Dünya Kırım Tatar Derneği Başkanı Mustafa Sarıkamış’ın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Mesajı
Dünya Kırım Tatar Derneği Başkanı Mustafa Sarıkamış yaptığı açıklamada : 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile önemli aşamaya gelen İnsan Hakları konusunda, Türk ve İslam devletlerinde birçok kural ve uygulama örnekleri bulunmaktadır. 20. Yüzyıldaki anlam ve uygulamalarla birebir örtüşmese de insanın can ve mal güvenliği, din ve ibadet hürriyeti ile zaruri ihtiyaçlarının karşılanması her dönemde özü itibari ile benzerlik göstermektedir. İslamiyet öncesi birçok Türk devletinde bu hususların doğal bir hak olduğu görüşünün uygulamalara yansıdığı konusunda birçok kayıtlar bulunmaktadır. İslâm’ın bu alanda getirdiği kurallar da Türklerin gelenek ve uygulamaları ile birleşmiştir.
Türk-İslam devletlerinde, günümüzdeki anlamıyla bu hakkın son derece geniş bir uygulama alanı vardır.
Ekonomik ve Sosyal Haklar cümlesinden olarak devletin, vatandaşının zaruri ihtiyaçlarını karşılaması, yedirmek, giydirmek, tedavi ettirmek gibi konularda kurallara bağlı (töre gereği) dir. Özellikle yöneticilerin kurduğu sofralarda olduğu gibi yolcuların ihtiyaçlarının karşılanmasında da ırk, din, renk, yerli-yabancı farkı gözetilmemesi eşitlik bakımından son derece ileri uygulama olarak kabul görülmektedir. Son olarak, devletin borçluları borcundan kurtarması ise günümüz sosyal devletinin henüz bilmediği, ancak Türk-İslam devletlerinde uygulaması gerçekleşmiş, vatandaşın sadece zaruri ihtiyaçlarını gözeten değil, borçlu olarak zillet altında yaşamaktan kurtararak şeref ve haysiyetini de hesaba katan bakış açısının getirdiği bir hak söz konusudur.
Türk coğrafyasında İnsan Hakları ihlalleri yaşanmaktadır.
Kırım’ın ilhak sürecinin başladığı Şubat 2014’ten beri Rus kanun ve politikalarının Kırım’da uygulanmasının insan hakları üzerindeki etkilerini inceleyen 37 sayfalık raporla birlikte bir video yayımladı. Raporda, Kırım Tatar topluluğu üyeleri, aktivistler, gazeteciler, avukatlarla yapılan 42 mülakat yer aldı. Raporda ve videoda, Rusya’nın eylemlerine karşı çıkan Kırım Tatarları, aktivistler ve gazetecilere yönelik tehdit ve tacizleri belgelendi. Rapora göre, Ukrayna vatandaşı olarak kalmak isteyen Kırımlılar “kendi topraklarında yabancı” kabul ediliyor ve bu kişilere Rus vatandaşı olmaları konusunda karar vermeleri için bir ay süre tanınıyor. Bu kişilere eğer Rus vatandaşı olmazlarsa bunun sonuçlarına katlanacakları söyleniyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Avrupa ve Orta Asya araştırmacısı Yulia Gorbunova, Kırım’da hak ihlallerinde bir artışın gözlemlendiğini belirtti.
Kırım’daki duruma birçok ülkenin karşı çıktığını belirten Gorbunova, “Bu insan hakları ihlallerini durdurmak için yeterli değil. Daha fazlası yapılmalı ve dünya Kırım’da olanlarla ilgili gözünü daha açık tutmalı” değerlendirmesini yaptı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporunda, uluslararası toplum ve örgütlerin Kırım’daki insan hakları ihlallerini gündemlerinde tutmaları gerektiği belirtildi. Raporda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine Kırım’daki durumla ilgili karar alınması yönünde baskı yapılması gerektiği ifade edildi.
Raporda, ayrıca “BM’nin ilgili insan hakları mekanizmalarının, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Konseyi’nin Kırım’a geçişine izin verilmeli ve yarımadada daimi varlık göstererek oradaki durumla ilgili çalışmaları sağlanmalı” denildi.
‘’Dünya İnsan Hakları Günü, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edildiği gün olan 10 Aralık’ta kutlanmaya başlamıştı.
BM Genel Kurulu, tüm devlet ve sivil toplum organizasyonlarını davet ettiği kurulda yapılan oylamayla ’10 Aralık’ tarihinin “Dünya İnsan Hakları Günü” kabul edilmesine karar verilmişti.
İletişim olanaklarının, insanlık tarihinin en parlak dönemini yaşadığı günümüzde evrensel olarak belirlenmiş olan hak ve özgürlükleri takibi de en üst düzeydedir.
Bu gün insan hakları ihlallerinin acımasız boyutunu da daha iyi görmekteyiz. Bununla birlikte tarihsel sürecin insanlık adına aklanması gereken insanlık suçu bölümleri de arşivlerden çıkmaya başlamaktadır. Esasında İnsan Hakları kavramı tamamıyla sivil insiyatifler tarafından izlenmelidir. İnsan hakları kavram olarak resmi ya da askeri olamaz. Bu kavramı yaşatmanın yolunun bir takım sivil olmayan teşkilatlar eliyle yaptırılıyor olması da çelişkili bir tutumdur.
İnsan Hakları Nedir?
İnsanlar arasında ırk, din, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk duygularını geliştirmek, insanın insan olmak haysiyeti ile sahip olması gereken hakların hepsine “ İnsan Hakları” denir.
Günümüzde Türk coğrafyasında Kırım ve Doğu Türkistan’da İnsan Hakları ihlalleri yaşanmaktadır.
Faili meçhul olaylar günden güne artmaktadır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi
1. Bütün insanlar hür ve eşit doğarlar. Akıl ve vicdan sahibidirler; birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar.
2. Herkes ırk, renk, cins, din, siyasal ya da başka herhangi bir ayrılık gözetmeksizin, bildiride yazılı bütün haklardan ve özgürlüklerden yararlanma hakkına sahiptir.
3. Yaşamak, özgürlük ve can güvenliği herkesin hakkıdır.
4. Hiç kimseye işkence, zulüm, onur kırıcı ceza ya da işlem uygulanamaz.
5. Yasalar önünde herkes eşittir.
6. Hiç kimse yasalara aykırı olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz, sürülemez.
7. Herkes davasının bağımsız bir mahkemede görülmesi hakkına sahiptir.
8. Herkesin özel hayatı, ailesi, konutu ve haberleşmesi yasayla korunmalıdır.
9. Evlilik çağına gelen her erkek ve kadın, hiçbir ırk, renk, din şartına bağlı olmaksızın evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir; aile, toplumun temel öğesidir. Toplum ve devlet tarafından korunma hakkına sahiptir.
10. Herkes mal ve mülk edinme hakkına sahiptir.
11. Herkesin düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü vardır.
12. Herkesin çalışma, işini özgürce seçme ve işsizlikten kurtulma hakkı vardır.
13. Herkesin eğitim hakkı vardır, ilk eğitim parasızdır.
14. Kölelik ve kulluk yasaktır.
15. Herkes nerede olursa olsun yasalar çerçevesinde korunur.
16. Bütün insanlar Anayasaya uygun olarak yargı organına başvurma hakkına sahiptir.
17. Bir suç işlemekten sanık olan herkese, savunması için gerekli bütün haklar sağlanmaktadır.
18. Herkes dilediği devletin ülkesinde gezebilir, dilediği an terk edebilir veya ülkesine geri dönebilir.
19. Herkes işkence karşısında yabancı bir ülkeye kaçabilir. Kaçtığı ülkede kendisine “Sığınmış İnsan” muamelesi yapılmalıdır.
20. Her insan bir vatandaşlığa sahiptir.
21. Her insanın düşünce, inanç ve din özgürlüğü vardır.
22. Hiç kimse düşünce ve sözlerinden dolayı sorumlu tutulamaz.
23. Herkes toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Hiç kimse bir derneğe girmek için zorlanamaz.
24. Herkes doğrudan doğruya veya özgürce seçtiği temsilcilerle ülke yönetimine katılır.
25. Kişinin sosyal güvenliğe kavuşturulması, uluslararası işbirliği ya da devletin kaynaklarına uygun olarak gerçekleştirilir.
26. Herkes dinleme, eğlenme, çalıştıktan sonra ücretli tatil yapma hakkına sahiptir.
27. Herkes güzel sanatların her dalında çalışmak ve bu çalışmalara katılmak hakkına sahiptir.
28. Bütün insanlar bu bildiride yazılı hak ve özgürlüklerin uygulanmasını sağlayacak bir sosyal düzeni hak etmiştir.
29. Herkes bu bildirideki maddelere uyulmasının gerekli olduğunu kabul eder.
30. Bu bildirinin hiç bir maddesinin, devlet, toplum ya da kişiler tarafından yok edilmesi için çalışma yapılamaz.
Her yıl 10 Aralık gününü de içine alan hafta “İnsan Hakları Haftası” olarak kutlanır. Hafta süresince kişi hakları belirtilir, insanca yaşamanın önemi anlatılır. İnsan sevgisinin herkese aşılanması sağlanır. İnsan haklarına saygı göstermeyen kişi ve milletler asla barışı sağlayamazlar.