GÜMÜŞ TELLERDEKİ VATAN
90 yaşındaki Ayder Asanov,Kırım Türklerinin ünlü el sanatlarından olan gümüş işleme sanatının yaşayan tek ustası.1928’de kuyumcu bir ailede dünyaya gelen Ayder Asanov,Tatar telkârisinin tüm inceliklerini 9 yaşına kadar yanında çalıştığı babası Abdülmein Efendi’den öğrendi.Babası da kendi babasından öğrenmişti.İkinci Dünya Savaşı başladığında babası ve ağabeyleri cepheye giden Ayder Asanov,annesiyle bir başına kaldı.Açlık ve sefâletle geçen günler 1944 sürgünüyle başka bir acıya dönüştü.1944 sürgünü Kırım Türkleri’nin yalnız umutlarını öldürmedi,bir milletin kültürel varlığını da yok etti.16 yaşında kendisini Özbekistan’da bulan Ayder Asanov,aile mirası yeteneklerini kaybetmemek,milletinin kültürüne sahip çıkmak için Taşkent’te sanat okuluna başladı.Yoksulluğun peşini bırakmadığı ailenin sanat okulu öğrencisi oğlu, ailesine bakabilmek için okulunu terketti ve bir fabrikada çalışmaya başladı.
1990 yılında Bahçesaray’a dönen Ayder Asanov’un ilk işi bir atölye kurmak oldu.Evinin küçük bir odasını atölyeye çeviren Asanov,demonte bir motor ve bir miktar gümüş teli içinde sakladığı sandığıyla işe başladı.10 yıl bu mütevâzı atölyede çalışan Ayder Asanov,2000 yılında ”Kırım’ın Yeniden Canlandırılması”programı içinde yer alan el sanatlarının yaşatılması çalıştayında ”usta”olarak kabul edildi ve ders vermeye başladı.Bahçesaray’daki telkâri atölyesinde öğrenci yetiştirmeye devam eden Ayder Asanov’un eşsiz güzellikteki eserleri,Kırımlı kızların belinde kemer oldu,kolunda bilezik,boynunda kolye oldu.Ve o eserler gerek bölgesel gerekse de uluslararası pek çok sergide insanların beğenisine sunuldu.Dünyaca ünlü Kırım takı sanatının yeniden canlanmasında, ilerlemiş yaşına rağmen hiç durmadan çalışan Ayder Asanov’un emeği çok büyüktür.Yaşamında her türlüğü zorluğu gören,vatansız kalan,binbir güçlükle vatanına kavuşan bu zanaat adamı, parmaklarının ucunda kendi kültürünü işlemeye devam ediyor.
Emine Demirbaş