“Ey, Güzel Kırım” türküsü 1966 Yılında Yazıldı
Kırım Tatarlardan Ey, Güzel Kırım” türküsünü bilmeyen yoktur. Bu şarkı her Kırım Tatar konseri ve törende seslendiriliyor. Herkes bu şarkının kimliği bilinmeyen birisi tarafından, halkın vatandan uzak, sürgünde bulunduğu zamanda yazıldığını düşünüyor.
Canköy şehrinde yaşayan Nayle Sarliyeva’ya göre bu türkü 1966 yılında Fatma Halilova tarafından yazıldı. “Ey, Güzel Kırım” türküsünün müziği ise Şukri Osmanov tarafından bestelendi. Diyorlar ki bir şarkının halk türküsü haline gelmesi onun için en büyük takdir kanıtı. “Ey, Güzel Kırım” ise gerçekten bir halk türküsü oldu…
Nayle hanımın bildirdiğine göre, bu türkü için sözler, 1966 yılında yazıldı. Ne yazık ki türkünün söz ve müzik yazarları çoktan beri hayatta değil. Fakat türkünün nasıl yazıldığının, onun kuşaktan kuşağa aktarılıp halk türküsüne dönüşmesinin birkaç tanığı var.
Akşam Akmescit’e döndükten sonra Şukri Ağa Fatma Halilova’nın oğlu Enver’i yanına çağırıp, kendisinin gün boyunca yazdığı yeni melodiyi dinlemeyi ve sözlerini yazmayı teklif etti. Enver melodiyi dinleyip, kendinin sözleri yazamayacağını birçok eski Kırım Tatar türküsünü bilen ve şarkı söyleyebilen annesinin bu melodi için sözleri yazabileceğini söyledi.
Fatme hanımdan sözleri yazmaya istediler. O ise, “Nerden başlayık? Aluşta’dan esken yelçikten başlayık.” dedi ve o akşam içinde yıllar sonra her Kırım Tatarının çocukluktan bileceği türküyü yazdı.
O akşam türkünün üç kuplesi yazıldı. Günümüzde bilinen dördüncü kuplesini yazan kişinin adı belli değil.
Bundan sonra “Ey, Güzel Kırım” türküsü Özbekistan’daki yurttaşlar arasında çok kısa bir zaman içinde çok popüler oldu, halkımız ile yurduna döndü, ağızdan ağıza aktırılarak sözleri, kuplelerin yerleri biraz değiştirildi fakat türkünün anlamı hiç de değişmedi: “Çocukluğun geçtiği yerlere hasret, doğduğu yerin manzaralarına hasret ve her şeye rağmen vatana dönme hedefi”.
İşte Nayle Sarliyeva annesinin yazdığı “Ey, Güzel Kırım” türkünün asıl versiyonu:
Aluştadan esken yelçik yüzüme urdu
Balalığım keçken evge köz yaşım tüşti
Men bu yerde yaşalmadım
Yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma asret oldum,
Ey, güzel Kırım
Keze-keze toyalmadım
Çoq yerlerni koralmadım
Nasıl güzel vatanımsıñ
Ey, güzel Kırım.
Bağçalarnıñ meyvaları bal ile şerbet
Suvlarıñnı içe-içe toyalmadım men,
Yeşil dağlar kuldi maña
Tatar kaytıp keldi saña
Quçağıñnı aç sen maña
Men bu yerde yaşalmadım
Yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma asret oldum,
Ey, güzel Kırım
Yürdim seniñ yollarında seve-seve men,
Vatanımda yaşamağa pek isterim men,
Alıp keldim selam saña
Saña asret milletiñden
Quçağıñnı aç sen maña
Men bu yerde yaşalmadım
Yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma asret oldum,
Ey, güzel Kırım
Türkünün dördüncü kuplesi daha sonra, kimliği bilinmeyen kişi tarafından yazıldı:
Bala-çağa Vatanım dep,
Közyaşın töke
Kartlarımız elini cayıp,
Duvalar ete.
Men bu yerde yaşalmadım
Yaşlığıma toyalmadım
Vatanıma asret oldum,
Ey, güzel Kırım
Hazırlayan: Nadire Umerova
Çeviri: Elzara Ablâzova