimdi senin üzerinde taşıdığın bayrak için
Her gün ruhumdan akan sıkıntıları
Dakikalarca sevdiğimi göreceğime
İçimde fırlattığım ok gibi
Varımı yok yoktan varlık edene
Yüreğimde kin alnımda hırsın kırışıklıkları
Esef çizgilerini karanlık gecenin yarılan bağrı
Su içmemiş çatlak çatlak olan
Kuru topraklardan çıkan bir fidanda olsa şimdi
Göğüs cebinde doğrudan
Yüreğinin üzerinde taşıdığın bayrak oldum Oldum ki bayraksız seni kimse tanımayacak
Seni tanıtmak için ben canımı bayrak ettim
Borcumu ödemiş oldum
Sel olup sökebilsen köprü olmaya ne gerek
Mavi göklerde eserken
Bohçalarda katlı durmak ne demek
Ben ödemiş oldum borcumu
Bütün cepheler boyu
İnanmazsan aç bak…
İnanmazsan aç bak
Paslı tarihin yaslı günlerini
Mayına bastığım meftinlere ilişkin
Dik dağlardan, taşkın çaylardan geçtiğimi
Senin üzerinde taşıdığım bayrak için
Yâdım da al kan olmuş gömleğimi cırarken
Kanımla boyadığım bayrağı
İnanıyordum sana emanet edeceğimi Nefret denizinden aydın sabahlara
Boyanırken size yakışmayan acıları düşünürken
Bir gün dibinde hasretleri giderecek kadar dalgalanan bayrağı
Sana armağan etmeyi düşünürdüm
Savaşta en yiğit asker
Bayrağı en yüceye takar
Kendi kanı pahasına
Tuşyeler düşman güllesine o güle güle
Çünkü o inanır ve sever
Bereketli baharı önceden görür
O bayrağı sançmı, sanki öz bayrağı olur
Bize bayrak dersi vermek için
Bin yıllar boyu süren törelerin sükût içinde
Tarih o yanında, felsefe anlayışı ment bağdaşı
Doğru girip toprağı kucaklarken
Yalnız, düşmanlardan geri alınan
Toprak tozcukları bile üzerinde vatan haritası çekmiş
Şehitlik erenlik senfonisi çalarak çalkalanan
Çalkana ilerleyen uzanan yol
Gül yüzlü çiçeği burnunda
Kınalı kuzuların sana hediyesidir bayrak

 Hüseyin ŞERGİDERECEK SOYTÜRK
Hüseyin ŞERGİDERECEK SOYTÜRK

Dr. Hüseyin ŞERGİDERECEK SOYTÜRK

Tehranda yaşayıb yaradan türk oğlu Hüseyn bey Soytürk”Hudaferin”dergisinin tesisçisi ve editorudur.Xudaferin köprü olmakla İran Azərbaycanını bizim Azərbaycanla bağlayan tarihi memarlık abidesidir.O, hem de şair ,tercümandır.Çoh sayda kitabları vardır

Kırım'ın Sesi Gazetesi

27 Şubat 2015 Tarihinde hizmet bermege başlağan www.kiriminsesigazetesi.com maqsadı akkında açıklama yapqan Mustafa Sarıkamış İsmail Bey Gaspıralı’nıñ bu büyük mirasına sahip çıqmaq ve onun emellerini yaşatmaqtır. Qırımtatar Türkleriniñ ananevî, körenek, ürf, adet kibi yaşamlarında ne bar ise objektif şekilde Dünya cemiyetine taqdim etilmektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Pin It on Pinterest