Sınırlarınızda sorun varsa, Bunu gidermenin tek yolu, Sınırlarınızı genişletmektir.

Türk ve dünya tarihinin gördüğü en büyük liderlerden olan, bu yönüyle de Türklerin övünç kaynağı olan Hun İmparatoru Atilla 395 yılında Tuna nehri boylarında bir arabanın içerisinde ömrünü geçirdiği sade yaşama yaraşır bir şekilde dünyaya geldi.  Bir lider olarak doğdu. Hükümdar Muncuk’un oğluydu ve atalarını 35 kuşak kadar geriye kadar izleyebiliyordu. Babası Muncuk’tan 30 küsür kuşak geriye kadar gittiği Nemroth’a kadar belli olması öz ve öz Hun hanedanının soyundan geldiğini kanıtlar niteliktedir.

Bir lideri en iyi anlatan kişiler, onun yönetimi altında olan halktır. Hun toplumu lideri Atilla’yı nasıl görüyor ve konumlandırıyordu?

Bir liderin uluslararası mecrada elde ettiği başarılar elbette ki değerlidir ve onun hakkında izlenim almak adına önemlidir. Ancak iktidar sahibi bir kişinin yönetimi altındaki halkın liderine dair olan düşünceleri o lider hakkında etraflıca bir fikre sahip olmanın en sağlıklı yollarından biridir. Bu yönüyle Atilla toplum içinde saygın biridir ve destekleyeni çoktur. Halkın, yaptığı işlerden dolayı Atilla tarafından ödüllendirilmesi ve yakın ilişkiler kurması ise halka olan yakınlığını daha da arttırıyordu. Haliyle bu durum halkın ona olan ilgisini ve beğenisini arttırıyordu. Özellikle dönemin ekonomik yaşayış ve ilişkilerini göz önüne alırsak, hükümdarın güçlü ve yabani savaşçılarını elinde tutabilmesi için onları iyi beslemesi ve ödüllendirmesi halk gözünde onu daha da değerli yapıyordu. Tüm bunlarla birlikte Attila cömert ve eli bol hareket etmesi gerektiğini biliyordu; çünkü ancak bu sayede toplumda disiplin ve düzenin sağlanması mümkündü. Nitekim Atilla’nın bu hususlara dikkat etmesi halk gözünde değerini daha da arttırmıştı.

Büyük Hun imparatoru Atilla’ya ithafen bir söz var; “Eğer sınırlarınızda sorun varsa, Bunu gidermenin tek yolu, Sınırlarınızı genişletmektir.”
Gerçek Misak-ı Milli sınırlarımız alınmadıkça, bilhassa Suriye sınırından giren bu terör çetelerini önlemek hayli zor olacak.