Karadeniz’de “Titanik” Kabusunu Yaşadılar
Samsun açıklarında batan Panama bandıralı kuru yük gemisinden Türk Sahil Güvenlik Komutanlığının başarılı operasyonuyla kurtarılan 7 kişi, ifadelerinde yaşadıkları korku dolu anları anlattı.
Samsun’un 80 mil açıklarında “8841644 IMO” numaralı, “Volga-Balt 214” adlı Panama bandıralı kuru yük gemisinin batmasına ilişkin Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında geminin 13 kişilik mürettebatından kurtarılan Herashchenko Oleh, Ilchenko Yevhenii, Milnichenko Pavlo, Shevchuk Stanislav, Budko Tetiana, Yatsenko Yevgen ve Skachko Denys’in avukatları aracılığıyla yeminli tercüman kullanılarak ifadeleri alındı.
Mürettebatın Karadeniz’in hırçın dalgaları arasında yaşadıkları korku dolu anlar, savcıya verdikleri ifadelere yansıdı.
Kuru yük gemisinde “gemici” olarak görev yapan Herashchenko Oleh, ifadesinde yola çıkmadan önce gereken tüm kontrollerin yapıldığını, Kırım’ın Kerç şehrinde hava durumunun kötü olması nedeniyle bir süre beklediklerini söyledi.
Gemi batmaya başlamadan hemen önce odasında telefonda oyun oynadığını belirten Oleh, şunları anlattı:
“Saat 07.45 sıralarıydı. Çok güçlü bir ses duydum. Daha sonra dalga sesleri gelmeye başladı. Gemi titredi. Hemen yerimden kalktım. Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anladım. Yukarı çıkarak neler olduğuna baktım. Gemici tayfalarının reisi olan Milnichenko Pavlo’nun bağırarak geminin battığını söyleyip panik halinde koşuşturduğunu gördüm. Geri aşağıya indim. Termal kıyafetlerimi ve can yeleğini aldım. Acil toplanma yeri olan köprü başında toplanmaya başladık. Termal kıyafetlerimizi giydik. Kaptanın olay olduğu anda uyuduğunu düşünüyorum çünkü toplandığımız yere geldiğinde yeni uykudan uyanmış gibiydi.”
“Ağaçtan masa bulup ona tutundum”
Filikaların denize inmesi için gereken her şeyin yapıldığını ifade eden Oleh, gemi yan yattığı için filikaların denize indiğini kaydetti.
“Ben iki tahta parçasına tutundum” diyen Oleh, şunları söyledi:
“Daha sonra ağaçtan masa bulup ona tutundum. Can salı gördüm ancak ulaşamadım. Etrafıma baktığımda yanımda Ilchenko Yevhenii vardı. Birlikte kurtulmaya çalıştık ancak dalgalardan dolayı Ilchenko Yevhenii benim arkamda kaldı. Başka kimseyi görmedim. Kurtulana kadar masaya tutunarak hayatta kalmaya çalıştım. Bu şekilde en az iki saat kaldım. Gemi eski bir gemiydi. Hava şartlarının da kötü olmasından dolayı geminin bu duruma dayanamayıp battığını düşünüyorum.”
“Kaptan çok konuşamadı, donmaya yakın vaziyetteydi”
“Gemici” olarak çalışan Ilchenko Yevhenii ise gemi batmaya başlamadan hemen önce yemekhanede yemek yediğini belirtti.
Gemide önce bir ses, sonra da titreşim hissettiğini dile getiren Yevhenii, şunları kaydetti:
“Gemi yan yatmaya başlayınca herkes kendini suya atmaya başladı. Atlayan kişilerin üzerinde termal kıyafet olduğundan dolayı kimin ne yaptığını tespit edemedim. Suya atladığımda arkamda kim olduğuna bakmadım. Suya atladığımda çok dalga vardı. Dalgalar beni sağa sola vururken can simidi ile duman saçan filikaya yüzerek vardım. İçinde iki kişi vardı. Bir kişi termal kıyafetliydi. Ben filikaya geldiğimde filikanın içi su ile dolmuştu. Kaptanın vücudunun yarısı suyun içindeydi. Kaptan, termal kıyafet ve can yeleği giymemişti ancak yanındaydı. Ben filikaya geldiğimde kaptana karaya ne kadar kaldığını sordum.
Kaptan çok konuşamadı, donmaya yakın vaziyetteydi. Filikada bu şekilde ne kadar kaldığımızı hatırlamıyorum.”
Milnichenko Pavlo da ikinci kaptanın emirleri doğrultusunda gemi çalışanlarını koordine ettiğini belirtti.
Geminin ortadan ikiye ayrıldığını gördüğünü anlatan Pavlo, “Bağırmaya ve panik halinde koşmaya başladım. Sirene basacak kadar zaman yoktu. Kaptan İsmayilov Turbat o sırada uyuyordu. Kaptanı ben uyandırdım. Ne olduğunu sorduğunda geminin battığını söyledim. Daha sonra herkes termal kıyafetleriyle ve can yelekleriyle köprü başında toplanmaya başladı. Her şey bir anda oldu. Bir can yeleğine dört kişi tutunduk. Ne kadar süre bu şekilde kaldığımızı hatırlamıyorum. Hava şartlarından dolayı geminin battığım düşünüyorum.” diye konuştu.
“Gemi 5 dakika içinde batmaya başladı”
Geminin mekanik mühendisi Shevchuk Stanislav da Rusya’dan Karadeniz Bölgesi’ne kömür getirmek amacıyla yola çıktıklarını ifade etti.
Uyumak için soyunmaya başladığı sırada dalga sesi duyduğunu belirten Stanislav, “Acil durum sinyali veremeden gemi 5 dakika içinde batmaya başladı. Gemiden çatırdama sesleri gelmeye başladı. Hemen termal kıyafet aldım. Can yeleğimi giyerek yukarı çıktım. Mürettebatın çoğunu gördüm. Herkes panik halindeydi. Kıyafetlerini giyiyorlardı. Herkes bu sırada birbirine yardım etmeye çalışıyordu. Üç saat ya da daha fazla süre suda kaldık.” ifadelerine yer verdi.
“Ayaklarımı sürekli hareket ettirdim yoksa donabilirdim”
Geminin aşçısı Budko Tetiana da gemi batarken mürettebatın kıyafetlerini ütülediğini söyledi.
“Batıyoruz” diye ses duyduklarını belirten Tetiana, şunları dile getirdi:
“Odama koştum, panikle sadece can yeleğimi aldım. Yukarı çıktığımda herkesin termal kıyafet giydiğini görünce geri döndüm, kendi termal kıyafetimi aldım. Can yeleğini hazırlandığımız yerde unuttuk. Can yeleğim olmadan suya atladım. Sırtüstü yüzmeye çalıştım. Bu şekilde yüzmeye çalışırken Milnichenko Pavlo, beni can yeleğine tutunmam için çekti. Milnichenko Pavlo o sırada can yeleğini giymemişti. Sadece bir kolu takılı şekildeydi. Daha sonra Krepets Dymtro ve Vyazosky Rostyslav geldi. Krepets Dymtro’nun termal kıyafeti ve sırt çantası vardı ancak can yeleği yoktu.
Dört kişi bir can yeleğine tutunarak bu şekilde bekledik. Ne kadar süre bu şekilde kaldığımızı bilmiyorum. Ayaklarımı sürekli hareket ettirdim yoksa donabilirdim. Sırtıma su gelmemesine dikkat ettim. Dalgalar tahminimce 4 metreyi buluyordu. Geminin batmasına neden olarak hava şartları olduğunu düşünüyorum.”
Kaynakçı olarak görev yapan Yatsenko Yevgen de geminin 40 yıllık olduğunu söyledi.
Seyahat sırasında gemide küçük de olsa arızalar meydana geldiğini anlatan Yevgen, “Panik halindeydik. Her şey çok hızlı oluyordu. Can salını indirmeye çalıştılar. Filikayı indirmek için de uğraşıyorlardı. Can salı denize inince ben de hemen atladım. Sala yaklaşmaya çalıştım ancak çok dalga vardı. Daha sonra yakaladım ve sala çıktım. Can salının içinde tek ben vardım. Bu sırada gemide motorlu filikaları indirmeye çalışıyorlardı ancak o sırada gemi batınca başaramadılar. Dalga beni de içinde bulunduğum can salıyla uzaklaştırdı. En son beni denizden çıkardılar. Ben diğerlerinden iyi durumdaydım.” beyanında bulundu.
“Dalgalar herkesi bir yerden bir yere atıyordu”
Gemide kaynakçı olarak görev yapan Skachko Denys de geminin batma anında köprü başında temizlik yaptığını söyledi.
İlk önce bir ses duyduğunu, başını kaldırdığında geminin tam ortadan ayrılmaya başladığını gördüğünü ve “Gemi batıyor” diye bağırdığını ifade eden Denys, o anları şöyle anlattı:
“Odama geçtim, termal kıyafeti ve can yeleğini aldım. Köprü başına geri çıktım. Orada toplanmaya başladık. Ben köprü başına çıktığımda herkesin termal kıyafetlerini giydiğini gördüm, bir tek kaptan giymemişti, can yeleği vardı. Kendimi suya attım. Can yeleğini bağlayamadığım için suya atladığımda can yeleği üzerimden çıktı. Gemiden düşen oturma bankına tutundum. Ne kadar süre bu şekilde kaldığımı hatırlamıyorum.
Dalgalar herkesi bir yerden bir yere atıyordu. Kimin nerede olduğunu tam göremiyordum ancak seslerini duyuyordum.”
Samsun’un 80 mil açıklarında 7 Ocak’ta “8841644 IMO” numaralı, “Volga-Balt 214” adlı Panama bandıralı kuru yük gemisinden tehlike sinyali alınması üzerine Türk Sahil Güvenlik Komutanlığınca arama kurtarma faaliyeti başlatılmıştı.
Olayda geminin 13 kişilik mürettebatından 7’si kurtarılmış, kayıp denizcilerden 4’ünün cesedi bulunmuştu. Kayıp 2 kişinin bulunması için çalışmalar sürüyor.
Kaynak: AA