Türk Dünyasıma Musallat Olmuş Virüs
Rus imparatorluğunun dağılması, Türk Dünyasına da rahat bir soluk aldırtmıştır. Bir şartla ki, şayet Türk tarihi boyunca önümüze çıkan bu en büyük fırsatı, çok iyi ve akılcı bir biçimde değerlendirebilirsek.
Hatırlanacağı üzere Türk Dünyası, sadece bugünkü Anadolu ve Trakya topraklarından ibaret değildir. Bu topraklar büyük Türk milletinin ikinci ana yurdu olup, Türk Dünyasının toplam ülke büyüklüğünün (11.2 milyon km). sadece % 7.2’sine eşittir. Geniş Türk Dünyası arazisinin yaklaşık % 92.8’i Türkiye’nin milli sınırları dışında kalır. Bu da 10.3 milyon km yi aşar. Başka bir ifadeyle, ABD ve Kanada gibi iki büyük dünya ülkesinden daha büyüktür.
Toplam alandan Beş Batı Türkistan Türk devleti ile birlikte Azerbaycan Türk Devleti, 21 Aralık 1991 tarihi itibariyle, resmen bağımsız ve egemen devletler olmuşlardır. Böylece, ikinci ana yurt dışındaki Türk Dünyası’nın hemen hemen % 40’a yakını işgalden kurtulmuştur. Bu sevinç ve heyecan vericidir. çünkü, tıpkı eskisinde olduğu gibi bu ülkelerin semalarında, yine Türk bayrakları dalgalanmakta, Bayrak sayımız, 8’e çıkmıştır.
Ancak bu gelişmeler, bir başlangıç sayılmalıdır. Hedefe varmak için, Türk milletinin önünde, daha uzun ve dönemeçli bir yol vardır. çünkü, Sincan-Uygur özerk cumhuriyeti adıyla Çin’e bağlı olan Doğu Türkistan ile Rusya Federasyonu işgalinde bulunan 20 özerk Türk cumhuriyeti, bugün de işgal altında esir Türk Dünyası topraklarıdır. Ayrıca, Balkan ülkeleri ve Orta Doğu ülkelerindeki Türk toplulukları, adım adım eritilmeye çalışılmakta, sistemli bir asimilasyon politikasına maruz bırakılmaktadır.
Ama yinede Türk Dünyası’nın geleceği adına ümitlerle dolu olmamız için, pek çok sebep vardır. bunların en önemlisi, işgalci emperyalist Sovyet imparatorluğunun yıkılmış olmasıdır. fakat Türk aleminin büyük ve ezeli düşmanı Rus ulusunun, Türk milletine yönelik bir potansiyel tehlike kaynağı olması, henüz bertaraf edilememiştir.
Putin’in 8 NİSAN 2020 de yaptığı basın toplantısında ”Kıpçaklar ve Peçenekleri bile yendik, bu virüsü de yeneriz korkmayın” sözleri de bunun en son örneğidir. aslında Türk Dünyasının asırlardır öz topraklarında başına musallat olmuş bu ”Virüsü” 2025 yılına kadar yenmesi birinci görevidir. ”Korkmayın”