Kaşkayı Türkleri
Kaşkayı Türkleri İran’ın güneyindeZagros Dağları’nın etekleri boyunca, yoğunlukla İsfahan, Fars, Buşehr illerinde yerleşen ve bir kısmı hala yaylak ve kışlak bölgeleri arasında konar-göçer yaşam sürenbir Türk halkıdır.Kaşkayı Türkleri İran’daki 40 milyon Türk nüfusunun 4 milyonunu teşkil etmektedir. DilleriOğuz grubu Türk dilleri içerisinde yer alan Kaşkayı Türkçesidir. Kaşkayılar günlük hayatta kendi aralarında Türkçe konuşurlar.Fakat eğitim dili Farsça olduğu için hemen hemen hepsi Farsça da bilmektedir. Kaşkayı Türkçesi standart bir yazı dili geleneğine sahip olmasa da sözlü edebiyat ürünleri açısından oldukça zengindir. Kaşkayı Türkçesi ile eser verenler arasında Türk dünyasına tanıtılması gereken meşhur yazar EsedullahMedanlı Hoca ve şair Mirza Mezun gibi önemli edebî şahsiyetler vardır.
Aşağıdaki bölüm Mirza Mezun’a ait “Mübarek Gece” adlı şiirden alıntıdır.
Mübarek gecedir yar mehmanımdır uzansın bu gece seĥer olmasın
Rovşen yüzü şem-i şebistanımdır güne de: çalmasın, ķemer olmasın
Kara ķaşıkelamullahķafıdırķoynu içi Çin ceyrannafıdır
Etri meclis için zulfıkafıdırgul-ab sepilmesin, enber olmasın
Müemmer saçları boynum kemendi müetterzulflarıumrum pirendi
Emmeyi kafıdır, lebleri ķendi nebatı neylerim, şeker olmasın
“Kaşkayı” kelimesinin kökeni hakkında araştırmacılar çeşitligörüşler ortaya koymuşlardır. Bunlardan en önemlisi“Kaşkayı” kelimesinin “kaş” ve “kayı” kelimelerinden meydana geldiği fikridir. Birinci parça olan “kaş” kelimesi iki esas anlama sahiptir:1) Öncü, başlangıç, ön bekçi. 2) Kaç-kelimesinin bozulmuş şeklidir ki bunun da iki anlamı vardır: a) Koş, hızlı -hareket et. b) Koşucu, çabuk ve hızlı. İkinci parça olan “Kayı” kelimesi ise Oğuz Türklerinin 24 boyundan birinin adıdır. Bu görüşe göre birleşik bir sözcük olduğu düşünülen “Kaşkayı” kelimesi şu iki anlama gelmektedir: a) Öncü, akıncı, ilerici olan Kayı kabilesi. b) Çabuk, hızlı ve hareketli Kayı boyu.Japon otomotiv üreticisi Nissan’ın “Qashqai”adlı modelininadını İran’ın Güneyinde yaşayan güçlü ve hızlı Kaşkayılardan almış olması da “Kaşkayı” sözcüğünün anlamına işaret eden ilgi çekici bir noktadır. İran’da “Kaşkayı” adını taşıyan bir futbol takımı da vardır (Temizel, 2007).
Kaşkayılar kendi içlerinde Emele, Dere Şorlu, Seş Beyli, Farsımadan, Büyük ve Küçük Keşköllüolmak üzere boylara ayrılmaktadırlar. Daha küçük boylar iseKaraçaylı, Rehimli, ve Sefi Hanlı’dır. Kaşkayı’lardinî açıdan Şii mezhebine mensupturlar.
İran coğrafyasında Sümerler’den buyana binlerce yıl Türklerin hüküm sürdüğü bilinmektedir. AncakKaşkayılar’ın çoğu sonradanmecburi göçlerle Türkistan’dan Kafkasya’ya gelmişler, uzun bir süre burada yaşamışlar, dolayısıyla Kafkas dillerinin (özellikle Azerbaycan Türkçesinin) tesirinde kalmışlardır. Bunun için KaşkayılarAzerbaycanlılar’ın en yakın akrabalarıdır denebilir. Köken olarak kendilerini Akkoyunlu neslinin devamı olarak gören Kaşkayılar16. yüzyılın birinci yarısında, Şah İsmail Safevi tarafından güneye göç ettirilmişlerdir. Bu bölgeye geldiklerinde bir kısım Halaç, Afşar, Bıçakçı, Baharlı, Nefer, Hamse vb. Türk boyları daKaşkayı toplumunadahîl olmuştur. Özellikle Selçuklular dönemindeAnadolu Türkleriyle olan yakın münasebetlere bağlı olarakAnadolu’daki bazı Türk unsurlarının daKaşkayıtoplumuna karıştığıdüşünülmektedir. Yani Kaşkayı halkının içerisindekardeş milletlerden (Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan gibiçok sayıda farklı millet de mevcuttur (Çelik, 2018).
Birinci Dünya Savaşı denilince genelde Batılılar’ın kendi aralarında savaştıkları cepheler ve özelde ise Osmanlı İmparatorluğu’nun katıldığı cepheler akla gelmektedir. Ancak bu yazıda daha az bilinen özellikle Anadolu’nun doğusu ve Basra Körfezi’ne yakın bölgelerdeki Kaşkayılar’ın mücadelelerine dikkat çekmek istiyoruz.Birinci Dünya Savaşı sırasında (1915-1920 yıllarında)Kaşkayılar’ın Irak’ın güneyinde İngiltere’ye karşı savaşan Osmanlı’ya yardım etmeleri önemli bir husustur. Bununla birlikte Birinci Dünya Savaşı’nda, İran en zayıf dönemleriniyaşamaktaymış. İran hükümeti tarafsızlığını ilan etmesine rağmen düşman orduları, İran’ın kuzeyinden ve güneyinden ülkeye girer. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından İran,İngiltere tarafından işgal edilir. Güneyde, Kaşkayı Türkleri, birkaç kez tekrarlanan İngiltere saldırıları karşısında vatanseverlik mücadelesine devam ederler. Bu dönemde millîkahraman ilhan Solet Devle önderliğinde,Kaşkayılar’ınbölgeyi savunması İran’da Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli olaylarının biri olarak görülür. Sonrasında gelengüneydeki jandarma teşkilatlarının tutum ve davranışları, Kazerunşehrinin savunulması, RahdariAntlaşması, Akçeşme Savaşı, Şiraz’ın muhasara edilmesi, Abade ayaklanması gibi olaylar dönemin önemli konularıdır (Temizel, 2017).
II. Dünya Savaşı yıllarında Almanya’dan İran’a gitmek isteyen Melik Mansur Han Kaşkayı, hatıratında Türkiye’de ikameti ve dönemin devlet adamlarıyla yaptığı görüşmelerindenbahsetmektedir. Melik Mansur Han’ın konuya ilişkin hatıratında verdiği bilgiler, Türkiye Cumhuriyeti tarih araştırmacılarının henüz dikkatini çekmemiştir. Melik Mansur Han, Türkiye’deki ikameti esnasında dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu, Dışişleri Bakanı Numan Menemencioğlu ve İran Büyükelçisi Cemal Hüsnü Taray ile gerçekleştirdiği müzakereleri kaydetmiştir. Melik Mansur Han, Başbakan Saraçoğlu’nun Kaşkayılar’ın dönemin devletiPehlevi’yle yaşadığı sorun,meydana gelen millî ayaklanmalar ve giriştikleri savaşı işaret ederek kendilerinin de istemeleri durumunda Kaşkayılar’a Türkiye-Suriye sınırında bir bölgenin ikamet için tahsis edilebileceğini önerdiğini kaydetmektedir. Dönemin şartları ve Kaşkayı operasyonunda İngilizler’in pozisyonu düşünüldüğünde bu önerinin ne kadar realist olduğu tartışmalıdır.İsmet İnönü dönemi Türkiyesinin İran’daki Türk soylu kalabalık bir toplulukla merkezî otoritenin giriştiği güç mücadelesine ilgi göstermiş olması manidardır.Kaşkayılar ile ilgili başka bir önemli konu da İran petrolünün millileştirilmesine katkı sağlamış olmalarıdır. Kaşkayılar’ın askerî gücü ilhanlarının vefatıyla azalmıştır.Günümüzde Daryuş Han BahadoriKaşkayı ilhanların torunu veaksakalı olarak önemli bir şahsiyettir (Bayat ve Nasiri Tayibi, 2015).
Her halkın kendisine has âdetleri vardır. Kaşkayı erkekleri at binme, silah kullanma ve çobanlık yetenekleriyle ön plandadırlar.Kaşkayı geleneksel erkek giyimindeki en önemli parça ise tipik, taca benzer keçeden başlıklardır.Kaşkayı geleneklerine bakıldığındadüğünlerin önemli bir yeri olduğu görülür.Eşler genellikle yakın çevreden seçilir. Kaşkayılar genelde erkek egemenliğini aile ve sülalenin devamı için önemserler. Bu yüzden de erkek çocukları ailesinin ve soyunun tüm sorumluluklarını üstlenir. Kaşkayılar’da boşanmalar çok az görülür ve hoş karşılanmaz. Kaşkayılar’ınkız isteme, nişan ve kına törenlerinden sonra geleneksel düğünleri geniş alanda çadırlar dikilerek ve kadınların da rengarenk kıyafetlerle katıldığı çok eğlenceli ortamlarda yapılır. Düğünlereski Türk adetleri ile benzerlik gösterir ve eğlencelere at üzerindeki oyunlar, ok atışları, şarkı ve halk oyunları eşlik eder. Kaşkayılar’ın halk oyunları ağır hayat şartlarının zorluklarını bir nevi de olsa unutturur ve onlara anlık mutluluklar yaşatır. Kadın erkek omuz omuza ellerinde renkli mendilleriyle halay çekerler.Zaten bu oyunların onların hayat şartlarını simgelediği ve birlik beraberliklerini yansıttığı malumdur.
Ağırlıklı olarak hayvancılığı meslek edinen Kaşkayılar’da koyunun yününden yapılan,genel Türk tamgalarının figürlere yansıdığı el dokuma halıları da en büyük zanaat ve en önemli kazanç kaynaklarındandır.Bu halılar düğünlerde de süs olarak sergilenir. Müziklerde de geleneksel etkiyi görmek mümkündür. Kaşkayılarİran’da tanınan FurudHan Gorginpur gibi usta ses sanatçılarına sahiptir (Kayhan, 2019).
Kaşkayılar Türkiye’nin türkülerini dinleyerek, dizilerini izleyerek, buülkeyi severler, kendilerini bu gönül coğrafyasının bir parçası hissederler veTürk ve Müslüman ülkelerin öncüsü Türkiye’yi takip ederek benimserler. Yurt dışını gezmek isteyenlerin tercih ettikleri ilk seçenek yakın dil, kültür ve yemeklerinedeniyleTürkiye olur. Kaşkayı halkı arasında yaygın olan Dede korkut, Köroğlu, Nasrettin Hoca, Aslı ve Kerem gibi Türkiye ile ortak kültürel mirasları vardır.Kaşkayılarkültürel ve millî zenginliklerinin çoğunu korumalarına rağmen, temel olarak yaşam tarzlarından ve tarihî süreçte yaşadıkları olaylarınsonuçlarından kaynaklanan sorunlar nedeniylegünümüzde eğitim, ekonomi ve dil gibi alanlarda çeşitli problemlerle karşı karşıyadırlar. Bu sorunların çözülebilmesinin, Türkiye’nin de öncülük etmesiyle gençlere eğitim imkanlarının sağlanması, medyada ortaklığın kurulması, turistik etkileşimin karşılıklı arttırılması, akademik araştırmalar veekonomik iş birliklerine destek verilmesi gibi yollarla mümkün olduğu düşünülmektedir.
Kaynaklar
- Temizel, A. (2007). Kaşkayı sözlüğü: Kaşkayı Türkçesi –Farsça sözlük. Türkiyat Araştırmaları Dergisi. 1386. 473-479.
- Çelik, M. (2018). Kaşkayı Türkleri. Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları.5-29.
- Temizel, A. (2017). Birinci Dünya savaşında İran’da KaşkayıTürkleri’nin mücadelesi. Oğuz-Türkmen Araştırmaları Dergisi. 81-96.
- Bayat, K. ve Nasiri Tayibi, M. (2015). Melik Mansur Han-ı Kaşkayı’nin Siyasi Hatıratı. Melik Mansur Han, Tahran, Nâmek Yayınları.3.
- Kayhan S. ( 2019).Kaşkayı Türklerinde Düğün Gelenekleri. Sosyo-Politik Çalışmalar ve Saha Araştırmaları Merkezi.