GenelGüncelKültür SanatTürk Dünyası

Lütviyye Asgarzade’nin Şeyh Muhammed Rasizade monografisi

Profesör Lütviyye Asgerzadenin yeni monografisi: Şeyh Muhammed Rasizade
1960’lı yıllarda edebiyatın üç devi: Akademisyen M.C.Cafarov, ANAS Sorumlu Üyesi, Onurlu Bilim Adamı Abbas Zamanov ve Ali Sultanlı, tüm yasakları hiçe sayarak unutulmuş kişiliklerimizi aydınlığa kavuşturmak, araştırmak ve karanlık sayfalara işık tutmak için geriye baktı. Azerbaycan tarihi üzerine yazdığı makaleler ve monografilerle filozof-şair, şairin adını edebiyatımıza yeniden kazandırmıştır. Daha sonra akademik Rafael Huseynov, “Cavid’in şair kardeşi” başlıklı makalesiyle ilk kez Azerbaycan’ın parlak entelektüel, dini ve eğitim adamı Şeyh Muhammed Rasizade’yi bir şahsiyet olarak edebiyat dünyasına kazandırmış, hayatını ve yaratıcılığını bir sanat eserine dönüştürmüştür. Şeyh Muhammed Rasizade şair, öğretmen, araştırmacı ve ilginç bir yazar olarak ölümsüzlüğe kavuşmuş, araştırmacılar için ilginç konuları ele almıştır.

Önde gelen bilim adamları, akademik İsa Habibbayli, Rafael Huseynov, Doç.Dr. Azer Turan, H. Cavid ile birlikte, adı Azerbaycan tarihinin karanlık sayfalarına gömülen Şeyh Muhammed Rasizade’in edebi kimliğini yeniden canlandırdı. Araştırmasında Şeyh Muhammed Rasizade’ni “tanınmış bir eğitimci ve şair” olarak tanıtan akademik İsa Habibbayli, “Şeyh’in hayatını ve faaliyetlerini yansıtan özel bir çalışmaya ciddi bir ihtiyaç olduğuna” dikkat çekti. Doç.Dr. A. Turan’ın “Tahir Rasizade” ve “Cavidname” monografilerinde Mişkinaz, Ertuğrul, Turan Cavid ve daha sonra muhteşem eserleriyle Azerbaycan edebiyatında fenomen haline gelen Hüseyin Cavid ile birlikte “kardeşi ve o” “Tarihimize canını ve malını davasına adayabilen erdemli bir Şeyh Muhammed Ağa olarak giren” kardeşi Şeyh Muhammed ve yeğeni Tahir Rasizade hakkında ayrı bölümler yazdı. Değerli bilim adamı profesör Aziz Mirahmedov, araştırmacı N.K.Simirnov’un kitabına yazdığı “Önsöz”de Şeyh Muhammed Rasizade’den “öğretmenimin öğretmeni” olarak bahsetmiştir: “Muhammed Rasizade benim öğretmenimdi, seçkin bilim adamı-filologumuz, akademisyen M.C. “Hüseyin Cavid” monografisi Cafarov, Şeyh Muhammed Rasizade hakkında ayrı bir kitap yazmamış olsa da, adı geçen kaynaklarda geniş bilgiler verilmiş ve Şeyh Muhammed Rasizade’in hayatı, bilimsel, gazetecilik ve pedagojik faaliyetleri makale ve çalışmalarda incelenmiştir.

19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında Azerbaycan’da eğitimin gelişmesinde, Nahçıvan’da kültürel ortamın canlandırılmasında, yerel kadroların oluşmasında ve halkın yetiştirilmesinde önemli hizmetleri olan Şeyh Muhammed Rasizade’in eğitim ve kültür düzeyi, biyografisinin ve bilimsel faaliyetinin tanıtılması, edebi ve kamusal eserlerin keşfedilmesi ve okuyuculara ulaştırılması çözülmeyi bekleyen konulardan biridir. Prof.Dr. Lütviyye Asgerzade, bu sorumlu ve şerefli görevi yerine getirdiği için şanslıdı. Lütviyye Asgarzade, Nizami Gencevi adına Edebiyat Enstitüsü’nün “Sanatçının İlmi Pasaportu” serisinden yayınlanan “Şeyh Muhammed Rasizadade” adlı kitabında Cavid ailesi ve Rasizadlar soyağacında özel bir yeri ve hizmetleri olan bu şahsın geniş ve kapsamlı genelleştirilmiş bir bilimsel portresini çıkarmıştır.

Lütviyye Asgarzade'nin Şeyh Muhammed Rasizade monografisi
Lütviyye Asgarzade’nin Şeyh Muhammed Rasizade monografisi

Monografın giriş bölümünde yazar, Şeyh Muhammed’i ve yaşadığı dönemi şöyle karakterize ediyor: “Mevlana Celaleddin Rumi şöyle diyor: “Büyük Tanrı güzeldir ve güzelliği emreder.” Sufilere göre güzel olan ve güzeli seven Allah, güzelliğini göstermek için evreni büyük bir sevgiyle yaratmıştır. Bu sevginin boyutu ölçülemez. İnsan, Tanrı’nın büyük bir sevgiyle yarattığı dünyanın en soylusudur. Dünyanın asili sayılan insan, ruhunda Allah’ın ruhunun bir zerresini ve ilahi sevginin cevherini taşır. “Hem inanç hem de güven sevgiyle mükemmelleşir.  Allah’ı seven, insanları seven, sevgi ve şefkat dolu yüreğiyle karanlıkları aydınlatır. Ancak bu her varlığa değil, yalnızca kalbinde Allah sevgisi bulunanlara uygulanabilir. Sevgisiz insan, kalbinde şeytani duygularla yaşar. İnsanları yok etmek, yıkmak, öldürmek ve zulmetmek için ruhunu kodlar. Sonuç olarak, insanlara yönelik zulmün ve nefretin temeli, şeytani duyguları kalplerinde yaşayan insanlar tarafından atılmaktadır.  İnsanların trajedisi, insanlara karşı sevgiden çok nefreti, adaletten çok baskıyı, yaratmak ve yaşatmaktan çok yıkmaya ve yok etmeye daha fazla yer veren insanlar iktidara geldiğinde başlar.

20. yüzyılın 20’li yıllarının sonlarından 1950’lerin ortalarına kadar süren baskıların sebebi, saydığımız güzelliklerden uzak, şeytani duygulara gönül vermiş, SSCB’nin eski lideri I.V.Stalin’di. Tarihe “Stalin’in baskıları” olarak geçen 30 yıllık süreçte, Azerbaycan’ın liderleri, din adamları, aydınları, bütün Azerbaycan halkında keskin bir kılıç gibi olan zengin köylüleri, milletin ileri gelen evlatları, Milliyetçi yazarlar, şairler, gazeteciler ve dini liderler tutuklanıp kurşuna dizildi, sürgüne gönderildi, hapishane duvarları içinde bin bir işkenceyle katledildi. Bazılarının kaderi daha kötü oldu, sevdikleri yüzünden zulüm gördüler, baskılara maruz kaldılar, ahlaki aşağılamalara mahkum edildiler. Zulme, baskıya maruz kalan, ahlaki aşağılanmaya mahkum edilen kişilerden biri de Azerbaycanlı filozof, şair ve oyun yazarı Hüseyin Cavid’in kardeşi Şeyh Muhammed Rasizade’dir. Bir alim ve din adamı olan Şeyh Muhammed Rasizade`nin tutuklanmadığı doğrudur. Ancak “halk düşmanı” ilan edilen kardeşi yüzünden zulüm gördü, kovuldu, siyasi açıdan geçersiz kılındı ​​ve ahlaki baskılarla yok edildi. 20 yıllık süreçte kimse Hüseyin Cavid’inve Şeyh Muhammed`in adını anmaya cesaret edemedi.”

L. Asgarzade, tanınmış yazar, şair, sanatçı ve filozof Cubran Halil Cubran, “Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak; ama arkana bakma. “Kimin geldiği de önemli değil kimin gelmediği de” sözlerinin zıttına giderek, “bazen geriye dönüp bakmanız gerekir” fikri ile Şeyh Muhammed Rasizade`yi araştırır.

Lütviyye Asgerzade’nin araştırmasında, belgeler ışığında ve çağdaşlarının anılarından yola çıkılarak sunulan Şeyh Muhammed Rasizade’nin hayatı ve çevresi ilk kez ortaya çıkarıldı. Yazar, onların çağdaşlarıyla olan ilişkilerini inceleyerek ve Şeyh Muhammed Rasizade ve Hüseyin Cavid ile geniş anlamda Cavid ailesinin kapsam ve ilişkilerine ışık tutmaktadır. Gerçek bir öğretmen olarak kabul edilen Şeyh Muhammed Rasizade’nin muallimlik faaliyetinin ana noktaları incelenip analiz edilerek onun edebiyat ve eğitim ortamındaki yeri ve konumu da belirlendi.

Monografide, sosyo-politik ortamın etkisiyle “kendini sigortalamak” amacıyla sosyalist toplumu yücelten şiirler yazan, sözde “halk düşmanı” Hüseyin Cavid’in (Hüseyin Cavid Turan ve Türkçülük uğruna mücadele vermişti)  kardeşi Şeyh Muhammed Rasizade’nin özünün bilimsel yorumu yapılıyor. Tüm bunlar sanatçı ve zaman arasındaki ilişkiyi temelden açıklığa kavuşturması açısından objektif bilimsel sonuçlardır. Kitapta Muhammed Rasizade’nin “Cavid hendeği”ne geçiş sürecini takip etmek de doğal ve inandırıcıdır. Yeni sistemin fikirlerini yücelten Muhammed Rasizade`nin ömrünün sonuna doğru “Şikayet Mektubu” yazması ve gerçekleri şiirsel bir şekilde yorumlaması bu yetenekli kişiliğin gerçek imajının yeniden canlanmasına da ışık tutuyor.

Bir bütün olarak Prof.Dr. Lütviyye Asgarzade’nin “Şeyh Muhammed Rasizade” monografisi, Azerbaycan’ın edebiyat kamuoyunun gelişimine büyük katkılarda bulunan Rasizade kuşağının tanınmış bir temsilcisinin çok yönlü faaliyetinin genelleştirilmiş bilimsel bir resmini oluşturan değerli bir araştırma çalışmasıdır.

Bu, yeni arşiv belgeleri ve dönem basın materyallerine dayanarak Şeyh Muhammed Rasizade’nin çalkantılı kaderine ve edebi-pedagojik faaliyetine ışık tutan bir rehber kitaptır. Aynı zamanda monografi Hüseyin Cavid’in hayatını, çevresini ve yaratıcılığını incelemek için önemli bir kaynaktır.

Kırım'ın Sesi Gazetesi

27 Şubat 2015 Tarihinde hizmet bermege başlağan www.kiriminsesigazetesi.com maqsadı akkında açıklama yapqan Mustafa Sarıkamış İsmail Bey Gaspıralı’nıñ bu büyük mirasına sahip çıqmaq ve onun emellerini yaşatmaqtır. Qırımtatar Türkleriniñ ananevî, körenek, ürf, adet kibi yaşamlarında ne bar ise objektif şekilde Dünya cemiyetine taqdim etilmektir.

Pin It on Pinterest