2020 “DÜNYA FÂRÂBÎ YILI” İLÂN EDİLDİ
Mustafa Balkan
• Birleşmiş Milletler (BM) 2020 yılını “Dünya Fârâbî Yılı” ilân etti. BM’nin bu kararı isabetli olup yerinde değerlendirmek gerekir. Görevini tam olarak ve adaletli bir şekilde yerine getiremeyen ve tartışılır duruma gelen BM’ye alternatif “İslam Birleşmiş Milletleri” fikrinin dünyada kabul görmesinin de BM’yi böyle bir karar almaya sevk ettiği düşünülebilir.
Büyük Türk bilgini ve filozof Farabi’nin doğumunun 1150. Yıl Dönümü anısına Birleşmiş milletler 2020’yi Dünya Farabi yılı ilan etti.
İslâm dünyasının yetiştirdiği en büyük filozoflardan biri olan ve kaynaklarda kendisinden “el-Feylesûf et-Türkî”diye söz edilen Ebû Nasr Muhammed b. Muhammed b. Tarhân b. Uzluğ el-Fârâbî, aslen Türkistan’lı bir Türk olup büyük bir İslâm düşünürüdür. Türkistan’da Sır-Deryâ’ya Arıs kolunun döküldüğü yerde, eskiden önemli bir kültür merkezi olan Fârâb (Otrâr)’a tabi Vesîc Kalesi Türk kumandanı Muhammed’in oğlu olup, takriben 257/870 yıllarına doğru doğmuştur.
Felsefe dünyasında “Muallim-i Sânî” lakabı ile tanınan Fârâbî mûsiki alanında da birçok tarihçi ve mûsiki nazariyatçısı tarafından “Muallim-i Evvel” olarak kabul edilmiştir. Farabî bir müddet Mısır’da kaldıktan sonra Halep’e gelerek Emir SeyfüddevIe Hemedani’nin sarayında bulundu. Zamanının devlet adamlarından saygı gördü. Alçak gönüllü bir hayat süren Farabi, Emir’in teklif ettiği yüksek maaşı kabul etmeyerek küçük bir ücretle yaşamayı yeğledi. Mısır’da kaldığı süre içerisinde Türk kıyafeti ile dolaşır ve Türkçe konuşurmuş. Farabî, Receb 339’da (Aralık 950) seksen yaşlarında Şam’da öldü ve Babüssagir’e gömüldü.
FARABİ’YE GÖRE AHİRET HAYATI
Fârâbî, “Beden öldükten sonra ruh için ya mutluluk veya azap vardır. Her ruh lâyık olduğu şekilde farklı bir mutluluğa erecek veya azap görecektir; bu da adaletin gereği ve zorunlu bir olgudur” diyerek âhiret hayatının ruhanî olduğunu savunur.
FARABİ’YE GÖRE İDEAL BAŞKAN’IN VASIFLARI
Fârâbî faziletli devletin ideal başkanında şu nitelikleri arar: Mükemmel bir fizikî yapı, sağlıklı anlama ve değerlendirme yeteneği, güçlü hâfıza, kıvrak zekâ, ifade ve üslûp güzelliği, bilim sevgisi ve tutkusu, yeme, içme, oyun, eğlence ve cinsel ilişki gibi geçici kaba hazlara düşkün olmama, doğruluk ve dürüstlük sevgisi, kişilik sahibi ve insanlık onuruna düşkün olma, adalet sevgisi, kararlılık ve uygulama cesareti, gönül zenginliği ve tok gözlülük. Bu on iki temel niteliğe sahip bulunan bir kimse hem erdemli devletin hem milletin hem de bütün yeryüzünün reisi ve imamıdır.
FÂRÂBÎ’YE GÖRE GERÇEK MUTLULUK
Fârâbî’ye göre gerçek ve en yüksek mutluluk bilgiyle aydınlanmaktır. Bu da insan aklının olgunlaşıp faal akılla irtibat kurması (ittisâl) ve evrensel bilgiyle aydınlanması olayıdır. Böyle bir mutluluğa sıradan insanlar değil ancak peygamberler ve filozoflar ulaşabilir. Şu halde bu mutluluğun gündelik dildeki mutlulukla yani bedenî hazlarla, refah veya geçici tatminlerle bir ilgisi yoktur. Gerçek mutluluk, insan aklının maddenin hâkimiyetinden bütünüyle sıyrılıp mânevî bir varlık olan faal aklın feyziyle aydınlanması ve ondan pay almasıdır.
BM 2020’Yİ NEDEN FARABÎ YILI İLAN ETTİ
Peki, BM neden böyle bir karar almak zorunda kaldı?
Birleşmiş Milletler’in aldığı bu karara önemli ve yerinde bir karar olarak bakılabilir mi?
Günümüzde 193 üyesi bulunan BM Teşkilatı, ne yazık ki kurulduğu 1945 yılından bu tarafa savaşları ve barışa yönelik tehditleri önlemede yetersiz kalmış, bu konuda üzerine düşen görevleri yerine getirememiştir. Özellikle sorunlu olan Afrika, Avrupa’nın göbeğinde Balkanlar’da Bosna’da yaşanan müslüman soykırımında ve diğer İslam coğrafyalarında Müslüman kimliğine yönelik üstü örtülü savaşlarda. Bu duruma karşı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, tepki göstermek için dünya kamuoyunun gözü önünde “Dünya Beşten Büyük” diyerek bir gerçeği dile getirmiş ve haykırmıştır. O gerçek de beş daimi üyenin veto hakkına karşı mazlum milletler ve devletlere bu hakkın tanınmamasıdır.
Görevini tam olarak ve adaletli bir şekilde yerine getiremeyen ve tartışılır duruma gelen BM teşkilatına alternatif “İslam Birleşmiş Milletleri” teşkilatı fikrinin dünyada kabul görmesinin de BM’yi böyle bir karar almaya sevk ettiği düşünülebilir. BM’nin bu kararı isabetli olup yerinde değerlendirmek gerekiyor. Bu karar o ülkelere bir jest olarak da düşünülebilir. 2020’de bütün dünyada Aristo’dan sonra büyük Türk-İslâm filozufu Farabî’nin konuşulacak olması ve fikirleri ile düşüncelerinin gündeme gelecek olması güzel bir gelişmedir.
Mustafa Balkan
Gazeteci – Yazar
22 Aralık 2019, Karatay