Birinci Kırım Tatar Milli Kurultayı
Kırım Tatar Millî Kurultayı, Kırım Tatar halkının Kurultayı, ulusal bir kongresi ve Kırım Tatar halkını en yüksek derecede temsil eden tam yetkili organıdır.
1917 Şubat Devrimi’nden sonra Kırım Tatarları, Geçici Müslüman İcra Komitesi’ni kurmaya karar veren bir kongre düzenlediler. Komitenin Başkanlığına aynı zamanda Kırım, Ukrayna, Polonya, Litvanya ve Batı Rusya Müslümanlarının Müftüsü de olan 32 yaşındaki Noman Çelebicihan seçildi. Bu organ ulusal kongrenin toplanmasından önce Kırım Tatarlarının faaliyetlerini düzenliyordu.
9 Aralık 1917’de Bahçesaray, Hansaray’da Kırım Tatar halkının Birinci Kurultayı açıldı. 4’ü kadın olmak üzere 79 Kırım Tatarı Kurultay delegesi seçildi.
Kurultay’a yarımadanın dört bir yanından gelen 10 bin Kırım Tatarı iştirak etti. Kongre, Kırım’ın farklı halklarının temsilcileri, Ukrayna Sovyetlerinin olağanüstü temsilcileri ve Letonya’daki teşkilatları selamlarken, Rusya’da yaşayan Türk halklarından çok sayıda kutlama telgrafı alındı.
Kurultaydan kısa bir süre önce Çelebicihan konuşmasında, Kırım Tatarlarının yeni siyasi programını ilan etti:
“Kırım’ı korumak için, Kırım’da kendi kanunlarımızı ve düzenimizi kurmak için Kırım Müslümanları Kurultayını toplamaya karar verdik. Çünkü Kurultay, yüzlerce yıldır Türkler tarafından düzen ve adaleti sağlayan yasama organı olarak tanınmaktadır… Kurultay, Kırım’ın diğer sakinleriyle adil ve beraber yaşama ilkesini hayata geçirmek istiyor… Kırım yarımadasında çeşitli renklerde birçok zarif gül, zambak, lale vardır. Ve bu lâtif ruh-i naz çiçeklerin hepisinin kendilerine has bir güzelligi, kendilerine has lâtif kokuları var. Bu güller, bu çiçekler Kırım’da yaşayan milletler: Tatarlar, Ruslar, Ermeniler, Yahudiler, Almanlar ve diğerleridir. Kurultayın maksadı onları bir yere toplayıp hepsinden güzel ve nefis bir buket yapmaktır, güzel Kırım adasında hakiki ve medeni bir İsviçre tesis etmektir.”
Kırım halklarının farklı renklerde bir buketle böylesine şiirsel bir karşılaştırması halen Çelebicihan’ın en ünlü ifadesi olarak kabul edilmektedir. İşte o zaman ilk kez “Ant Ektenmen” marşı seslendirilmiş ve Kırım Tatarlarının Gökbayrağı Hansaray’ın üzerinde yükselmiştir.
İlk Kurultay 18 gün devam etti. Bu süre içinde Kurultay, Anayasa’yı kabul etti, devletçiliğin temellerini attı ve kendisini parlamento ilan etti.
Dönemin kaynaklarına göre Kırım Tatarlarının önerdiği anayasanın demokratik yapısını değerlendirebiliriz. Belgede kadın erkek eşitliği, eşit oy hakkı, ayrıcalıkların ve mülklerin kaldırılması, kişisel ve kamusal yaşam özgürlüğü düzenlendi. Anayasada kadın erkek eşitliği, eşit oy hakkı, ayrıcalıkların ve sınıfların kaldırılması, kişisel ve kamusal yaşam özgürlüğü öngörülüyordu.
Tarihçi Gülnara Bekirova bu hususla ilgili olarak, “Aslında Çelebicihan’ın taraftarlarının sunduğu bu reformlar ve anayasa, bir nevi Avrupa anayasasıydı. Fakat yine de, Rus siyasi seçkinlerinin Kırım Tatarlarının bu gayretlerini küçümseme girişimleri yapacağını yaptı. Öyle görünüyor ki eğer o zaman küçümseyici bakış değil de, işbirliği fırsatı ve arzusu olsaydı, bugün tamamen farklı bir Kırım’da yaşıyor olabilirdik.” açıklamasını yapıyor.
Daha Kurultay’dan önce Müslüman İcra Komitesi Amet Özenbaşlı başkanlığındaki heyeti Kiev’e Ukrayna Milli Radası yönetimine, Mihaylo Gruşevskiy ve Volodımir Vinniçenko ile müzakerelere gönderdi. Mücadelenin bu aşamasında hem Ukrainler hem Kırım Tatarları kendi halkları için bağımsızlık kazanmaya çalışıyorlardı.
14 Ocak 1918’de Akmescit’e Bolşevikler girdi ve Kurultay’ın çalışmalarını durdurdu, liderlerini mevcut olmayan bir anlaşmayı ihlal etmekle suçladı. Kırım’dan kanlı kızıl terör dalgası başladı.
Dışişlerinden sorumlu Cafer Seydamet Türkiye’ye ulaşabildi. Parlamento Başkanı Asan Sabri Ayvazov, Kırım’da kalarak Bolşeviklerle işbirliği yapmak zorunda kaldı.
Noman Çelebicihan tutuklandı ve deniz birliklerine mensup anarşistler tarafından Sivastopol’e (Akyar) götürüldü. 27 gün hapis tutulduktan sonra kurşuna dizildi ve cesedi Karadeniz’e atıldı.
İki ay süren sıkı çalışmadan sonra Kırım Tatarlarının milli hareketi inanılmaz kayıplara uğradı.
Tarihçi Gülnara Bekirova yaşananları: “İşte böyle. Ya kalıp belli bir süreliğine bu sistemin bir parçası haline geliyorsun, ama yine de seni öldürüyorlar (Bölşeviklerin ülkesi böyle gelişiyordu işte), ya da gidiyorsun, vatandan uzakta yaşıyor ve ordaki süreçlere dahil olamıyorsun ama bir şekilde hayatını kurtarıyorsun. Öte yandan, Noman Çelebicihan’ın siyasi faaliyetleri sadece bir yılı kapsıyor, ama biz onu bir kahraman olarak hatırlıyoruz ve Kırım Tatar halkı yaşadığı sürece -ki ebediyen yaşayacağını ümit ediyorum- Kırım Tatar halkının varlığı için verdiği 12 aylık mücadele için, Kırım Tatarlarını kendi toprağının sahibi yapma çabaları için bu ismi hep hatırlayacağız.” sözleriyle anımsatıyor ve önemini vurguluyor.
Kırım Tatar halkının İkinci Kurultayı ancak 74 yıl sonra toplanabildi. Sovyet hükümetinin tüm engellerine rağmen ulusal kongre 1991’de Kırım’da yapıldı ve milli hareketin zaferinin sembolü oldu.
1991’de gerçekleştirilen Kurultay, yarımadanın statüsünü toprak esasına göre pekiştirdi. Ancak ulusal özerklik hayali, Kırım Tatarlarının Ukrayna’ya bağlı Kırım’da da bir parçası oldu.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov bu hususla ilgili olarak, “1991’de Kurultay’dan sadece bir ay sonra Sovyetler Birliği çöktü ve Ukrayna’nın yetki alanında çalışmak zorundaydık. Görünüşte karşılıklı çok iyi ilişkilerimiz olmasına, insan hakları savunucuları, muhalifler ve devlet yapıları arasında çok sayıda arkadaşlarımızın olmasına ve her cumhurbaşkanıyla iyi ilişkiler içinde olmamıza rağmen en önemli mesele olan Kırım Tatar milli özerkliği konusu hep açık kaldı, Kırım’ın Rusya tarafından ilhakına (işgaline) kadar açık kaldı ve hala da açık.” diyor.
6. Kırım Tatar Milli Kurultayının son olağanüstü oturumu işgal koşullarında yapıldı. Bu kez oturum Akmescit’te değil, 1917 yılında yapılan birinci tarihi kongrenin yapıldığı Bahçesaray’da gerçekleştirildi.