Devlet kuran gerçek destan Kıbrıs Barış Harekatı 46 yaşında
Kıbrıs Barış Harekatı 46. yıldönümü bugün anılıyor. Kıbrıs’taki hem Türklerin hem de kendi soydaşlarınca katledilen Rumların çektiği acıları dindirmek ve adaya barış götürmek üzere 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı’nın anlam ve önemi merak edildi. On binlerce vatandaş ‘’ Kıbrıs Barış Harekatı anlam ve önemi nedir, Ayşe tatile çıksın parolası nedir? sorusuna yanıt arıyor.
Türkiye’nin Kıbrıs adasına düzenlediği Kıbrıs Barış harekatının yıldönümü bugün! Vatandaşlar Kıbrıs Barış Harekatı nedir, anlam ve önemi nedir sorusuna yanıt arıyor. Türkiye’nin Kıbrıs’a 20 Temmuz 1974’te düzenlediği Barış Harekâtı’nın 46. yıl dönümü, bu yıl da tören ve etkinliklerle kutlanacak. Peki Ayşe tatile çıksın parolası nedir? İşte merak edilenler…
KIBRI BARIŞ HAREKATI ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?
Kıbrıs’ta yapılan darbe, Lefkoşa’daki Türk Büyükelçiliği tarafından şifreli mesajla Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığo’na iletildi. 1960 yılında imzalanan Kıbrıs Cumhuriyeti Garanti Antlaşması’nın garantör ülkesi olan Türkiye, bir diğer garantör ülke olan İngiltere ile ortak bir operasyon gerçekleştirmek için durumu görüştü. İngiltere’nin destek vermemesi halinde Türkiye tek başına askeri operasyon gerçekleştirme kararı aldı
16 Temmuz 1974’te Dış İşleri Bakanlığı, ABD ve İngiltere Büyükelçilikleri’ne durumu bildirdi. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit, muhalefet partileri liderleri ile durumu görültü ve bir gün sonra müzakereler için Londra’ya hareket etti.
Bülent Ecevit önderliğindeki Türk heyeti, dönemin İngiltere başbakanı Harold Wilson, İngiltere Dış İşleri Bakanı James Callaghan ve ABD Dış İşleri Bakan Yardımcısı Joseph Sisco ile Kıbrıs meselesini görüştü. Fakat İngiltere ve ABD, Türkiye’ye destek vermedi. 18 Temmuz 1974’te Türk heyeti Ankara’ya geri döndü. 19 Temmuz 1974’te Kıbrıs’taki durum Genelkurmay Başkanlığı’ndaki komutanlarla görüşüldü ve görüşmenin ardından Bakanlar Kurulu oy birliği ile Kıbrıs’a askeri müdahale kararı aldı.
Temmuz 1974’teki ilk askeri müdahalede Kıbrıs’ın yüzde 3’ü Türk kuvvetleri tarafından ele geçirildi. Kıbrıs’taki Yunan askeri cuntası ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki Nikos Sampson görevi bıraktı. Yunanistan’da yönetim sivil iradeye devredildi. Fransa’da 7 yıldır sürgünde olan Konstantin Karamanlis Yunanistan’a geri çağırıldı ve 24 Temmuz 1974’te hükümeti kurdu. Böylece Yunanistan’da 1967’den bu yana süren askeri cunta yönetimi sona erdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 353 sayılı kararının 5. maddesi kapsamında Türkiye, Yunanistan ve İngiltere taraflarının, Kıbrıs’ta anayasa düzeninin tekrar kurulması için görüşmelere başlaması gerekiyordu. 25 Temmuz 1974’te Birinci Cenevre Konferansı başladı ve 6 gün sürdü. 30 Temmuz’da Cenevre Antlaşması imzalandı. Üç ülkenin de dış dişleri bakanı Kıbrıs’ta Türk ve Rum olmak üzere iki otonom yönetimin mevcudiyetini kabul etti. Bu sebeple ortaya çıkabilecek sorunları görüşmek için anlaşma sağlandı.
İkinci Cenevre Konferansı’nın görüşüleceği 8 Ağustos 1974 tarihine kadar Rum ve Yunan askerlerinin Türk bölgelerinden çekilmeleri gerekiyordu fakat askeri birlikler bu bölgelerden çekilmedi. Türk bölgelerine saldırılar düzenlendi, kuşatıldı ve birçok Türk esir alındı.
8 Ağustos 1974’te İkinci Cenevre Konferansı başladı. Türk heyeti, Kıbrıs’ta coğrafi esasa dayalı federatif devlet kurulmasını önerdi fakat Rum tarafı bu öneriyi reddetti. Türk tarafı, Rum tarafına zaman kazandırmamak ve Türk bölgelerine yapılan saldırıları engellemek amacıyla 14 Ağustos’ta ikinci harekatın başlaması için anlaşmaya vardı.
Kıbrıs Barış Harekatı parolası
Cenevre’deki görüşmelerden sonuç çıkmayınca dönemin başbakanı Bülent Ecevit, dönemin dış işleri bakanı Turan Güneş’e ”Ayşe Tatile Çıksın” parolasını iletti ve 14 Apustos 1974 günü saat sabah 04:30’da Kıbrıs’taki Türk birlikleri harekete geçti.
15 Ağustos 1974’te Kıbrıs’ın yüzde 38’i ele geçirildi. Rum kuvvetleri bu gelişmeyle beraber geri çekilmek zorunda kaldı fakat geri çekilirken Türk köylerini yaktılar ve insanları katlettiler.