Savaş kadar yıkıcı: Salgın hastalıklar
Veba, grip, AIDS, kolera… Bunlar gibi birçok hastalık, milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. Bugün etkisi devam eden salgın hastalıkların haritaların yeniden çizilmesine varacak kadar büyük etkileri oldu. Tarihte bazı hastalıklar savaşları durdurdu ve orduları kırdı.
Veba, grip, AIDS, kolera… Bunlar gibi birçok hastalık, milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. Bugün etkisi devam eden salgın hastalıkların haritaların yeniden çizilmesine varacak kadar büyük etkileri oldu. Tarihte bazı hastalıklar savaşları durdurdu ve orduları kırdı.
Bulaşıcı hastalığın bir bölgede veya dünyanın çeşitli yerlerinde yayılmasıyla ortaya çıkan salgın hastalıklar, kısa sürede toplu ölümlerin ve büyük acıların yaşanmasına neden oldu.
İnsanlık tarihi içinde rolü tartışılmaz olan salgın hastalıklar, milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. İmparatorlukları çökerten, sınırları yeniden çizen, orduları kıran salgın hastalıklar ekonomik, siyasal ve demografik sonuçlarıyla yeryüzü haritasının yeniden çizilmesinde önemli roller üstlendi ve üstlenmeye devam ediyor.
Cüzzam
Cüzzam hastalığının ilk kez ne zaman ortaya çıktığını kesin olarak belirlenmezken hastalığın tanısı ile ilgili ilk yazılı kayıtların MÖ 600’lü yıllara ait olduğu belirtiliyor. Cüzzam hastalığının, Hindistan’dan Avrupa’ya Büyük İskender’in ve Roma askerleri tarafından taşındığını öne sürülürken, bir yandan da cüzzamın bulaşıcı bir hastalık olmadığı iddia edilir.
Hastalık yaygınlaşmaya başladıkça cüzzamlılar adeta lanetlenmiş kimseler olarak kabul edilip toplumdan dışlanmışlar. Tedavisinin bilinmediği dönemlerde cüzzamlılar yerleşim birimlerinden uzak yerlere hatta özel adalara sürülerek, buralarda kendi kaderlerine terk edilmiş.
Jüstinyen Veba Salgını
İlk salgında 25 milyon, ikinci salgında 50 milyon kişinin ölümüne neden olan salgın, Bizans İmparatorluğu’nu vurdu. Sasani İmparatorluğu’nu, Akdeniz etrafında bulunan liman şehirlerini etkileyen veba, dünya tarihindeki en büyük veba salgınlarından biridir.
Kara Veba
“ Büyük Veba” olarak da bilinen insanlık tarihindeki en ölümcül salgınlardan biri olan hastalığın bakteri ile yaygınlaştığı iddia ediliyor. Asya’da başlayıp Avrupa’ya yayılan salgın savaşlardan daha fazla ölüme neden olarak 100 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açtı.REKLAM
“Kara Ölüm” de denen salgın, Avrupa’nın nüfusu üzerinde etkili olarak, bölgenin sosyal temellerini değiştirdi.
AIDS
Bugüne kadar 39 milyon insanın ölümüne neden olduğu düşünülen AIDS’in ilk vakaları 1981’de ABD’nin New York ve Kaliforniya eyaletlerinde görüldü. Hastalığın ilk olarak şırınga yoluyla yayıldığı ve uyuşturucu kullananlarda ortaya çıktığı biliniyor.
Amerikalı ve Fransız araştırmacılar, 1983 yılında hastalığın HIV isimli bir virüs nedeniyle yayıldığını tespit etti. 1980’lerde Afrika başta olmak üzere dünyada AIDS vakalarında artış yaşandı. Bu artışta, uzun yolculukların ve uluslararası seyahatlerin artması önemli rol oynadı.
Bağışıklık sistemine yavaş yavaş nüfuz eden HIV, vücudun enfeksiyonlara karşı direncini yok eder ve kişiyi hastalıklara karşı korunmasız bir hale getirerek ölümcül enfeksiyonlara neden olur. Hastalık sıklıkla cinsel yolla bulaşıyor.
İspanyol Gribi
İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918-1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgını olarak biliniyor. İspanyol Gribi, 20 milyon kişinin (o dönemde yaşayan nüfusunun %5’i) ölümüne sebep oldu.
İspanyol gribi, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkiledi. Birinci Dünya Savaşı’nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına alan İspanyol gribi, kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken.
Domuz gribi
Grip virüsünün yeni bir şekli ile 2009 yılında yayılmaya başlayan salgına; Meksika gribi, domuz merkezli grip, Kuzey Amerika gribi ve H1N1 gribi de denir. Gribin şu ana kadar 284 bin kişinin ölümüne neden olduğu biliniyor.
Öksürme ve aksırma ile bulaşan virüs, direkt solunum yolu ile alınabileceği gibi ortamdaki kapı kolu, masa, sandalye gibi cansız yüzeylerden de eller vasıtasıyla bulaşabilir.
Sağlık Bakanlığı, hastalıktan korunmak için su ve sabun ile sık sık elleri yıkamayı, kapalı ortamları havalandırmayı ve hasta kişilerden uzak durulmasını önerir. Hastalığın belirtileri normal grip belirtileri gibi, yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, vücut ağrısı, baş ağrısı, titreme, halsizlik, kusma, ishal olarak bilinir.
Türkiye’deki Domuz gribi vakası, 16 Mayıs 2009 tarihinde ABD’den İstanbul’a gelen bir turistte tespit edildi. İlk ölüm ise 25 Ekim 2009 tarihinde ağır zatürre sebebiyle hastaneye kaldırılan 29 yaşındaki gençte görüldü. Geçtiğimiz yıl domuz gribi nedeniyle 8 kişi hayatını kaybetti.
Salgın tarihte bir ülkeyi yok etti
Hitit Kralı 1. Şuppililuma’nın Babil seferinden dönerken beraberinde veba hastalığına yakalanmış esirleri de krallığın başkenti Hatuşa’ya getirmişti. Bir süre sonra krallıkta veba salgını yaygınlaştı ve Kral öldü. Yerine gelen 2. Murşili’nin ölüme yol açan salgınla ilgili, “Babamdan yana olan prensler, komutanlar, binbaşılar, subaylar, onlar da o nedenle öldüler. Hatti ülkesi de o konudan dolayı ölmeye başladı. Hatti ülkesi öte yana (felakete) sürüklendi. Artık şimdi salgın o kadar güçlendi ki, Hatti ülkesi salgından çok baskı altında kaldı” diyerek hastalığın nasıl bir ülkeyi yok ettiğini yazılı kaynaklarda anlattığı söylenir. Kaynak:Yeni Şafak