VAHŞİ BİR CİNAYETİN KURBANI YURİ OSMANOV
Hangi gözden akarsa aksın. Gözyaşı yanı renktir. Mazlumların yağmur taneleridir.
Zira düşüncenin anlamı ve taşıyıcı kelimelerdir. İnsanlar kelimelerin varlığı ile düşünür ve anlaşırlar. İnsanların Stalin gibi kan emici diktatörlerin elinde sınırlanan hayatları, zindanlara dönüştürülmüş, bağımsızlıkları için kaderleri ile baş başa kalan insanlığın sonları açı son olan ölümlerle bitmektedir….!
1 Nisan 1941 ‘de Kırım’ın Büyük Karalezli köyünde dünyaya dünya ya gözlerini açtı. Babası Bekir Osman, annesi ise Luşinkaya Mariya Vlademir idi.
Babası Bekir Osman, 2. Dünya savaşında Partizan gizli örgütüne katılarak, Vatanı Kırım’ın bağımsızlığı için bu mensubun olarak dağa çıkmak mecburiyetinde kaldı. Kırım’da kalan ailenin diğer üyeleri Yuri Osmanov, daha emeklerken 1941 yılının Ekim ayında Azerbaycan’a yaşamları zorluklar içersinde bulunduğundan göç ettiler…!
Bekir Osman ise, bir şekilde dağdan inmesi sonucu Özbekistan’a sürgüne gönderildi. Ailenin diğer üyeleri ile Özbekistan, Fergana’da bir araya geldi…!
Başarılı bir okul hayatı sonunda 1958’de liseyi bitirdi. Babasından gelen, özgürlük hamuru ile yoğrulmuş kişiliği ile Kırım Tatar Milli Hareketine çocuk yaşlarındaki hasretine 1956 yılında tam manasıyla katıldı…!
Hareketin içinde bulunmasına rağmen 1965 yılında Moskova Yüksek okulu, daha sonra Serpukov Enerji ve Fizik Enstitüsünü bitirdi. Mükemmel üstü çalışmalarını Profesör olarak taçlandırdı…!
Kırım Tatar Milli Hareketine, akrebin kıskacında bağımsızlığın çalışmaları sonucunda ilk olarak 5 Ocak 1968’ de tutuklandı. Milletinin akan gözyaşları divanesi oldu. 4 Kırım Türkleri Tatar arkadaşı ile düzmeze bir yargı sonucunda Buhara yakınlarında ki, ölümün ve işkence ve açlığın kol gezdiği Kızılçöl hapishanesinde 5 Haziran 1970 tarihine kadar, bir kefeni eksik şekilde hapis yatarak tahliye oldu…!
Devamlı göz altında tutuldu. Fergana Tarım Enstitüsünde çok büyük projelere imza attı. Bu Ruslara yetmiyordu. Bu başarı Yuri Osmanov’a ise hiç yetmiyordu. Çünkü Kırım Uzak Asya’dan dört nala gelen Türk boylarından Kırım Türkleri Tatarlarındı…!
1 Kasım 1982’de Kırım toprağının, kara toprağında sıra sağlar gibi durduğu için tekrar tutuklandı. Yakutistan’ın Temerküz kampına gönderildi. Topraklaşan ellerinde , her gün özgürlük meşalesinin varlığı ile geçen günlerin sonunda, tahliyesine üç gün kala gıyabında yargılanarak, özel mahkum statüsünde Blagoveşensk hapishanesine gönderildi…!
1987 yılında ise, Kırım Türklerinin yüreklerinde yıldızlar gibi doğan Yuri Osmanov’dan sanki cehennemlerden kaçarcasına bu sefer 1987 yılında bu sefer akıl hasta hanesine gönderildi…!
Sürgündeki Kırım Türklerinin uyanışları kitleler halinde , demirleri eriten, kitleler halinde gösterilere dönüşmesi ile Kırım tarihini yazan insanlardan biri olan Yurı Osmanov’u 16 Haziran 1987’de serbest bırakmak zorunda kaldılar…!
Bir anda diriliyordu, Özbekistan’daki Kırım insanları,
Karartılar gölgelere, gölgeler ise korkusuz, yaşamak için hakkını arayan yüz binlere ulaşan insanlara dönüştü…!
1989’da özlemini duyduğu Vatan Kırım topraklarına ayak bastı.
1 Ekim 1990’da, bizi sen sevgisiz. Susuz. Havasız ve İslamiyet ile yoğrulmuş insanları vatansız bırakma nidaları ile Kırım’a dönmek için oluşturulan komitenin başına getirildi….!
12 Aralık 1990’da Sovyetler Birliği Temsilciler Meclisinin 4. Oturumunda bir konuşma yaptı. Kırım Türkleri Tatarlarının gündeme getiren konuşmalar yaptı. 22 Mart 1991’de tüm çapalara rağmen, Ruslar tarafından maruz kalınan katı politikalarının değişmesi ve Vatan Kırım’a insanlarını dönüşün sağlanması ve haklarının iadesi yapılmadığı için, kendi üstünde bulunan bu güne kadar aldığı unvanlardan vazgeçti…!
1993 yılının Mart ayında halklar arası, kendi önerisi ile kurulan Tavriya Ekoloji ve Politik Şarkiyat dekanı oldu…!
Rusça ve mükemmel İngilizce bilmekteydi. Fizik öğretmeni Ayşe Osmanoğlu ile evli ve iki yetim kalacak çocuk babasıydı….!
Vicdanıyla yüzleşemeyen insanların, marifet sandıkları faili bir cinayete 6 Kasım 1993’ te kişi ve kişilerce Akmescit’te şehit edildi. Sebebi ise kesinlikle yüreğimdeki seher yıldızları gibi parlayan bağımsızlık ışığına liderlik yapmasından başka bir şey olmayacağıdır…!
Son olarak Tatar milli hareketinin başkanlığını yürütmekteydi. Düşünce ve hayallerinde “ Milli Adelet Fırkası “ düşünce teşebbüsü vardı…!
Asrınsda yaşamak hakkını vermediler. Çünkü Yuri Osmanov için “ Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak için uğrunda ölen varsa Vatandır”
Mekanı Allah yolunda ve vatan uğruna şehit ve mümin kulların barınağı Cennetü’l-me’vâ olması dualarımızla…!
Münir Balıca
SAKARYA KIRIM TÜRKLERİNİN SESİ PLATFORMU