18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü – Mustafa Balkan
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü
İnsanlık tarihinin en büyük facialarından birinin tarihidir. Dünyanın en büyük soykırımlarından biridir.
Tatarlar, öz vatanları olan Kırım’dan Ruslar tarafından Ural Bölgesi, Özbekistan ve Kazakistan’a sürülürken kara tren ve hayvan vagonları kullanıldı. 423 bin 100 kişiden oluşan Kırım Türkleri, hayvan taşımasında kullanılan tren vagonlarına, âdeta istif edilircesine ve vahşice yerleştirildiler. Bu sürgün 300’e yakın insanın doldurulduğu hayvan vagonları içinde, bir aydan fazla süren yolculuk sırasında, hiç kimsenin vagonlardan inmesine asla müsaade edilmeden, hiç kapıları açılmadan, yemek verilmeden, cesetler indirilmeden gerçekleştirildi. Bu insanlık dışı yolculuk sırasında 195 bin 371 kişi ölmüştü.
Kırım Göç Tarihi
Rusya Kırım’ı işgal etmeye başladıktan sonra Kırım’dan ardı arkası kesilmeyen göçler başlamıştır. Osmanlı kayıtlarına göre 1784-1790 arasında 500.000 Türk Kırım’ı terk etmiş, bunlardan ancak 300.000’i Osmanlı’ya ulaşabilmiştir. Çar da bu göçleri desteklemiştir. 1854-1862 arasında, 232 bin Türk Kırım’dan uzaklaşmıştır. Gaspıralı İsmail Bey’in verdiği rakamlara göre, 20.yüzyılın başına kadar Kırım’dan 1 milyon200 bin Türk göç etmiştir. Her türlü siyasî, iktisadî ve kültürel baskıya maruz kalan Kırım Türkleri, kendi öz topraklarında, mülkleri de ellerinden alınarak köle durumuna maruz kaldılar. Bu baskı ve zulümlere daha fazla dayanamayarak Osmanlı İmparatorluğuna kitller hâlinde göç etmeye, daha doğrusu kaçmaya mecbur kaldılar. 525 bin nüfustan geriye 188 bin kadar Kırım Tatarı kaldı. 18 Mayıs 1944 ise, 7’den 70’e Kırım’da tek Türk’ün dahi bırakılmadığı sürgündür.
Stalin tarafından Kırım Sürgünü’nün 80’inci ve Putin tarafından Kırım İşgalinin 10’uncu yılında ana vatanlarından koparılan Kırım Türklerinin acılarını paylaşıyor, zulümlerin unutulmaması için şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şâd, mekânları cennet, makâmları âlî olsun. Allah geride kalanlara akıl, fikir ve şuûr versin.
İsmail Bey Gaspıralı’nın ”Dil’de, Fikir’de, İş’de Birlik” şeklinde özetlediği birlik şiarı ise, Türk dünyasında henüz tam mânâsıyla gerçekleştirilemedi.
“Ant etkenmen, söz bergenmen millet içün ölmeğe
Bilip, körip, milletimin köz yaşını silmege.
Bilmey körmey, bin yaşasam, kurultaylı han bolsam,
Kene bir kün mezarcılar kelir meni kömmeğe.”
Kırım Tatar Milli Marşı