KIRIM’DAKİ ZULÜMLERİ UNUTMA, UNUTTURMA!
Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal: “Kırım’da 18 Mayıs 1944’deki Kırım Sürgününde açlık ve soğuktan ölen 215 bin Kırım Türküne yapılan zulümleri asla unutmayacağız, unutturmayacağız.”
Geçtiğimiz hafta 2 Mart 2018 – Cuma günü Horasan Erenlerinden Seyid Harun Veli’nin şehri Seydişehir’de idik. Dünya Kırım Tatar Derneği Genel Başkanı Mustafa Sarıkamış, yüreği Kırım sevdasıyla dolu olduğu için yeni kurulan derneğimizin ilk kültürel faaliyetlerinden olması dolayısıyla “Kırım Kırım Kırılan Kırım” konulu panele iştirak ettik.
Cuma sabahı saat 09:00 sularında kıymetli ilim insanları Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, Prof. Dr. Kemal Özcan ve Prof. Dr. Kutluk Kağan Sümer’i YHT Konya Garından aldıktan sonra Seydişehir Belediyemizin tahsis etmiş olduğu arabayla 92 km. olan Seydişehir yoluna koyulduk. Epey zamandır göremediğim Kutluk ve Tuğrul hocalarımla kucaklaşarak hasret giderdik. Dernekte kıymetli başkanımız Mustafa Bey’le buluştuktan sonra panelin yapılacağı NEÜ Seydişehir Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi’ne giderek dekan Prof. Dr. Hüseyin Arıkan’ın makam odasında çaylı sohbetimiz yemek ve Cuma vaktine kadar devam etti. Hüseyin Arıkan hocam, fakültede 700’ü Makine Mühendisliği bölümü olmak üzere 2 bine yakın öğrencinin ilim tahsil ettiğini söyledi. Fakülte gerçekten gayet iyi yapılandırılmış. Konferans salonu da güzeldi.
HAKİKİ MÜCAHİD KİME DERLER…
Cuma namazını eda ettiğimiz 2015 yılında yaptırılmış Kampus Camisi, en çok talebelere yaramış. İmam Efendi Cuma Kürsüsünden yaptığı vaazında, küçük cihaddan Cihan-ı Ekber’e giden yolu Şanlı Peygamberimizin hadislerinden yola çıkarak gayet kısa ve öz olarak anlattı. Nefis ile yapılan cihadın zorluğundan söz ederek İki Cihan Serveri’nin en kalabalık ordu ile katıldığı Tebük Gazvesini “küçük cihad” olarak vasıflandırırken; nefse karşı verilecek olan mücadeleyi ise “büyük cihad” olarak nitelendirdiğini İmam Efendi, gayet hoş dille anlatmıştı. İlim ve mal ile yapılan cihadın en küçüğünün cephede yapılanı olduğunu, en büyüğünün ise nefisle yapılan cihad olduğu gerçeği ise şu hadisle de gözler önüne kondu: “Hakiki mücahid nefsine karşı cihad açan kimsedir.”
Rabbim bizi hakiki mücahidlerden eylesin.
KIRIM SÜRGÜNÜNÜ UNUTMA, UNUTTURMA…
Seydişehir’e geçtiğimiz sene, hac farizasından yeni dönen kıymetli kardeşim Mustafa Sarıkamış’a hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak için Nisan’da gitmiştim. O ay ve günde çok soğuktu. Seydişehir’de soğuk ve fakat açık (güneşli) bir havada Seyid Harun Velî hazretlerinin kabri makamında dua ederek hocalarımız ve Sakarya’dan gelen konuklarımız ve derneğimizin yönetim kurulu üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdik. Epeydir görüşemediğim Aziz Furkan Karakuş kardeşimle, belediye başkanımız Mehmet Tutal Bey’in Adile Baysal Kültür ve Sanat Evi’nde verdiği akşam yemeğinde hasret giderdik.
Panelimize Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, Seydişehir Kaymakamı Aydın Erdoğan, Türk-İş Konya İl Temsilcisi Abdülkadir Tamak, Sakarya’dan Şevket Öndüç (başkan yardımcısı), Münir Balıca (ressam-yazar), Zeynettin Düzenli, İbrahim Sarıkamış, Furkan Sarıkamış, Olcay Değirmenözü ve ismini sayamadığım daha pek çok kıymetli kişiler ile salonu dolduran üniversite öğrencileri ile Seydişehirliler katıldı.
Dünya Kırım Tatar Derneği Başkanı Mustafa Sarıkamış, paneli açış konuşmasında, Kırım’a sahip çıkılması gerektiğini ve zulümlere asla göz yumulmaması lâzım geldiği üzerinde durarak Türkiye yetkililerini uyardı. Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal, son derece güzel bir konuşma yaparak “Kırım’da 18 Mayıs 1944’deki Kırım Sürgününde açlık ve soğuktan ölen 215 bin Kırım Tatarları ile diğer mazlum milletlere yapılan zulümleri asla unutma, unutturma ve unutturmayacağız” dedi. Tutal, Türk dünyası ile İslâm dünyası ve mazlum milletlerin gözünün bizim üzerimizde olduğunu da söyledi.
İlim adamları son derece güzel konuşmalar yaptılar.
O konuşmaları da yarın değerlendireceğim.
YARIN: Kırım’a bütün sivil toplum kuruluşları sahip çıkmalı.
TARİHE YOLCULUK – 226
MUSTAFA BALKAN