KIRIM TATARLARIN YABANCI MİLLETLERLE EVLİLİKLERİ
Sürgün yıllarında Kırım Tatar büyükleri millî medeniyetlerini, dillerini, örf veâdetlerini korumak konusunda birtakım çareler aramışlardır. Bu konuda aldıkları tedbirlerden en önemlisi Kırım Tatar korantalarını çoğaltmak olmuştur.
Ancak anavatana avdet ettikten sonra millikültürü koruma konusunda gösterilen hassasiyezamanla azalmaya başlamıştır. Bukonulardan ilki anadilde konuşmamak ikincisi ise daha çok gençler arasındagünden güne artan bir şekilde görülen karışık korantaların (yabancılarlaevlenme-aile kurma) kurulmasıdır. Sürgün yıllarına oranla Kırım’a avdet ettiktensonra bir hayli artan karışık evlilikler Kırım Türk toplumunun çoğunluğunun onaylamadığı durumlardandır.
Değişiketnik kökenden olan evlilik sayısının artmasındaki sebebin Kırım’a dönme amacının gerçekleşmesinden sonra bu konudaki hassasiyetin az da olsa azalması ve ekonomik zorluklar olduğu düşünülmektedir. Yabancı evlilikleri daha çok Tatar erkeklerin yaptığı biliniyorsa da az da olsa yabancılar ile evlenen Tatar kızları da söz konusudur. Z. Abduraimova’nın, yabancı milletlerden kimselerle evlenen üç Kırım Tatarı ile yaptığı görüşmeler sonucunda elde ettiği bilgiler bize bu konuda bazı
izlenimlere varmamıza imkân vermektedir. Örneklerden biri yaptığı evlilik sonucu dünyaya gelen iki kızının Hristiyan dininin şartlarına binaen boyunlarına ha taktıklarını ifade ederken; ikinci örnek otuz yıllık evlilik hayatına baktığında ailesinde her şeyinin olduğunu ancak Kırım Tatar muhiti ve ruhuna sahip olmadığını söylemektedir.Üçüncü örnek ise sekiz yıldan beri evli olmalarına rağmen Müslüman ve Hıristiyan bayramlarının karı-koca arasında sorun olduğunu, her iki tarafın karşı tarafın bayramını suni bulduğunu ifade etmektedir.
Örneklerdeki söylemlerden de anlaşılacağı üzere Kırım Tatar kültürünün korunmasında dikkat edilmesi gereken başlıca konu aile kurumunun bütün yönleriyle korunmasıdır.Dinin, dilin ve medeniyetin canlandırılması, örf ve âdetlerin Z. Abduraimova, “Kırım Tatar Halkının Arasında Karışık Korantalar Probleması”, unutulmaması ancak aile yapısının korunması ile mümkündür. Başka bir deyişle yabancı milletlerden kimselerle evlilik yapmak Kırım Tatar millî medeniyetini
olumsuz yönde etkileyen unsurların başında gelmektedir.Toplumun ileri gelenlerinin şikâyetçi olduğu ve engellenmesini istediği en önemli ailevî sorun farklı etnik ve dinî grupların birbirleriyle evlenmeleridir. Toplum liderleri kendi üyelerinin Slav kökenlilerle (Rus) evlenmelerine karşı çıkmaktadırlar.
Karşı çıkanların en önemli dayanak noktası toplumun yozlaşmasıdır. Bu tarz evlilik yapanların kendi toplumundan uzaklaştıkları, millî kültür ve manevi değerlerini
unuttukları söylenebilir. Örneğin Rus bir hanımla evlenmiş olan bir Kırım Türkü, oğlunu sünnet ettirmek istemiş ancak hanımı buna karşı çıktığı gibi çocuğunu vaftiz ettirmiştir.Bu ve buna benzer durumlar aile ve toplum içinde çatışmaya sebep olduğu gibi komşuluk ilişkisinin kesilmesi gibi ciddi sosyal sorunlara da yol açmaktadır.
Bu tarz evlilikler sayıları az da olsa ahlâkî sorunları da beraberinde getirmektedir. Kadınların başka erkeklerle, erkeklerin de başka kadınlarla birlikte olması bu sorunların başında gelmektedir.
2008yılında Akmescit’de “Günümüz Kırım Tatar Düğününün Sorunları ”konulu bir yuvarlak masa toplantısı düzenlenmiştir. Toplantı Golos Krıma (Kırım Sedası)Gazetesi baş editörü Eldar Seyitbekirov’un başkanlığında toplanmış, toplantıya Fevzi Aliyev, Server Kakura, Edip Bahçesaraylı, Cemil Karikov, Dilaver Bekirov, Gulizar Bekirova ve Rustem Bekirov gibi ünlü Kırım Tatar sanatçılarının yanısıra bölge etnografyası uzmanı Refat Kurtiyev de katılmıştır. Katılımcılar düğün söz kesim ve ağır nişan gibi etkinlikler konusunun yer aldığı “Söz kesim ile ağır nişan- ömür boyu hatıra mı, yoksa kavganın başlangıcı mı?” konusunda tartışmışlardır. Tartışma sonucunda toplantı katılımcıları söz kesim, ağır nişan,nişan duası (nişan mevlidi), düğün ve sabahlık (düğün sonrası sabah kahve içmeâdeti) olmak üzere evlilik törenini oluşturan bu beş âdetin, yerine getirilmesi gerektiği konusunda anlaşma sağlamışlardır. Ayrıca düğünün hem gelin, hem damat tarafında olmak üzere her iki tarafta mı, yoksa iki tarafın ortak olarak bir düğün yapmasının ele alındığı “İki taraf- iki düğün, yoksa bir ortak düğün. Optimal alternatif”konusunda yapılan tartışmada katılımcılar, düğünün taraflarının kendi imkânlarına göre hangisini yapacaklarına kendilerinin karar vermesi gerektiğini iddia etmişler,ancak Gulizar Bekirova, tarafların düğüne bir gün değil, aylarca, hatta bazen yıllarca hazırlık yaptıklarından dolayı iki düğün yapmayı tercih etmeleri gerektiğini ileri sürmüştür. Yuvarlak masa katılımcıları düğünlere geç kalma konusunun yer aldığı “Düğüne geç kalma- Kırım Tatarlarının millî özelliği mi?” konusunda da uzun tartışmalar yapmışlardır.
Rustem Memetov bu konuda olumlu gelişmelerin kaydedildiğini ve eskiden misafirlerin geç kalması yüzünden iki saat geç başlayan düğünlerin son zamanlarda bir saate indiğini ifade etmiştir. En sonunda varılan ortak kanaat düğünlerle ilgili tartışılması gereken daha yirmiden fazla mesele olduğu ve bunların yapılması planlanan bir sonraki toplantıda ele alınması olmuştur.
Kamelya KESKİN