Kırım Tarihi Zaman Çizelgesi
• 1239: Çoğunlukla zapt edilmiş Kıpçaklardan oluşan, Cengiz Han’ın torunu Batu Han idaresindeki ordu, hâlen kendisi de Kıpçakların ikamet ettiği Kırım’ı ele geçirdi. Yarımada, Altınordu’ya katıldı.
• 1441: Hacı Giray Han tarafından Kırım Hanlığı kuruldu.
• 1475: Osmanlılar, Kırım sahillerindeki tüm Cenova limanlarını ele geçirdi ve tahta Mengli Giray’ı geçirerek, Hanlık üzerindeki hükümranlığını kurdu.
• 1502: Mengli Giray, Altınordu varlığına son verdi. Hanlık ve Ruslar, özellikle Kazan ve Astrahan için miras kavgasına girişti.
• 1523: Muhammed Giray Han, Kazan ve Astrahan’ı zapt etti ve Moskova çevresini yaktı. Kısa süre sonra Nogaylar tarafından öldürüldü ve kazanımları kaybedildi.
• 1552: Kazan ve Astrahan’ı tekrar ele geçiren Sahib Giray Han öldürüldü ve yerine İstanbul’dan gelen Devlet Giray geçirildi. Bu fırsattan istifade eden Ruslar, Kazan’ı ve iki yıl sonra da Astrahan’ı işgal etti.
• 1569: Osmanlıların Don ve Volga arasında bir kanal açıp Astrahan’ı tekrar ele geçirme planı, büyük oranda Kırımlılar yüzünden başarısız oldu.
• 1571: Devlet Giray Han, kalıcı bir etkisi olmaksızın Moskova’yı kuşattı.
• 1584-88: Osmanlı Sultanı’nın adı, 2. İslam Giray döneminde Hanlığın siyaseten giderek Osmanlı’ya bağlanmasını işaret eder biçimde, Cuma namazlarında telaffuz edilmeye başlandı.
• 1654: Dinyeper’deki Ukrayna Kazaklarının reisi Bohdan Khmelnytsky, Kırım ve Osmanlılarla görüşme talebi geri çevrilince, Rusya ile barış yaptı. Böylece Rusya, Doğu Avrupa’daki kuvvetini daha da tahkim etmiş oldu.
• 1696: Osmanlılara karşı Kutsal İttifak’a katılan Rusya, 1700 İstanbul Antlaşması ile resmen kendine verilecek olan Azov kalesini ele geçirdi. Osmanlılar, Prut Nehir Seferi ile kaleyi 1711’de geri aldı.
• 1736-38: Kırım’da ilk Rus işgalleri.
• 21 Temmuz 1774: Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla, Kırım’ın bağımsızlığı ilan edildi.
• 21 Mart 1779: Rus taraftarı Şahin Giray’a karşı yapılan ayaklanmanın bastırılması üzerine, Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında, Kırım’ın bağımsızlığını teyit eden Aynalıkavak Muahedenâmesi imzalandı.
• 1783: Şahin Giray karşıtı ikinci bir ayaklanmanın bastırılması üzerine Rusya, Kırım’ı işgal ve ilhak etti. Bunu izleyen yirmi yıl içinde on binlerce Tatar, Kırım’dan göç etti.
• 10 Ocak 1792: Kırım’ı tekrar ele geçirmek için yapılan başarısız savaştan sonra Osmanlılar,
Yaş Antlaşmasıyla, Kırım’ı daimi olarak kaybetti.
• 1860-61: Kırım Savaşı’ndan (1853-56) sonra, Çar hükümeti tarafından da teşvik
edilen büyük bir Tatar göç dalgası başladı.
• 1874: Tatar gençleri için askerlik hizmeti yükümlülüğü getirilmesi üzerine göç dalgaları 1902’ye dek sürdü.
• 26 Aralık 1917: Numan Çelebi Cihan liderliğinde, bağımsız Kırım Demokratik Cumhuriyeti kuruldu.
• 23 Şubat 1918: Kırım Demokratik Cumhuriyeti, Bolşevikler tarafından dağıtıldı.
• 18 Ekim 1921: Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (ÖSSC) kuruldu.
• 18 Mayıs 1944: Kırım’da kalan tüm Tatar nüfusu, Stalin’in emriyle doğuya sürüldü.
• 28 Temmuz 1946: Kırım ÖSSC’si dağıtıldı ve oblast statüsüne düşürüldü.
• 19 Şubat 1954: Kırım, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlandı.
• 28 Nisan 1956: Tatar nüfusunun yer değiştirmesine dair ağır sınırlamalar kaldırıldı ama Kırım’a dönüş izni verilmedi.
• 5 Eylül 1967: Kırım Tatarları’nın durumu, resmî kararname ile iyileştirildi ama Kırım’a dönüş hakkı yine tanınmadı.
• 23-26 Temmuz 1987: Tatarlar, Moskova, Kızıl Meydan’da dört günlük eylem düzenledi. Sonrasında, makamların engellemelerine dair süregelen çabalara rağmen, binler hâlinde Kırım’a döndüler.
• 12 Şubat 1991: Ukrayna’ya bağlı olarak, Özerk bir Kırım Cumhuriyeti kuruldu. Tatarların yarımadaya dönüşü sürdü; sayıları, 2014’te toplam Kırım nüfusunun %12’sine ulaştı.
• 11, 16, 18 Mart 2014: Rusya ve AB yanlısı karşıt gösteriler üzerine, Rus yanlısı Özerk Kırım Cumhuriyeti Meclisi bağımsızlığını ilan etti. Beş gün sonra, Tatarlar tarafından boykot edilen referandum ile Kırım, Rusya Federasyonu’na bağlandı. Bu durum, 18 Mart’ta Rusya Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanarak tasdik edildi.
Kaynak : M. Akif Kireçci – Selim Tezcan