KEMANININ İNCE TELLERİ KIRIM’DIR : METİN BATUR
Müzik, gökle toprak arasında mükemmel bir ahenk, ruhun gizli köşelerinde kendine yer bulan sihirli bir sestir. Bir insanın yüreğinde müziğin kırıntılarına rastlamıyorsanız, bu insanın hisleri ve duyguları geceler gibi karanlıktır…!
Müzik , çiçeklerin kokularının uğultusudur. Müzik fakir insanların zenginliği ve cennetidir. Aşk ile yanan kalplerin dermanı ve ilacıdır. Istırap ile kederlerin sükunet limanıdır..!
Hasta kalpleri iyileştirebilecek, ince tellerindeki ses ile mucizevi bir dost bir gülümseme , berrak bir pınar, yorulmuş hayatların şifası, yürekleri titretirken gözlerdeki yağmur bulutlarının , damla damla akmasını sağlayan bir sestir, kemanın çalındığında kalplere atılan imzadır..!
İstanbul’da Kırım hakkında yapılan sempozyumda, hayata gülen yüzüyle Metin Kırım Batur kardeşim karşımda belirdi. Müziğin nağmeleri gibi samimiyetiyle ilk defa olmasına karşılık ağabey, kardeş sıcaklığını birbirimizde hissettik…! Kendisin sağ olsun….!
Küçük su damlaları olan, Kırım şarkılarını ve türkülerini toplayıp hasret, sevgi, sürgün gölü yaptıktan Kırım şarkıları ( Crımen Songs ) biz hemşerileri için mükemmel bir Cd. Olarak bizlere sunması, Kırım mücadelesinde bir başka unsurdur…!
Metin Batur kardeşimin, gönül temizliği, her gönülde taht kuracak bir gönül nurudur. Kendisi müzik ile uğraştığından, sanırım bir bedende ruh yoksa, o topraktan ibarettir felsefesi, gönlünün aydınlığının güzelliğidir…!
Tanıyabildiğim kadar çalmış olduğu kemanının ince telleri, kitapları, kağıtların veremedi bir acıyı, bir bahar günü, bir iğde ağacının altında, yüreğinden kanatlanan serçe kuşunun gözyaşlarını vermektedir….!
Kırım’ın hasreti ile yanan gönlünü, bin bir güçlükler içersindeki Kırım Türklerinin mücadelesinde yaraların sarılması için Kemanın ince telleri ile yerini aldığı kesindir..!
Kırım’daki hemşerilerinin kalplerinde sonsuzluğa açılan pencerelerinde kar yağdığında, tane tane her biri nakış gibi, tükenmez acıların, ölümlerin ve halen esaret içersindeki insanların resmi önüne geldiğinde, Kemanının ince telleri çok daha fazla hüzün içersinde çalmaktadır..!
Büyük sürgünde kefenleri, doğduklarında sarıldığı olan, bu insanlarımızın yaşadıklarını kalem lekeleri, Kemanın ince, bazen kopmuş telleri ile gündemde tutmak, başta Numam Çelebi Cihan ( Cennetleri Mekan ) ve diğer şehitlerimizin ruhlarına , nefes almak gibi içimizdeki bir yangını bestelerine yansıtmaktadır…!
Ey yaşlı sabah vakti, tanyeri ağarmadan kalk da …!
Bir bak,
Binlerce can, topraklarından öldüresiye çıkarıldıklarına…!
Bir bak,
Bebelerin açlıktan öleceği hayvan vagonlarına….!
Bir bak,
Erleri, Rusların emrinde olan, kadınlarımızın çaresizliğine…!
Bir bak,
İnsanlarımızın gönül yaşamlarındaki gözyaşlarına…!
Metin kardeşim, seninle yolumuz iyi ki keşişti. Çünkü Kırım için çaldığın kemanın tellerinin sesleri kulağımda, sevdiklerinle sağlıklı, başarılı ve mutlu günler dileğiyle gönül bahçemden “ Lantana “ Ağaç mineleri gelsin…!
İyi ki varsın kardeşim…!
münir balıca