Tarihten Kapkara Bir Sayfa: 1920’lerde Kıtlık Nedeniyle Birbirlerini Yiyen Rus Köylüler.
İnsanlık tarihi, bir daha yaşanmaması istenecek birbirinden karanlık sayfalarla dolu. Bu sayfalardan biri de 1920’lerin Rusya’sını anlatıyor.
Fotoğrafların bazıları bir hayli rahatsız edici olabilir. Kendi isteğinizle devam ediniz.
Bu fotoğraflar, İngiliz basınına göre, açlığın insanlara neler yaptırabileceğinin kanıtları niteliğinde…
Rusya’da 1921-1922 yılları arasında yaşanan kıtlığın korkunç fotoğrafları, araştırmacılar tarafından ortaya çıkarıldı.
Lenin dönemindeki iç savaştan dolayı yaşanan kıtlık, en çok köylerdeki insanları etkiledi. Köylüler ise açlıklarını bastıracak yasa dışı bir yol buldular.
1921-22 yıllarında yaşanan iç savaş ve yol açtığı kıtlıktan kaynaklı açlık tüm Rusya’yı sarmıştı ve 5 milyondan fazla insanın ölümüne yol açmıştı.
Lenin, açlıktan etkilenen şehirlileri beslemek için köylülerin besinlerine el koydu. Sebep olarak da, köylülerin kendisine karşı ayaklanmayı düşündüğünü ve bunu onları zayıflatarak engelleyeceğini gösterdi.
Açlık çeken köylerden biri olan Pugatjewsk’de köylüler açlıklarını bastırmak için farklı bir yola yöneldiler. Köylüler ot, evcil hayvan ve insan eti yediler. Rus arşivlerinden gün yüzüne çıkartılan fotoğraf Rus basınında da konu oldu….
Köylüler kendi ailelerini, akrabalarını yemek zorunda kaldı. İnsan etini karaborsa da ya da açıkça pazarlarda satışlarını yaptılar.
Bununla da kalmayarak yeni gömülmüş mezarları kazdılar. Hatta yemek için çocuklarını öldürenler bile oldu.
The Mirror’ın 1922 yılında yazdığı “Anneler Yamyam Oldu” başlıklı yazıda, “Bir anne öz kızının cesedini yerken görüldü.” ifadesi yer aldı. Yazı, Rusya’da o dönemde yaşananları anlatıyordu.
Bir rapora göre, bir kadın yeni ölmüş kocasının gömülmesini reddetti. Gömerlerse bile kazarak çıkaracağını söylediği ve sonrasında eşini yemek yaptığı öğrenildi.
Bu sırada çocuklar yetersiz beslenmekten çeşitli hastalıklara yakalandılar.
Kemikleri derilerinin altından görülen ve karınları şişen çocukların çoğu yaşama yedikleri akrabaları ile tutunuyordu.
1922’de ülkeye gelen İsviçreli, kutup kâşifi Fridtjof Nansen köyleri gezdi ve ölenlerin yaşayanlar tarafından yendiğini gördü.
Gördükleri karşısında şoke giren ve insanlara acıyan Nansen, topladığı 40 milyar İsviçre Frangı ile ülke çapında açlar için yemek yerleri kurdu.
Yaptığı bu iyilik ile Nobel Barış Ödülü’nü aldı.
Ekiplerin yardımı gelmesi ile açlık biterken, köylülerin durumu kayıtlara alındı.
Yıllar sonra o kayıtlar açılarak bu fotoğraflar ve yazılar ortaya çıkarıldı.
Rus akademisyenler tarafından yamyamlık ve açlık üzerine yapılan bir tarih araştırması ile fotoğraflar gün yüzüne çıkmış oldu…
Haber,Fotoğraf ,Kaynak :onedio.com/
