GÖZYAŞI ÇEŞMESİ
Bir Anadolu kasabası, çoğu yaşlı kişilerden oluşan ailelerin yaşadığı, yavaş yavaş eriyişini ve çöküşünü her sabah doğan güneş hüzünler içersinde seyrediyor.
Yaşadığımız hayat hikayemizin tek kahramanı vardır. Bu Zamandır. Bu insanların lehine veya aleyine çalışırır. Her şeyi değişime uğratır. Yaşlandırır, çürütür ve bitirir. Yazarlar bu insanoğlunun yaşadığı anları yazar ve onu çok değerli tiyatrocular bunları önsezileri ile sahnelere taşırlar…
Her tiyatro oyunu veya temsil ahşap evlerde ve zorluklar içersinde yaşayan insanların umutsuzluğunun dramını anlatır. Genelde tiyatro oyunlarında hep gece vardır. Mutluluk ve gündüzler ile komedi az denecek kadardır. Çünkü tiyatro yazarları hayatın gerçeğini yazmaya çalışmaktadırlar..
Bir evin içersindeki trajedik yaşamı genelde tiyatro yazarları devamlı gündeme getirirler. Bazen bu evlerin bahçesinde nadiren çok güzel çiçekler bulunur. Çünkü genelde çok zor günlerden gelen Kırım Tatarları sanat içersinde bulunan nadide çiçeklerdir.. Her türlü esaretin içerdinde ellerinden geldiğince medeniyetin ve sanatın içersinden ayrılmadılar.. Düş ve güçlerin geliştirip, bu zor zamanlarında bile çok iyi oyun yazarları ile aktörler yetiştirdiler….
İlk akla gelenler yerel yazar ve aktörler Osman Zaatov / Celal Meinov / Settar Mishorlu / Lütfü Ümerov ve Addullah Terlikçi tarafından doğu, batı ve Rus klasikleri yazıldı. Sahneye bunların yardımı ile sahneye konuldu.
Saran Pehlivan; Kırım Tatar dilinde ilk defa Bahçesaray’da tercüme edildi.
A.S.Puşkin’ in doğumunu 100. yılında Bahçesaray’da sahneye konulan Saran Pehlivan, ilk defa Rusça oynandı… Çok beğenildi. Kırım Tatar diline nazım değilde, daha sonra nesir olarak Osman Zaatov, tarafından çevrildi. Bu oyun içindeki karakterler Kırım Tatar tiyatrosunun bir analiziydi.!.
Bunun dışında o zor günlerde tiyatro oynanacak binanın bulunması ve tahsisi çok önemliydi. Saran Pehlivan, XIX. yüzyılda Kırımtatar tiyatrosunun gelişimine çok büyük katkı sağladı. Celal Meinov’ un büyük gayretli ile oynanan bu oyun, Bahçesaray halkını çok memnun etti.. Oyun sonunda sahnede bulunan oyuncular ve emek verenler defalarca alkışlandılar…
A.S.Puşkin’in bu eseri daha sonra Kırımtatarcası olarak defalarca oynandı. Bir defasında Rus gazetelerinde bir hafta haber oldu. Kötü düşünceli ve niyetli bir Rus gazeteci piyesin performansı ve oyun analizi yerine tiyatronun numarasız olan koltukları sebebi ile seyircilerin anlaşmazlığını skandal bir habe olarak verdi.
Tiyatronun Kırım’da yeni yeni gelişmeye başlaması ile buna alışık olmayan seyirciler ayakkabılarını çıkarıp, bağdaş kurup oturanlar çoğunlukta idi… Çok kişi ise de tam piyes oynanmasına çok az kaldığında çayhane veya buna benzer dükkanıda olduklarından, oradan haber verilerek çağrılıyorlardı…
(C.Merinov. C.Kırım’da Tatar tiyatrosu/ Yeni dünya.17 Aralık 1925) (93 )
Ayrıca bu oyun farklı bir şekil aldı. Saran pehlivan eseri az bir zaman sonrası Osman Zaatov, tarafından Kırımtatar şiiri olarak yayınlandı.!.
( 1901-12 S. /Skupoy rıtsar’na Tatarskom//Kırım vestnik.1901 No: 1)
Simferepol’un en önemli hocalarından, Osman Zaatov tarafından o günlerin zorluğunda, sabırlı çalışmaları sonuçunda 11.000 bine yakın sözü değerlendirerek Kırımtatar sözlüğünü hazırlamak için çok büyük emekler verdi. Bu gün halen bir benzeri dahi Kırımtatar dünyasında yazılamamıştır.! ( 94 )
Osman Zaatov’un sözlerini ve sözlüğünü bugün ki dilimizde kullanmak pekala mümkündür… Bu dil dehası Kırım’ın bir çok yetiştirdiği ilmi ve nadir insanlardandı.. KırımTatar dilinin bu gün bile öğrenilmeyen meselelerinde öğrenilmesinde çok yardımcı oldu. XIX. Yüzyılın ikinci yarısında KırımTatar tiyatrosunda bir canlanma görüldü. Bu canlanma hareketinin öncüleri arasında Abdurrahman Kırım Hace ve Abdurrefi gibi yazar ve eğitimciler yer aldılar. Dini eğitim ile birlikte diğer derslerin içinde tiyatronun eğitimini, beraber görülmesi için gayret gösterdiler. Daha sonra bu çalışmalara İsmail Gaspıralı, Hasan Nuri gibi aydınlarda katıldılar…
Rusya’da ilk olarak (1883) “Tercüman, gazetesi çıkmaya başladı. (95) Bu hareket sosyal alanlarda gelişmeyi hızlandırdı. Tercüman Edebiyatı, (1883-1916) olarak anılır. Türkiye’de Meşrutiyetin ilanından sonra Kırım’da çok değerli, bilim adamları yetişmeye başladı. Bunların arasında Osman Zaatov, çok önemli yer tutmaktadır. Dil konusu ve çevirilerinde çok başarılı işlere imza attı. Kırım’da dilin ne kadar önemli olduğunu kabul ettirdi. Kırım bir vücud ise Osman Zaatov , dili oldu. Çok iyi bir eğitimciydi……
Doc.Dr. S.Kerimova.
“GÖZYAŞI ÇEŞMESİ”
A.S.PUŞKİN (arastirmalarimdan alinti)