GenelGüncelKültür SanatTürk Dünyası

Ahlat, Malazgirt Zaferi’nin 948. yılına hazır

Anadolu’nun tapusu olarak nitelendirilen Bitlis’in Ahlat ilçesindeki 400 dönümlük alan, Malazgirt Zaferi’nin 948. yılı etkinliklerine hazırlanıyor.

Urartular’dan Osmanlı’ya birçok medeniyetin izlerini taşıyan, dünyadaki üç “Kubbet-ül İslam”dan (İslamiyet’in kubbeleri) biri olan Ahlat’ta, 23-26 Ağustos’ta düzenlenecek etkinlikler için çalışmalar devam ediyor.

İlçenin Çarho mevkisinde Han Otağı’nın (büyük otağ) yanı sıra yaklaşık 30 kıl çadırın kurulacağı alanda, geleneksel çocuk oyunlarının tanıtılacağı, atlı gösteriler ile sportif faaliyetlerin yapılacağı kısımlar oluşturuluyor.

Alanda yürütülen çalışmaları inceleyen Bitlis Valisi Ortay Çağatay, Kaymakam Mustafa Akgül ve İlçe Belediye Başkanı Mümtaz Çoban’dan bilgi aldı.

Alanın, 23-26 Ağustos’ta yapılacak etkinlikler için hazırlandığını belirten Çağatay, bu yıl çok güzel etkinliklerin düzenleneceğini söyledi.

400 dönümlük alanda son düzenlemelerin yapıldığını aktaran Çağatay, şunları kaydetti:

“Vatandaşlarımız burada yapılacak geleneksel sporları seyretmeye gelecek, hatta kendileri bile katılacak. Esnafımız satış ve pazarlama faaliyetlerinde bulunacak. Geçen yıl buradaki etkinliklere 15 bin kişinin katıldığını biliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve TRT’nin destekleriyle konserler verilecek. Şu anda etkinlik alanında fiziki altyapı hazırlıklarını tamamlıyoruz. İl Özel İdaresi, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Karayolları Bölge Müdürlüğünün destekleriyle güvenlik yolu ve dere ıslah çalışmaları da tamamlanmak üzere, 23 Ağustos’taki etkinliklere yetiştirilecek. Kutlamalar geçen yıla nazaran daha yoğun geçecek. Çevre illerden yoğun katılım bekliyoruz.”

– “Ahlat bir marka haline geldi”

Bu yıl “sakin şehir” unvanı alan Ahlat’ın bunu hak ettiğini vurgulayan Çağatay, şöyle konuştu:

“Selçuklu Meydan Mezarlığı’nı hafta sonları en az 2 bin kişinin ziyaret ettiğini biliyoruz. Bu, geçtiğimiz yıllara nazaran olağanüstü bir artış. Geçen yılki faaliyetler, Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda yapılan düzenlemeler ve açılan müzemiz, vatandaşın bölgeye ilgisini arttırdı. En son ‘sakin şehir’ unvanını da almasıyla dünya çapında artık tanınan bir şehir haline geldi. Bu yılki faaliyetlerimizin, yoğun katılımla daha çok ses getireceğini düşünüyoruz. Ahlat artık bir marka haline geldi. Bu marka sadece Türkiye’nin değil, bir dünya markasıdır.”

Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bu savaşın ardından Türklere Anadolu’nun kapıları kesin olarak açılmıştır. Malazgirt Zaferi, 26 Ağustos 1071 tarihinde gerçekleşmiştir. Günümüzde tarih derslerinde işlenen bu konular nedeniyle özellikle öğrenciler Malazgirt Savaşı’nın nedenleri ve sonuçları ile ilgili araştırmalar yapmaktadır.

MALAZGİRT SAVAŞI’NIN NEDENLERİ

– Tuğrul Bey’in ve Alp Arslan’ın Anadolu’ya sürekli akınlar yapması ve bu durumu devlet politikası haline getirmeleri;

– Göçebe olarak yaşayan Oğuzları Selçukluların Anadolu’dan atmak istemesi,

– Romen Diyojen’in Türkleri Anadolu’dan çıkararak İslam ülkeleri üzerinde hüküm sürmek istemesi,

– Türklerin Anadolu’yu yurt edinmeyi amaçladıkları,

– Pasinler savaşında mağlup olan Bizansların bu mağlubiyetinin hıncını almak istemeleri,

– Türkmenlerin baskılarının daha da artması.

MALAZGİRT SAVAŞI’NIN SONUÇLARI

– Bizans imparatoru Romen Diyojen, ve ordusu savaşta yenilgiye uğratıldı.

– Anadolu’nun kapısı Türklere tamamen açılmış oldu.

– Çok fazla yorulmayan Türkler, Marmara kıyılarına kadar ilerleme şansı buldular.

– Bugünkü Türkiye devletinin temelleri atılmış oldu.

– Anadolu’daki gücünü kaybeden Bizans, Balkanlardan elini ayağını çekti.

– Bizans’ın Abbasiler ve İslam ülkeleri üzerindeki etkileri sona erdi.

– Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ilk Türk beylikleri meydana gelmeye başlamıştır.

Kırım'ın Sesi Gazetesi

27 Şubat 2015 Tarihinde hizmet bermege başlağan www.kiriminsesigazetesi.com maqsadı akkında açıklama yapqan Mustafa Sarıkamış İsmail Bey Gaspıralı’nıñ bu büyük mirasına sahip çıqmaq ve onun emellerini yaşatmaqtır. Qırımtatar Türkleriniñ ananevî, körenek, ürf, adet kibi yaşamlarında ne bar ise objektif şekilde Dünya cemiyetine taqdim etilmektir.

Pin It on Pinterest