KIRIM KIRIM KIRILAN KIRIM PANELİ
Konya’da HİSDER Derneği tarafından Kırım Kırım Kırılan Kırım konulu panel düzenlendi.
Panelin açılış konuşmasını NEÜ Sosyal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Kutlu yaptı.
Kutlu ‘HİSDER olarak Kırım Kırım Kırılan Kırım Panelini organize etmekten büyük mutluluk duymaktayız. Kırımlı kardeşlerimizin tarihi, örf, adet ve gelenekleri bildiğimiz Türk kardeşlerimizdir. Bütün katılımcılara teşekkür ediyorum.
Panelde Konya Kırım Türkleri dernek başkanı Hamdi Elmacı Konya Kırım Dernek Faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Kemal Özcan
Kırım Türkleri, Karadeniz’in kuzeyinde yer alan Kırım yarımadasında yüzyıllarca yaşayan, burada devlet kuran ve uzun müddet Osmanlı Devleti’nin himayesinde bulunan aynı dili konuştuğumuz, aynı dine mensup olduğumuz kardeşlerimizdir. Kırım Türkleri, ihtişamlı zamanlarında Moskova’yı bile yakıp yağma edecek kadar güçlü iken, daha sonra Çarlık Rusya’nın işgaline maruz kalmışlardır. 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından Kırım Türkleri vatanlarından topluca sürgün edildiler. Bu aslında bir sürgünden ziyade “Soykırım” harekâtı, yani bir milletin topyekûn ortadan kaldırılması operasyonundan başka bir şey değildi.
Ne var ki Kırım Türkleri müthiş bir varoluş mücadelesi vererek Sovyet rejiminin bu düşüncesinin gerçekleşmesine imkan tanımadılar. Buna rağmen sürgüne gönderilen halkın neredeyse yarısı sürgün şartları yüzünden hayatını kaybetti. 2014 yılında ise bin bir zorlukla geri döndükleri vatanları Rusya tarafından işgal ve ilhak edildi. Kırım Türklerinin 1944 yılında yaşadığı bu sürgün ve vatana dönüş mücadelesi iyi bilinirse, 2014 yılında Rusya tarafından Kırım’ın işgal ve ilhakı ile Kırım Türklerinin bugünkü durumları daha iyi değerlendirilecektir.
1783 yıllarında Ruslar tarafından işgal edilen, 1 milyon 800 bin Kırım Tatarının göç etmeye zorlandığı ve 18 Mayıs 1944 yılında 180 bin Kırım Tatarının yurtlarından edildiği felaket yıllarının tarihçesinden söz etti. Kırım’ın efsane liderlerinden İsmail Gaspıralı ve Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun bağımsızlık için verdiği mücadeleleri anlattı.
KIRIM TÜRKLERİNE SOYKIRIM UYGULANDI
Özcan , Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından bu tarafa Türk-İslâm coğrafyasının kan ağladığını belirterek “Bugün Doğu Türkistan, Yemen, Myanmar, Kudüs, Suriye, Arakan, Kırım.. Dünyada nerede Türk, Müslüman varsa maalesef baskı altında, zulüm altında, hürriyetleri kısıtlanmış ve tek dayanakları, yardım bekledikleri Allahû Teâlâ’dan sonra Türkiye ve Türk insanı. Allah bütün mazlumların yar ve yardımcısı olsun. Tez zamanda selamete kavuşmalarını nasip eylesin” dedi.
Kırım’ın Türkiye için önemli bir coğrafya olduğuna dikkati çakan Prof. Kemal Özcan, “Güneyimizde Kıbrıs ne ise, kuzeyimizdeki Kırım da odur. Türkiye’ye yaklaşık 300 km. uzaklıkta Karadeniz’in kuzeyinde yer alan, bugün Ruslar tarafından ilhak edilen ama Ukrayna’ya bağlı olan bir yarımada” olduğunu söyledi. Kırım’ın Türk yurdu haline gelmesinin Hazar Devletinin kurulmasıyla başladığını ve Altınorda Devletiyle birlikte tamamen Türk yurdu haline geldiğini ifade eden Özcan, işgaller ve sürgünlerle ilgili bilgiler de verdi. 1944 sürgününde hayvan ve yük vagonlarına doldurularak Sibirya bozkırlarına sürgün edilen Kırım Türklerinin yaşadıkları acılar, zulüm ve soykırımdan insanın kanını donduracak misaller de veren Özcan, hâya ve edeplerinden dolayı küçük abdestlerini bozamayan kadınların çatlayarak can verdiklerini, Türk köyündeki Müslümanları sürgün etmeyi unutan Rusların, o Müslüman köyün insanlarını bir gemiye bindirdikten sonra gemiyle birlikte Karadeniz’in azgın sularına topluca gömdüklerini de anlattı.
Dünya Kırım Tatar Dernek Başkanı Mustafa Sarıkamış
Kırım’a 1500 yıl önce Hunlar yerleşerek Kırım’ı Türk yurdu haline getirmeye başlamışlardır. 1500 yıldır Kırım Türk yurdudur.
Kırım Tatarları 1783 yılından bu tarafa zaman zaman Ruslar tarafından sürekli sürgüne tabi tutulmuşlardır. Kırım Tatarları en fazla Aktoprak dedikleri Anadolu’da yaşamaktadırlar.
Kırım en son 25 Şubat 2014 de Rusya tarafından işgal edilmiştir.
İşgalden bu tarafa 28 faili meçhul olay meydana gelmiştir. Faili meçhul olaylarda Kırım Tatarları otomobil bagajında tek kurşunla infaz edilmekte veya ağaca asılarak yaşamına son verilmektedir.
Kırımda Halkımız sürekli baskı altında tutulmaya çalışılmaktadır. Göçe zorlanmaktadır. En son Kırım Tatar İnsan hakları savunucusu Avukat Emil Kurbedinov tamamen keyfi olarak tutuklanmakta ve haksız tutuklanmalar devam etmektedir.
Bir tarafta bunlar yaşanırken diğer yandan da Dünya Kırım Tatar Derneği Kırım Tatar halkı ile iletişimini devam ettirmektedir. Bizim için
Bugün değilse bile yarın minarelerden ezan sesimi çan sesimi duyulacak.
Çocukları değilse bile torunlarının ismi hansmı,abrahammı veya Putin mi olacak esas temel sorun budur
Bir millet ızdırap içinde inlerken onun evlatları rahat edemez
İlkesinden hareket ederek ‘ Kırım başta olmak üzere Dünyadaki Kırım Davasını bilen Akademisyenler ve STK ile istişareler yapmaktayız.
Şu anda Kırımda en büyük tehlike yetişmekte olan gençlerimizdir.
Üstad İsmail Bey Gaspıralının söylediği
Bir milletke ilk evvela lazım olgan 3 şeydir Milli Düşünce, Milli Til ve Milli tahsil sözünden yola çıkarak
Milli Kimliğimize, dilimize sahip çıkmalıyız.
Biz Dünya Kırım Tatar Derneği olarak Milli Kimliğimize sahip çıkarak dilimizi, örf adetlerimizi Dünya Kamuoyuna duyurmak için Kırım’ın Sesi Gazetesi www.kiriminsesigazetesi.com Kırım Tatar dili ile hizmet vermektedir.
Panel sonunda HİSDER Yönetimi tarafından katılımcılara Avrupa Şampiyonu Millî Bisikletçi Kırım Tatar Ahmet Örken’e, Konya Kırım Türkleri Gençlik Kolları Başkanı Kâmil Can’a, Kırım Türkleri Futbol Turnuvası Organizatörü Şenol Boran’a plaket verildi.