Timur İmparatorluğu ile Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşamış Türk astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu
Timur İmparatorluğu ile Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşamış Ali Kuşçu, bilim dünyasında yüzyıllar sonra bile kendinden bahsettirecek katkılarda bulundu.
Ali Kuşçu 1403 yılında Semerkant’ta doğdu.
İlk eğitimini Semerkant’ta alan Ali Kuşçu, sonrasında Bursalı Kadızade Rumi’den ve Uluğ Bey’in kendisinden matematik ve astronomi dersleri aldı.
Alimlerden aldığı derslerden sonra gizlice Kirman’a giden Kuşçu, buradaki ulemaların derslerinde eğitimine devam etti.
Kirman’da kaldığı dönemde, Şerh-i Tecrid adlı eserini kaleme alan Kuşçu, bunu Ebu Said Han’a sundu.
Alimlerden aldığı dersler neticesinde bir tez mahiyetinde yazdığı ve ayın şekillerini anlatan Hallü’l-Eşkali’l-Kamer adlı bir de risale yazan Kuşçu, daha sonra Uluğ Bey’in yanına döndü. Ayın hallerini yazdığı risalesini Uluğ Bey’e sunan Kuşçu, hocasının takdirini kazandı.
Kuşçu, Semerkand Gözlemevi‘nin müdürü olan Kadızade-i Rumi’nin ölümü üzerine gözlemevinin başına geçti ve “Uluğ Bey Zici”nin tamamlanmasında yardımcı oldu.
Uluğ Bey tarafından Çin’e gönderilen Ali Kuşçu, bu ziyareti sırasında da bir eser kaleme aldı.
Uluğ Bey’in oğlu tarafından öldürülmesinden derin üzüntü duyan Kuşçu, Semerkant’tan ayrılarak, hac bahanesiyle Tebriz’e gitti. Kuşçu, burada Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’dan hürmet ve değer görürken, kendisine Fatih Sultan Mehmet’le Uzun Hasan’ın arasını bulması için elçilik teklifinde bulunuldu.
Uzun Hasan’ın teklifini kabul eden Kuşçu, beraberindeki heyetle İstanbul’a geldi. İlmi bilgisi Fatih’in de ilgisini çeken Kuşçu, İstanbul’da kalması için sultan tarafından ikna edildi. Elçilik görevini tamamlamak için Tebriz’e dönen Kuşçu, Uzun Hasan’ın oluruyla 1472’de İstanbul için yola çıktı.
Kuşçu’nun İstanbul’a geldiğini öğrenildiğinde Fatih’in karşılama için kadırga donattırdığı ve alimlerden oluşan bir grubu ona gönderdiği rivayet edilir.
Fatih Sultan Mehmet, 1473’te Uzun Hasan üzerine yaptığı seferde yanında götürdüğü Ali Kuşçu’yu, dönüşte Ayasofya Medresesi’ne müderris tayin etti. İstanbul’da astronomi ve matematik alanındaki çalışmalara canlılık getiren Ali Kuşçu’nun derslerini ilim adamlarının dahi takip ettiği biliniyor.
Kuşçu, medresedeki görevinin yanında medrese nizamnamelerini de hazırlarken, sadece astronomi ve matematik alanında değil kelam ve felsefe alanlarında eserler kaleme aldı.
Ali Kuşçu İstanbul’a taşındı
İstanbul’a dönüşünde Ali Kuşçu, Fatih tarafından görevlendirilen bir heyet tarafından sınırda törenle karşılandı.
Ayasofya’ya müderris olarak atandı. Bu tayin, İstanbul’da astronomi ve matematik alanındaki çalışmalara canlılık getirdi. Fatih Külliyesi’nin programlarını hazırladı, astronomi ve matematik dersleri verdi.
İstanbul’un 60 derece olarak belirlenen boylam değerini düzeltip 59 derece, enlemini de 41 derece 14 dakika olarak tespit ettiği bilinmekle birlikte Fatih Camisi’nde güneş saati de bulunuyor.
16 Aralık 1474 İstanbul’da vefat eden Ali Kuşçu, Eyüp Sultan Türbesi civarına defnedildi. Kuşçu’nun yetiştirdiği talebeler arasında torunu Mirim Çelebi ile Molla Lutfi de yer alıyor.